İcra Müdürlüğünün 2019/10339 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 19/12/2014 tanzim 30/05/2015 ödeme tarihli 13.280,00 TL bedelli, 19/12/2014 tanzim, 30/09/2015 ödeme tarihli 13.280,00 TL bedelli bonolara dayanılarak ilamsız icra takibine başlanıldığı, borçlunun süresinde bonoların tutarlarının tamamını elden ödediğini, alacaklıya hiçbir borcunun bulunmadığını belirterek, borca ve faize itiraz ettiği, bonoların unsurlarının tam olduğu görülmüştür. İİK'nun 63. maddesi uyarınca itiraz eden borçlu itirazın kaldırılması duruşmasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerinin değiştiremez ve genişletemez....
Davacının kredi alacağının tahsili amacıyla başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde borçlu ve rehin maliki 3.kişiye ödeme emri tebliğ etmiş ve hem borçlu hem de rehinli taşınmazın maliki icra takibine itirazda bulunmuştur. Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu ve rehinli taşınmaz maliki mecburi dava arkadaşı olup, her ikisi de itiraz etmiş bulunduğundan, ikisi hakkında da itirazın kaldırılabilmesi için dava açılması zorunludur. Somut olayda davacı ödeme emrine itiraz eden ipotek maliki davalı ... hakkında itirazın iptali davası açmış ise de yine takibe itiraz eden asıl borçlu...hakkında herhangi bir dava açılmamıştır. Bu durum bir dava şartı olup, mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Bu hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir....
İCRA HUKUK TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2017/19 ESAS - 2021/204 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi taraflarca talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin durdurulmasına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece şikayetçi borçlunun özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve tebligatta yetkili temsilcinin bulunmama sebebi belirtilmeden doğrudan daimi çalışanına yapılan tebligatın Tebligat Kanununun 12. ve 13. maddelerine aykırı bulunduğu belirtilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine, TTK.nun 1235 ve 1236 maddelerine dayanılarak zorunlu takip arkadaşı olması gereken gemi maliki hakkında takip yapılmadığından bahisle takibin iptaline karar verilmiştir. Takip alacaklısı tarafından, geminin yakıt borcu nedeniyle taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, şikayetçi borçlunun icra dairesinde verdiği itiraz dilekçesi ile 30.04.2012 tarihinde borca ve rehin hakkına itiraz ettiği görülmektedir. İİK.nun 65. maddesine göre gecikmiş itirazda bulunulabilmesi için tebligatın usulüne uygun yapılmış olması koşulu arandığından somut olayda başvurunun gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi mümkün değildir....
İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur...” hükmü ile aynı maddenin 4. fıkrasında; “Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi taktirde itiraz edilmemiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Borçlu vekilince sunulan 20/01/2020 havale tarihli itiraz dilekçesinde, "borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itirazımız. Müvekkilimize, adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip başlatılmış olup ve yukarıda esas numarası belirtilen dosyadan gönderilen ödeme emrine itiraz ediyoruz. Yukarıda dosya esas numarası yazılı icra takip dosyasındaki ödeme emri 24/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup yasal süresi içinde borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ediyoruz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, imzaya itiraz ile birlikte asıl borca ve takipte yer alan işlemiş ve işleyecek faizin türü ve oranına da itiraz edilmiştir. Mahkemece yalnızca imzaya itiraz ile ilgili inceleme yapıldıktan sonra imzanın borçluya ait olduğunun tespiti ile, borçlunun diğer itirazları konusunda mahkemenin dar yetkili olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği görülmektedir....
Davalı alacaklı T3 tarafından borçlular T1 ve Ahmet Öztürk aleyhine 15/07/2015 tanzim 01/01/2016 vade tarihli 10.000 TL bedelli, 19/08/2015 tanzim 29/08/2015 vade tarihli 40.000 TL bedelli iki adet senede dayanarak kambiyo takibi yapılmış, davacıya ödeme emri 14/08/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, 20/08/2018 tarihinde açılan dava ile takibe konu borcun Ahmet Öztürk ve T3 banka kanalı ile ödendiği, senetlerin iade edilmediği belirtilerek borca, faize ve diğer ferilere itiraz edilmiş, mahkemece faize itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak faize itiraz yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer yönlerden reddine karar verilmiştir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe yönelik borca itiraz halinde, İİK.nun 169/a.-1.maddesi gereğince, icra mahkemesi, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. Takibe konu senetlerde keşideci T1, lehtar ve 1. ciranta Ahmet Öztürk, 2. ciranta T3'dır....
Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. O halde mahkemece duruşma açılarak ve tarafların iddia ve savunmaları tesbit edilip varsa delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde yapılan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/02/2015 NUMARASI : 2014/1111-2015/181 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin itiraz eden her iki borçluya 30/09/2014 tarihinde tebliği üzerine, borçlular vekilinin 08/10/2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak borca, ödeme emrine, işlemiş faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiği, mahkemece istemin süresinde olmadığından bahisle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
tuttuklarını, alacaklı ve borçlu arasında imzalanan satış sözleşmesine binaen alacaklının müvekkiline 200.000,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin söz konusu bedeli tahsil etmesi ve henüz alacaklının satın aldığı evin tamamlanmamış olması nedeniyle kendisine güvence olması adına 250.000,00 TL'lik senet düzenleyerek verdiğini, bu nedenle borcun 50.000,00 TL'sine ve itiraz ettikleri kısmın ferilerine itiraz ettiklerini, ayrıca ödeme emrinde alacaklar toplanarak toplam alacağın faiziyle ödenmesinin belirtildiğini, faize faiz işletilemeyeceğini, müvekkili borçlunun alacaklıya başkaca bir borcu olmayıp, taraflar arasında başka bir alacak verecek ilişkisi de bulunmadığını belirterek söz konusu takibin 50.000,00 TL'lik kısmına, faize ve diğer fer'ilerine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....