Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü delile başvurulabilir (YHGK, 11.2.1998 gün ve 2-87/77 sayılı). Şu durumda; zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılabilen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir. Buna karşılık, nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur (TKM 39. md, Nüfus Hizmetleri Kanunu 11.md). İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde mükerer kayıtların iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm C.Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada dilekçesinde; ...'ın 01.01.1939 ve 22.02.1940 doğumlu olarak; ... adlı kişinin de 10.01.1940 doğumlu olarak nüfus kütüğüne ikişer kez (mükerrer) kaydedildikleri ileri sürülerek, ... 02.03.1940 günü 22.02.1940 olarak tescil edilen kaydı ile ...'ın 14.03.1956 tescil tarihli kaydının iptali istenilmiştir. Dosyaya getirtilen aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden, davacı ...'ın anne ve babasının öldüğü ancak kendisinden ve mükerer kaydının iptali istenilen dava dışı ...'...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

      Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

        nün nüfus kayıtlarında soyadı bulunmadığından bahisle istemin reddine karar verilmiş ise de, muris ...'nün nüfus kaydında soyadı bulunmamakla birlikte, 1960 yılında öldüğü kayden anlaşılmakla, 21.06.1934 yılında kabul edilen Soyadı Kanunu ile her Türk için soyadı taşınması mecburi hale getirildiğinden murisin nüfus kaydındaki soyad eksikliğinin bir yanlışlık veya kayıtların intikali sırasında ihmalden kaynaklanabileceği de göz önüne alınarak bu husus ilgili nüfus müdürlüğünden araştırma yapılması, soyadı varsa tapu kaydındaki şerhe işlenmesi, aksi halde "çoğun içinde az da vardır" kuralınca talep tespit niteliğinde kabul edilerek şerhte adı geçen ...'nün davacının murisi ... ... olduğunun tespitine karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....

          Aynı Kanunun 39 ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar Nüfus Müdürlüğü'nce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir....

            Davada davalı idarenin savunması açısından değerlendirme yapıldığında açılan davada öncelikle çözümlenmesi gereken husus, davanın soy bağının veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır. TMK'nın 36/1.maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicil ile belirlenir. Aynı kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunun 35/1.maddesi uyarınca " Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. " Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir....

            Nüfus kütükleri resmi sicillerdir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar T3 dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

            “Kayıt düzeltilmesi", aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi" veya “değiştirilmesi" dir (Nüfus Yönetmeliği m. 143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddî hata söz konusu değil ise aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik ancak mahkeme kararı ile yapılabilecektir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35. maddesinde “kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez." ibaresi yer aldığından, her hangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur....

              Ancak; Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile mahkemenin gerekçeli kararından; ... ve ... oğlu 1255 (1839) doğumlu şahsın eski ve yeni nüfus kayıtları ile nüfus vukuatının tesciline dayanak belgelerde, adının ..., ..., ... Bey, ... Bey ve ... olarak farklı şekillerde geçtiği, nüfus kaydında ise ... ve ... adlarına kayıtların bulunduğu, farklı isimlerdeki bu kayıtların ...'a ait olduğu anlaşıldığından; ... ve ... oğlu 01.07.1839 doğumlu ...'...

                UYAP Entegrasyonu