Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu, soyadı kanunun yürürlük tarihinde murise geriye dönük soyadı ekletebilecek hiçbir mirasçısının sağ olmadığını, aynı hanede 1 numarada kayıtlı eşi Ali'nin kendisinden önce 1914 tarihinde vefat ettiğini, aynı hanede ikinci sırada kayıtlı oğlu İsmail'in kendisinden önce 1915 tarihinde vefat ettiğini, aynı hanede beşinci sırada kayıtlı kızı Salise'nin kendisinden önce 1926 tarihinde vefat ettiğini, yine aynı hanede üçüncü sırada kayıtlı oğlu Mustafa'nın Ayşe'den sonra ancak 1931 tarihinde yani yine soyadı kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce vefat ettiğini, bahsi geçen kişilerin hepsinin nüfus kayıtlarında soyadsız kayıtlı olduklarını, Muris Ahmet ve Fatma kızı, Menemen 1858 doğum ve 1930 ölüm tarihli Ayşe'nin de nüfusta soyadı bulunmaksızın kayıtlı olması gerektiğini, "Ağar" soyadının kanuni hiçbir dayanağının olmadığını, bu soyadın nereden ve nasıl geldiğini, hangi mesnetle eklendiğinin bilinmediğini, 29/03/2021 tarihli dilekçe ile bu durumu nüfus...

Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Kanun, bu hükümde görevli mahkemeyi göstermemiştir. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğinde olduğu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre de, görevli asliye hukuk mahkemesinde açılıp karara bağlanacağı açık ve tartışmasızdır....

    Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesi hükmüne göre çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır....

      Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydında anne adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın çekişmesiz yargı niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddî hata sözkonusu değil ise aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik ancak mahkeme kararı ile yapılabilecektir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/30 ESAS, 2021/225 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli), Nüfus (Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında isminin Sevim olarak geçmekte ise de, önceden beri aile içerisinde, sosyal yaşam ve iş hayatında Eda ismi ile bilinip tanındığını, kendisine çocukluktan beri Eda denildiğini, bu ismi benimsediğini belirterek Sevim isminin iptali ile sosyal hayatta tanındığı Eda olarak tashihini, ayrıca her ne...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/30 ESAS, 2021/225 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli), Nüfus (Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında isminin Sevim olarak geçmekte ise de, önceden beri aile içerisinde, sosyal yaşam ve iş hayatında Eda ismi ile bilinip tanındığını, kendisine çocukluktan beri Eda denildiğini, bu ismi benimsediğini belirterek Sevim isminin iptali ile sosyal hayatta tanındığı Eda olarak tashihini, ayrıca her ne...

        İlk derece mahkemesince; dinlenen tanık beyanları ve toplanan deliller dikkate alındığında davacının çevresinde Mehmet olarak tanındığından bahisle ad değişikliği talebinin kabulü ile adının Mehmet olarak değiştirilmesine, soyadı değişikliğine ilişkin talebi bakımından ise talebinin değişken olması ve çevresinde talep edilen soyadı ile tanındığı kanaatine varılmadığından soyadı değişikliği talebinin reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı, kayden soyadı Uluğ'u kullanan ve akrabası olmayan kişiler bulunduğu, bu durumun kendisini rahatsız ettiği, Mehmet Uluğ adında tanımadığı ancak hakkında icra takibi yapılan kişilerin tebligatlarının kendisine geldiği ve mağduriyetine sebep olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, nüfus kaydındaki ad ve soyadın değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı tarafın adının değiştirilmesine ilişkin talebi kabul edilmiş ve istinaf kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle kesinleşmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının nüfus kaydında "Satu" olan adının "Yıldız" olacak şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir Asliye hukuk mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi ise, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK m. 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....

          Diğer yandan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 36/1-b maddesinde de ad ve soyadı değişikliğine ilişkin bazı düzenlemeler bulunmaktadır. Davacının talebinin çekişmesiz yargı kapsamında olmadığı, adı geçen Kanun maddeleri uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görüleceği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25/12/2013 gün ve 2013/18-464 Esas 2013/1698 Karar sayılı ilâmıyla da benimsenmiş olup, bu nedenle 5490 sayılı Kanunun 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/04/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacıların müşterek çocuklarının nüfus kaydında "..." olan adının "..." olacak şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi ise, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK m. 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....

              UYAP Entegrasyonu