Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmıyan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet, tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmışsa, bu hatanın tüzüğün 87.maddesi uyarınca, ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki koşullar araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Böyle olunca tapu kütüğündeki malikin doğum tarihinin düzeltilmesi nedeniyle kararın bozulması gerekmekte ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün H.U.M.K.nun 438/VII.maddesi gereğince düzelterek onanması gerekmiştir....

    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının tapu kaydındaki yanlışlığın düzeltilmesi amacıyla dava açmadan önce ..... Tapu Müdürlüğüne başvurduğu, anılan tapu müdürlüğünün 10.12.2014 tarihli kararı ile ret kararı verdiği, davacının itiraz yoluna başvurmaması üzerine ret kararının kesinleştiği ve eldeki davanın açıldığı sabittir....

      Tapu kütüğündeki nüfus bilgilerinin düzeltilmesi davalarında yasal hasım Tapu Sicil Müdürlüğüdür. Somut olayda davacı vekilinin başlangıçta davayı yanlış hasma yönelttiği ve sonradan yasal hasım Tapu Sicil Müdürlüğünü davaya dahil etmekle yetindiği anlaşılmaktadır. Usul hükümlerince gerçek veya tüzel kişilerin dahili dava yolu ile davada taraf durumu almalarına olanak yoktur. Kabule göre de; mülkiyet hakkının tescili başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba ./.. -2- 2006/66-1428 adı, edinme nedeni tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki, bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmışsa bu hata tüzüğün 87....

        nın doğum tarihinin 1307 olarak yazılı olduğunu bu yanlışlıkların nüfus kaydına göre düzeltilmesi için dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davacı ... kaydında malik görünen miras bırakanına soyisim eklenmesini ve doğum tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir. Mülkiyet hakkının tescili başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....

          Dosyadaki nüfus kaydı ile iddianame ve gerekçeli kararda yazılı nüfus bilgileri arasında, doğum tarihi, nüfusa kayıtlı olduğu il ve ilçe farklı ise de, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ve diğer bilgilerin aynı olduğu, sanığın da suçu kabul ettiğinin anlaşılması karşısında, gerekçeli karar ve iddianamedeki hatalı nüfus bilgilerinin nüfus kaydına göre mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüş, sanığın tekerrüre esas mahkumiyeti olduğu anlaşılmasına karşın TCK'nın 58. maddesinin tatbik edilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...'ın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 27.11.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, idareye başvurma zorunluluğunun idari dava açmadan önce tüketilmesi gereken zorunlu dava şartı olduğunu, davada adli yargının konusuna giren bir dava çeşidi olduğundan idareye başvuru zorunluluğunun aranmayacağını, zira nüfus kaydının düzeltilmesi davasında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, nüfus kaydının düzeltilmesi davasının, kimlik belgesindeki bilgileri ihtiva ettiğinden bu davanın adli yargıda görülmesi gerektiğini, bu nedenle de bu dava için idareye başvuru şartının aranmadığını belirtip kararın kaldırılarak vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Geçici Koruma Kimlik Belgesindeki Kayıtların Düzeltilmesi istemine ilişkindir....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ :NÜFUS KAYDINDAKİ BİLGİLERİN DÜZELTİLMESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; nüfus kaydının düzeltilmesinin tespiti istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,06/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              ın nüfus kütüğüne kayıtlı olan ...'ın kendi çocukları olduğunu bildirerek ...'ın nüfus kütüğündeki kaydının iptali ile kendi nüfus kütüklerine kayıt edilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 21.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 tarihli ve 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Dosya içerisindeki Nüfus Müdürlüğü yazısından, isminin düzeltilmesi istenen malikin nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bir kimsenin tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilebilmesi için nüfusta kayıtlı olması gereklidir....

                  Bilindiği gibi; taşınmazların, kadastro tespiti veya tapuya tescili sırasında mülkiyet ya da diğer hak sahiplerinin ad, soyadı, baba adı, cinsiyeti, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin tapu siciline eksik ya da hatalı işlenmesinden doğan kayıt düzeltilmesi davaları, kaynağını Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesinden almaktadır. Bu madde hükmüne göre; ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, re’sen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazı hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça, hiçbir düzeltmede bulunamaz. Belgelere aykırı yazım ve tescillerin düzeltilmesi Tapu Sicili Tüzüğünün 87. maddesinde düzenlenmiş olup; anılan maddede yer alan düzeltme işlemi, salt yargılamanın gerekmediği durumlara ilişkin bulunmaktadır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir....

                    UYAP Entegrasyonu