İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuken yetersiz ve dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin evde doğduğunu, nüfusa 2 sene kaydının yapıldığı ve doğum tarihinin yanlış yazıldığını, müvekkilinin doğum tarihinin gerçek olan 23/03/1965 olarak nüfus kayıtlarında düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Nüfus kaydında Yaş Tashihi istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı nüfus kaydında 21/09/1963 olarak geçen doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığını ileri sürüp gerçek doğum tarihinin 23/03/1965 olarak düzeltilmesini talep ettiği, davacının 05/10/1963 tarihinde nüfusa tescil edildiği, davacının tescil tarihinden sonra doğmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının yaş tashihi için yeterli olmadığı, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....
in ise 25.01.1998 olduğu, kardeş olan bu kişilerin doğum tarihleri arasındaki farkın 180 günden az olduğu, bu durumun ise tıbben, fiilen ve hukuken imkansız olduğu, her iki şahsın veya şahıslardan birinin doğum tarihinin yanlış olduğu ileri sürülerek, adı geçen şahısların nüfus kaydındaki doğum tarihleri arasındaki farkın 180 günden fazla olacak şekilde düzeltilmesine karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulü ile ...'in doğum tarihinin ay ve gün baki kalmak üzere 25.01.2000 olarak değiştirilerek düzeltilmesine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki mevcut nüfus kaydından, doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen ...'in 30.09.1999 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Bir kimsenin doğmadan önce nüfusa tescili mümkün olmadığı halde, doğum tarihinin 25.01.2000 olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/09/2022 NUMARASI : 2022/110 ESAS - 2022/269 KARAR DAVA KONUSU : Yaş Düzeltilmesi İstemli KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle, gerçekte doğum tarihinin 01/01/1957 olduğunu, ancak nüfus kayıtlarına doğum tarihinin yanlış yazıldığını belirterek nüfus kayıtlarında 1965 olan doğum tarihinin 01/01/1957 olarak düzeltilmesi hususunda karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisi duruşmada; davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece, " nüfus kayıtlarında davacının doğum tarihinin 01/01/1965 olduğu, davacının 1957 doğumlu olduğunu iddia ettiği, kemik yaşı tespitinin 22 yaşına kadar olacağı ayrıca davacının herhangi bir okul kaydı olmadığı gibi, aşı kartı gibi doğum tarihini belirlemeye yarar hiçbir delilininde bulunmadığı anlaşılmakla davacının sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ : İş Mahkemesi A) Davacının Talebi : Davacı dava dilekçesinde özetle, ...unvanlı işyerinde 1973 yılında işe girdiğini, 1983 yılında evlendiği için işyerinden ayrıldığını, bu işyerinde evlenmeden önce kızlık soyadı Midilli olarak ... sigorta sicil numarasıyla kaydının yapıldığını, ancak şu an itibariyle emeklilik işlemlerini başlatmak için davalı Kuruma müracaat ettiğinde sigortalı tescil kayıtlarında baba adının ..., doğum tarihinin 1963 olarak görüldüğünü, oysa nüfus kaydında olduğu gibi baba adının ..., doğum tarihinin 01.01.1965 olduğunu, bu yüzden emeklilik işlemlerinin yapılamadığını ve mağduriyetinin söz konusu olduğunu iddia ederek, Kurum kayıtlarında hatalı yazılan “...” baba adı ile “1963” doğum tarihinin iptali ile nüfus kaydına uygun şekilde baba adının “...”, doğum tarihinin “01.01.1965” olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....
Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde; saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamının illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar olduğu hükme bağlandığından, doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir. 2-Kabule göre de; Dosyada bulunan nüfus kaydından, davacı ...'...
Ancak; Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre davacı, 12.07.1329 doğum tarihi ile ve doğum yeri Kırşehir olarak nüfusa kayıtlı iken 1933 yılında naklen Kırşehir merkezden Keskin'e nakil gitmiştir. 1948 ve 1953 doğumlu olan davacı tanıkları yaşları itibarı ile davacının doğum yerini bilemeyecekleri gibi anlatımlarında da bilgilerinin duyuma dayalı olduğu açık olup, bu kanıtlar doğum yerinin değiştirilmesi için yeterli kabul edilemez. Bundan ayrı, davacının 25.07.1913 olan doğum tarihi 14.07.1929 olarak düzeltilmişse de, adı geçen kişi nüfusa 03.08.1926 tarihinde kaydedilmiştir. Bir şahsın doğmadan nüfus kaydı söz konusu olamayacağından bu suretle düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki yaratmaktadır. Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken bu kayıtlar arasında çelişki yaratmamak ya da hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek durumundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 21.8.2006 gününde verilen dilekçe ile tapuda murise ait isim, soyisim ve doğum tarihi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.2.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarında miras bırakanın isim ve soyismi ile doğum tarihinin düzeltilmesini istemiştir....
Çocuğu olarak dünyaya gelen davacının doğum tarihi 25.03.1993 olmasına rağmen, nüfus kayıtlarında işbu durum hatalı olarak yer aldığını, işbu hatanın düzeltilmesi gerektiğini, davacının ailesinin en küçük ferdi olduğunu, kendisinden sonra dünyaya gelen kardeşi bulunmadığını, kendisinden bir önceki doğan kardeşinin doğum tarihi 19.01.1989 olduğunu, davacının annesi, davacıyı hastane veya doğum evinde dünyaya getirmediğini, köylerindeki evlerinde dünyaya getirdiğini, davacının nüfus kayıtlarındaki işbu hatalı durum sebebiyle, KPSS'den başarılı puan alabilecek kapasitede de olsa POMEM (Polis Meslek Eğitim Merkezi) üst yaş şartı 30 olarak belirlendiğinden işbu hakkından mahrum kaldığını, bu nedenle davacının doğum tarihinin nüfus kayıtlarında “25/03/1991” olarak yazılmışsa da davacının gerçek doğum tarihi olan 25/03/1993 olarak düzeltilmesine, nüfusa tesciline karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosyaya yansıyan bilgi, belge ve deliller dikkate alındığında Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarında geçen doğum tarihinin yanlış olduğuna ilişkin herhangi bir delil söz konusu olmadığı gibi Lübnan kayıtlarında geçen 1957 tarihinin doğru olduğuna ilişkin bir durum söz konusu değildir. Aynı kişi olduklarının tespitine yönelik dosyada davacı tanığı olarak dinlenen Esat Evcil'in beyanında davacının Lübnan kayıtlarında 1957 olarak doğum tarihinin geçmesine karşın aslında 1956 doğumlu olduğunun bildirildiği görülmektedir....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Nüfusta yer alan doğum tarihinin gerçek doğum tarihi olmadığını, doğum yılına ilişkin rakamların ters şekilde yazıldığını, hem iş hemde özel hayatında büyük zorulaklar çıktığını, fiziksel görünümü 15.02.1987 doğum tarihine daha uygun olmasına rağmen aradaki yaş farkından dolayı iş bulmakta zorlandığını, mahkemece rakamların ters şekilde yazılmasının değerlendirilmediğini, dış görünüşünün hangi yaş grubuna daha yakın olduğunun dikkate alınmadığını, kemik tespitinin yapılmadığını, eksik incelemeyle karar verildiği gerekçeleriyle Kararın KALDIRILMASINI, yeniden yargılama yapılarak yaş düzeltmeye ilişkin talebin KABULÜNE Karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, nüfus kayıtlarında isim ve yaş tashih tabine ilişkindir....