WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya arasına alınan Manisa 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/212-586 sayılı mirasçılık belgesi verilmesi istemli davasından, “... kızı ...”nin nüfus yazımından önce ölü olduğu, nüfus kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, kaydı düzeltilmesi istenen “... kızı ...”nin doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi için davacıya süre verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, nüfus kaydı bulunmayan tapu kayıt malikine baba adı eklenmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan davalarda yasal hasım, kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlükleridir. Bu nedenle dava doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.3.1999 tarihli ve 1999/14-165-149 sayılı kararı da bu yöndedir. Somut olayda, Hazine de hasım gösterilerek dava açılmıştır....

    (dosyaya sunulan nüfus kayıtlarına göre ... oğlu ... olup tapu kaydında ad, soyad ve baba adı düzelttirilmek suretiyle), ölü malik ... kızı ..., ölü malik ... oğlu ..., ölü malik ... ..., ölü malik ... oğlu ..., ölü malik ... oğlu ..., (tapu kaydında ... oğlu ... olup soyad ve baba adı düzelttirilmek suretiyle), ölü malik ... oğlu ..., ( ad ve baba adında, dava konusu parsel haricindeki birkısım parsele ilişkin düzeltme yapıldığı anlaşılmaktadır) ( tapu kaydında ... oğlu ... olup tapu kaydında baba adı, ad ve soyadı düzelttirilmek suretiyle), ölü malik ... kızı ..., (uyap nüfus kaydında ... kızı ... olup tapu kaydında baba adı düzelttirilmek suretiyle), ölü malik ... oğlu ... ve ölü malik ... oğlu ...’ya (tapu kaydında ... oğlu ... olup soyadı düzelttirmek suretiyle), ait yeni tarihli veraset ilamları alınıp, tüm mirascıları davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gibi, 2- Maliklerden ... kızı ..., uyaptan alınan nüfus kaydına göre ......

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.09.2019 tarihli ve 2019/351 Esas, 2019/478 Karar sayılı kararının, yürürlükteki hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Adalet Bakanlığı (Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü) kanun yararına temyizi istenildiğinden, dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 27.maddesi kapsamında haklı nedene dayalı ad ve soyad değişikliği istemine ilişkindir. Taraflar arasında görülen nüfus kayıtlarındaki ad ve soyadın değiştirilmesine ilişkin davada davacının adının değiştirilmesinin yanında "Korkmaz" olan soyadının da "Dabbetülarz" olarak değiştirilmesine karar verildiği ve verilen kararın kanun yollarına başvurulmaksızın 06.08.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Öncelikle davacının "Korkmaz" soyadı yerine almak istediği ve mahkemenin de istem gibi kabul ettiği "Dabbetülarz" kelimesinin anlamı ve kökeni üzerinde durulması gerekmektedir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2021 NUMARASI : 2021/375 ESAS, 2021/294 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/375 Esas dosyası ve dava dosyasında verilen 20/09/2021 tarih ve 2021/294 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....

        ASLİYE HUKUK TARİHİ : 28/06/2022 NUMARASI : 2022/284 ESAS 2022/373 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/284 esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 28/06/2022 tarih ve 2022/373 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2021 NUMARASI : 2021/21 ESAS, 2021/185 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı nüfus temsilcisi istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında soyadının Balık olarak tescil edildiğini imam nikahlı olarak evli olması sebebiyle eşinin soyadını alamadığını, imam nikahlı eşinin vefat ettiğini, imam nikahlı eşinden müşterek çocuklarının olduğunu, müşterek çocuklarının babalarının Tekin olan soyadını taşıdıklarını, çocuklarıyla soyadının farklı olmasının çocuklarına ve kendisine sıkıntı yaşattığını ileri sürerek nüfus kayıtlarında Balık olan soyadının Tekin olarak düzeltilmesini talep etmiştir....

        Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

          Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi kapsamında haklı nedene dayalı olarak müşterek çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir....

            Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382. maddesinde ad ve soyadı düzeltilmesi işlerinin çekişmesiz yargı kapsamında bulunduğu; 383. maddesinde ise çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu belirtilmiş olmasına rağmen 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde de nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda özel bir kanun olan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu uygulanacağından mahkemece işin esasına girilerek gösterilecek deliller toplanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine yerinde olmayan gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

              Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir. Türk Medeni Yasasının öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri; ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve yasanın buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun saptanmasıyla sınırlı olmalıdır. Mahkemece küçük .......

              UYAP Entegrasyonu