Asliye Hukuk ve 4.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,nüfusta baba adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, baba adının değiştirilmesi istemi, soybağının kurulması istemine ilişkin olduğu, gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın baba adının düzeltilmesine istemine ilişkin nüfus davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacının nüfus kaydında "Abdulkadir" olarak görünen baba adının "İsmail" olarak değiştirilmesi istemine yöneliktir. Baba adının değiştirilmesine yönelik dava Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. (Y.18. HD. 2011/1605 E -4230 K) Bu durumda, uyuşmazlığın Ankara 4. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Uyuşmazlık ve hüküm nüfus kaydında çocuğun hem baba hem de ana adının değiştirilmesi istemini içeren Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine dayalı nüfus kayıt düzeltimi davasına ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.03.2012 (Per.)...
Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanunu'na göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğindedir. TMK'nun 339/5. maddesine göre çocuğun adını ana ve babası koyar. Dolayısı ile çocuğun adının değiştirilmesi baba ...'ın da hukukunu ilgilendireceğinden adı geçenin davaya dahil edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilip deliller toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi yerine, taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ana-Baba Adının Düzeltilmesi, Değiştirilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin murisi ...'ın annesi ...'ın nüfus kayıtlarında ... olarak görünen anne adının, Rabia olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....
ın gerçekte adının ... olduğu, çevresinde de o şekilde bilinip çağrıldığı, kayıtlı adının çevrede alay konusu yapıldığı, davacıların iddiasının tanığın anlatımları ile doğruladığı gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen karar davacı baba tarafından, istemlerini doğru dile getiremedikleri, aslında çocuğun adının Serkan olarak değiştirlmesini istedikleri gerekçesi ile temyiz edilmiştir. Dava adın değiştirilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesine göre, adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden isteneceği; 339. maddesinde ise, çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı; 342. madesinde de, ana ve babanın, velâyetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisi oldukları hükme bağlanmıştır. Somut olayda, dava ana ve baba tarafından açılmış, ancak, davacı annenin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece, davacı ...'ın 20/04/2016 tarihli oturumda “eşim Deniz'in ....'...
Sözü edilen bu madde bendine göre "aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir; soyadı değişikliğinde ... eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir." Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilen aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden; Kelkit Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.06.1995 gün ve 1995/40-67 sayılı kararı ile davacının babası ...'in "..." olan soyadının "..." olarak değiştirildiği, bu mahkeme kararı doğrultusunda -hüküm tarihinde- ergin bulunmayan davacının soyadının da "..." olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Soyadı, aile adıdır. Türk Medeni Yasasının 321. maddesi hükmü uyarınca çocuk doğduğu anda ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır. Babanın soyadının değişmesi ile ailenin (bu kişinin kendisi ile birlikte eşinin ve ergin olmayan çocukların da) soyadı düzeltilir....
Aile Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; nüfus kaydında ana ve baba adının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. .... Cumhuriyet Başsavcılığı 19.07.2013 tarihli davaname ile; ...'in nüfus kaydındaki ana ve baba adının düzeltilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. .... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi; "...davalılardan ....nün davanın soybağı değişikliğini gerektirdiğinden bu yönde karar verilmesi isteğinde bulunduğundan davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. .... 1....
nın doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin idda edilen genetik baba ile evli olmadığı anlaşılmaktadır. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocukların doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tüm talepler yönünden uyuşmazlığın, özel mahkeme olan aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 8. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
KARAR Dava dilekçesinde, boşanmakla velayeti davacı anneye verilen küçük "Nevzat"ın adının "Murat" olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece çocuğun babası davaya dahil edilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, velayet hakkına dayanılarak açılan, evlilik birliği içinde doğan ve boşanma sonucu velayeti anneye verilen çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğindedir. TMKnun 339/5. maddesine göre, çocuğun adını ana ve babası koyar....