Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre bir davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davacı, dava dilekçesine eklediği tapu kayıt örneği ile murisine ait 735 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarındaki nüfus bilgilerinin, nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesini istemiş, mahkemece, hüküm fıkrasında parsel numarası belirtilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Tapu kayıtlarından, tapulama nedeni ile tescil edilen 735 parsel sayılı taşınmazın sayfası imar nedeni ile kapatıldığı ve imar uygulamasıyla oluşan 9096 ada 1 parsel sayılı taşınmazda “... oğlu, ...” paydaş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen kararda iki tarafa yükletilen görev ve verilen hakların şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde açık olarak yazılması gerektiği HUMK’nun 389. maddesinde düzenlenmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2017/451 ESAS, 2021/254 KARAR DAVA KONUSU : Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; halen derdest olan Osmaniye 1....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2020/91 ESAS ARA KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Tedbir talebinin reddine ilişkin Ara karar taraflara tebliğ edilmiş davacı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur TARAF İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin gerçek anne ve babasının Ümmü BAYRAK ve Mustafa BAYRAK olduğunu, nüfus kayıtlarına göre anne ve babası olarak görünen Fatime BAYRAK ve Osman BAYRAK'ın nüfus kayıtlarından çıkarılarak gerçek anne ve babasının nüfus kayıtlarına işlenmesini talep ettiği, müvekkilinin biyolojik babası olduğu iddia edilen Mustafa BAYRAK'ın 03/02/2020 tarihinde vefat ettiğni, dava sonunda müvekkilin biyolojik babasının Mustafa BAYRAK olduğu ortaya çıktığında, müvekkilinin, Mustafa BAYRAK'ın oğlu yani altsoyu olması münasebetiyle yasal mirasçısı olacağını, dolayısıyla diğer mirasçıların, müteveffa Mustafa BAYRAK'tan...

    Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır....

    Öncelikle; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunuun 36.maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin birinci cümlesinin (Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir) Anayasaya aykırılığı sebebi ile Anayasa Mahkemesinin 30.03.2012 gün 2011/34- 2012/48 sayılı kararı ile iptal edilip kararın 6 Ekim 2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandığı anlaşıldığından; ayrıca Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, nüfus kaydının düzeltilmesi davaları 6100 sayılı HMK'nun 382 ve devamı maddelerine göre çekişmesiz yargı işlerinden olduğundan, aynı kanunun 388. maddesi hükmüne göre çekişmesiz yargı kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğundan davacı tarafından eldeki davanın açılabileceği sabittir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/192 KARAR NO : 2021/525 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAYIRLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2020 NUMARASI : 2020/26 ESAS - 2020/112 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili T2 mahkememize vermiş olduğu 29/07/2020 havale tarihli dava dilekçesiyle özetle; müvekkilinin 14/02/1965 yılında doğmasına rağmen nüfus kayıtlarına 14/02/1966 olarak geçtiğini, bu işlemin yanlış olduğunu, T.C. İç İşleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün verdiği resmi belgelerde, evlenme cüzdanında, pasaportunda, 14/02/1965 olarak kayıtlı olduğunu, bu nedenlerle müvekkili T1 14/02/1966 olan doğum tarihinin düzeltilerek 14/02/1965 olmasını talep ve dava etmiştir. Davalı nüfus idaresi davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır....

    Türk Medeni Kanunu’nun 39 uncu maddesi uyarınca mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’un 46 ncı maddesinde yer alan “yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları…” ibaresi nazara alındığında, herhangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur. Bu hükme göre, anne adı nüfus kütüğüne gerçeğe aykırı olarak yazılmışsa, bu yanlışlığın düzeltilmesi uygulamadaki ifade ile nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile mümkündür. 16. Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35 inci maddesi ile de “Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir” hükmü düzenleme altına alınmıştır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2020 NUMARASI : 2020/59 ESAS, 2020/259 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı Nüfus Müdürlüğünce istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Baba Adının Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Karar, 25/07/2016 tarihinde temyiz eden davacı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği halde temyiz dilekçesi 12/08/2016 tarihinde havale edilerek temyiz defterine kaydedilmiştir. SONUÇ: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nın 103/1. maddesinin (c) bendine göre nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarına adli ara vermede bakılır....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kabul hükmüne karşı, müdahil vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nce istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, bu kez müdahil vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava, ad düzeltilmesi istemine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-d maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemesince soybağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda verilen kararlar kesin olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. Bölge Adliye Mahkemesi kararında temyiz yolunun açık olarak gösterilmesi bu sonucu değiştirmez....

          UYAP Entegrasyonu