Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2022 NUMARASI : 2022/486 ESAS- 2022/583 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı nüfus idaresi tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekekili İstanbul, Beşiktaş, Sinanpaşa, 18 cilt, 2261 hanede TC kimlik nosu ile baba adı Hırısantır, anne adı Takohi, doğum yeri İstanbul, Doğum tarihi 09.04.1950 doğumlu T1 isim ve soyadı ile kayıtlı olduğunu, 1970 yılında Türkiye 'den ayrılıp Marsilya 'ya öğrenci olarak gittiğini, o tarihten itibaren Marsilya'da yaşadığını...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde "..." olarak nüfusa kayıtlı ismin "..." olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Nüfus Kanununun 46. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil, ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya Memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan 13.12.2005 tarihli oturumda Cumhuriyet Savcısının yokluğunda yargılama yapılarak tanık dinlenmiş ve tanık beyanına dayanılarak da davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir....

    TMK'nın ön gördüğü “haklı sebep” bu kapsam için de değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri, ileri sürülen sebebin ve yeni alınmak istenen adın veya soyadının makul, toplum değerlerine ters düşmeyen ve özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikler bulunduğunun saptanması ile sınırlı olmalıdır. 2525 Sayılı Soyadı Kanunu'nun 3. maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı belirtildikten sonra bu kanuna göre çıkartılmış bulunan 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesi'nin 7.maddesinde “yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz”, 10.maddesinde "umumi edeblere uygun olmıyan veya gülünç veya iğrenç olan veya hakaret anlatan soyadları kullanılamaz ve yeniden takılamaz" yine aynı Nizamname'nin 5.maddesinde de “yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır” hükümlerine yer verilmiştir....

    Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

    Hukuk Dairesince onandığı, Milletler Arası Ahvali Şahsiye Komisyonunca imzaya açılan, Türkiye açısından 21/05/1975 tarihinde onaylanan ve 16/02/1977 tarihinde yürürlüğe giren 13/09/1973 tarihli ve 15226 sayılı ad ve soyadlarının nüfus kütüklerine yazılış şekline ilişkin sözleşmenin (14 nolu sözleşme) 6.maddesinin " akit taraflar makamlarınca nüfus kütüğüne düşürülen 2 veya daha fazla kayıtta, aynı kimsenin, değişik ad ve soyadlarla gösterilmesi halinde her Akit Tarafın yetkili makamları, gerektiğinde farklılıkların giderilmesi için tedbirler alacaktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ..., dava dilekçesinde oğulları ...'nin 1989 olan doğum yılının 1988 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece, dava tarihinde ergin olan yaşı büyültülmek istenen ... davada taraf olarak kabul edilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Davacılar ... ve ..., 27.7.2007 günlü dava dilekçesinde oğulları ...'nin nüfus kütüğündeki 20.7.1989 olan doğum tarihinin 20.7.1988 olarak düzeltilmesini istemiştir. Dosya içerisindeki nüfus kayıt tablosu içeriğinden yaşının düzeltilmesi istenilen ... ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nın 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 12.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesi hükmüne göre çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır....

          Yargılamanın devam ettirilerek tanıkların ve sair delillerin toplanması sonucunda bir karar verilmesi gerektiğini. Bu nedenle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/162 Esas, 2017/208 Karar sayılı dava dosyasında verilen Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) talebinin reddine karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; Dava,Nüfus kaydının (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) düzeltilmesi talebine ilişkindir. Davacı, ölü babaannesi'nin isminin Hanım olarak nüfusa tescil edildiğini, babaannesinin gerçek isminin Süleyman ve Hediye'den olma RAHİME olduğunu, köyde lakabının Hanım olduğunu, bu nedenle nüfus siciline bu şekilde yazılmış olabileceğini, tapu sicilinde kayıtlı bulunan 101 ada 26 parseldeki tapu kaydındaki gibi ismi olan RAHİME olarak düzeltilmesini istemiştir....

          Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu