Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve her ne kadar borçlu şirket ve yetkilisinin yetkiye ve borca itirazı bulunmadığına ilişkin beyanı icra dosyasında mevcut ise de, bu beyanın fiili haczin yapıldığı esnada alınmış olmasına ve bu nedenle Mahkemece itibar edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati haciz talep eden vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 23/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Davacı, borçlu kurum aleyhine başlatılan takipte davalı ikametgahının ve sözleşmenin ifa yerinin ... olmasından dolayı yetkiye itiraz ettiğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede ... mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığını, ayrıca takibe konu borcun para borcu olması nedeniyle alacaklının ikametgahı olan yerin yetkili olduğunu, davalının takipte faiz oranına da itiraz ettiğini, davalı kurumun itirazdan sonra şirketin hesabına 10.394,22 TL ödeme yaptığını ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı, borçlu hakkında .... İcra Müdürlüğü'nün 2014/6602 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak borçlunun hem yetkiye hem de borca itiraz ettiğini, yetkiye yapılan itirazı kabul ettiklerini, ancak borca yapılan itirazın kaldırılması gerektiğini, kiracının borcunu İİK.nun 269/c-1 maddesinde belirtilen belgelerle ödediğini ispat edemediğini, bu nedenle davalının temerrüde düştüğünü ileri sürerek davalının itirazının kaldırılması ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, 2 adet çeke dayalı olarak Çorum İcra Müdürlüğü’nde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, sair itirazları ile birlikte Kars İcra Dairesinin yetkili olduğunu ileri sürerek, yetkiye itiraz ettiği mahkemece yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
in 16/10/2014 tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca faize ve icra takibine itiraz ettiği ve bu itiraz nedeni ile 21/10/2014 tarihinde takibin durdurulduğu, nafaka alacağı yönünden Batman icra dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla birlikte; alacağın varlığı taraflar arasında çekişmesizdir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı tarafından hem icra dosyasına, hem iş bu dava dosyasına süresinde verdiği cevap dilekçesi ile ödeme itirazında bulunarak, ödemelere ilişkin PTT makbuz suretleri sunulmuş olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı yanca cevap dilekçesi ekinde sunulan ödeme belgeleri dikkate alınmadan borca ve faize yönelik hesaplama yapılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2019 NUMARASI : 2018/940 ESAS - 2019/281 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı davada İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkilleri aleyhine kambiyo takibi yapıldığını, takipte Ankara İcra Müdürlüğü yetkili olmayıp Çorum İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, ayrıca çekler üzerindeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını belirterek yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmiş, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili yer olan Çorum İcra Dairesine gönderilmesine, yargılama yapılarak her iki müvekkili yönünden takibin iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati haciz kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen Mete İçcan vekili, 15/.../2007 vadeli ve 28.000.00.YTL’lik çeke istinaden ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, mahkemece talep uygun görülerek keşideci ve ciranta hakkında ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler ... ... ve ... ... vekili, çekin keşide yerinin ve borçluların yerleşim yerlerinin ... olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur....