WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Ad ve soyadı değişikliği istemine ilişkin davada Adana 1. Asliye Hukuk ve Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesinde düzenlenen haklı sebep nedeniyle ad ve soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK.nun HMK.'nun 382/II-a,2 maddesi ve 383. maddeleri gereğince uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen “kayıt düzeltim davası” niteliğinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hâkime aittir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2020 NUMARASI : 2020/38ESAS 2020/178KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle: Doğduğunda adının nüfus kayıtlarına Şoreş olarak geçirilmek istendiğini fakat nüfus memurunun buna izin vermediğini, ve sonuç itibari ile adının T1 kayda geçtiğini yıllar sonra bu gerçeği öğrendiğinde iki isimli olan adının birini Şoreş olarak değiştirmek istediğini sosyal hayatında Halil olarak tanınan biri olarak İbrahim olan ikinci adını Şoreş olarak değiştirmek isteğini açıklanan nedenlerle Halil İbrahim olan adının Halil Şoreş olarak değiştirilmesini, bu değişikliğini nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    nin çocukları olarak görünen ... ve ....'ın anne adlarının iptali ile yanlışlığın düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesi (mülga 1587 sayılı Nüfus Kanununun 46. maddesi) hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan Cumhuriyet Savcısı ve Nüfus İdaresi Temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Ancak; Davada, Bulgaristan'dan göç ederek Türk vatandaşlığını kazanan ve oradaki kayıtlarda baba adı ... ... olan davacının, nüfus kütüğüne kayıt edilirken, "Kişilerin Olayları" kısmına "..." olarak yazılan baba ad ve soyadının "... ..." olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davacının "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden davacının babasının ad ve soyadının ... ... olduğu anlaşıldığına göre mahkemece istem gibi, davacının nüfus kaydının "Kişilerin Olayları" kısmında bulunan baba adının ve soyadının ... ... olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken istem aşılarak davacının soyadının düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ölüm belgesinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki isim-soyadı tashihine ilişkin talepte İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi ve İzmir 1.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının nüfus kaydında "..." olan adının "..." olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir Asliye Hukuk Mahkemesince, ad ve soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacının 1953 olan doğum yılının 1949 olarak düzeltilmesi istenilmiş, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              nın 25.08.2011 olan doğum tarihinin 28.10.2008 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının oğlu ...'nın 25/08/2011 olan doğum tarihinin 28/10/2008 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2022 NUMARASI : 2022/579 ESAS, 2022/804 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : KONYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin 2022/579 Esas, 2022/804 Karar sayılı dosyasında 26/10/2022 tarihli kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; DAVA: Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; annesi ve babasının 20 yıl önce boşandıklarını, babasıyla görüşmediğini, isminin büyükbabasının ismi oluğunu, ismini ve soy ismini değiştirmek istediğini, babasının soy ismini taşımak istemediğinden bahisle nüfus kaydında T1 olan adının ve soy adını Aras Işık olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Nüfus temsilcisi duruşmadaki beyanında taktiri mahkemeye bırakmıştır....

                Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen, kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu