WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı boşanma ve mal tasfiyesi davasında elde edebileceği alacak haklarının tahsilinin önüne geçmek için davalı eşinin, dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak davalı üçüncü kişiye devrettiğini ileri sürerek muvazaalı işlemin iptalini talep etmektedir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir....

Asliye Ticaret Mahkemesinde tasarrufun iptali davası açtığını, o kararın kesinleşmediğini, o kararın kesinleşmesinin beklenmesini, taşınmaz üzerinde ipotek borcu olduğunu, 110.000,00 TL ipotek bedelinin kendisi tarafından ödendiğini, sadece 70.000,00 TL ödenmediğini, zaten o evin evveliyatının kendisine ait olup evlendikleri için damadına verilip daha sonra kendisine ipotekli olarak iade edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacının davasının beş yıllık hak düşürücü süre dolduğu için reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir....

    Davanın açıldığı Karşıyaka 1.Asliye Hukuk Mahkemesince, dava sıra cetveline itiraz olarak nitelendirilerek davanın kabulüne karar verilmiş, davalının istinafı üzerine, İzmir BAM 17.Hukuk Dairesi'nin 2018/2573-2019/1891 Esas ve Karar sayılı istinaf kararı ile davanın muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olduğu, muvazaaya ilişkin delillerin toplanıp değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Kaldırma kararı sonrası Karşıyaka 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.2.2020 tarihli 2019/576-2020/74 Esas ve Karar sayılı karar ile davanın kıymetli evrak niteliğindeki bonoya dayalı davalardan olduğu gerekçesi ile Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle;davanın Borçlar Kanununun 18.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin olduğu (Türk Borçlar Kanunun 19.maddesi), bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevi olduğu, (HMK'nun madde 33)somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre davanın hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19 maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaaya nedeniyle tapu iptali tescil istemine ilişkin olduğu, kural olarak 3.kişilerin, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı...

        İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaalı işlem yapıldığı iddiasına dayalı tapu kaydının iptali ile borçlu adına tescili istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu’nun 277 vd. maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. BK'nın 18. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir alacağa dayalı olarak kesinleşmiş icra takibi ve aciz belgesi varlığı da ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukukî yararı olması için davalıdan bir alacağının olması ve muvazaalı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir....

        Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....

          Yukarıda da bahsedildiği üzere davacı alacaklı icra takibi yaptığı üçüncü kişi için borçlunun yaptığı tasarrufların iptali için İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak dava açılabilir. Oysa davalılar Yaşar FİDAN ile T7 karşı yapılmış icra takibi olmadığından İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak bu davalılara karşı açılan davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Ancak davacı TBK 19. maddesine de dayanmakla bu davalılar açısından açılan davanın TBK 19. maddesine dayalı dava olduğunun kabulü gerekir. O, halde mahkemece yapılması gereken iş davacının borçlu davalı Gümüşkaya petrol nak.inşaat limited şirketinin üçüncü kişi olan davalı Canım inş ve tic limitedi arasındaki tasarruf için( 2742 ada 5 parsel) İİK 277 ve TBK 19. maddeye ilişkin tasarrufun iptali davasını bu dosyada incelemek; TBK 19. maddesine dayanarak davalı borçlu olduğu iddia edilen Yaşar Fidan tasarruf yaptığı üçüncü kişi T15 onunda dördüncü kişi olan T13'e yaptığı tasarruf (2800 ada 2 parsel 9....

          Dava dilekçesinde iddianın sürülüş şekline ve dayanılan vakıalardan, davalıların şaibeli bir şekilde taşınmazı devir almış olmasına, başka bir deyişle iradeyi fesada uğratan hallerden hileye dayanılarak tapu iptali tescil talep edildiği anlaşılmaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanacak 564 ve 586 sayılı kararları ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk ve Ceza Daireleri arasında yapılan iş bölümü kararına göre; mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile yanılma, aldatma ve korkutma sebebiyle Türk Borçlar Kanununun 30 ila 39. maddelerine dayanılarak açılmış olan tapu iptali ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. ve 2. Hukuk Dairelerince yapılacağı öngörülmüştür. Diğer yandan iş bölümünde "genel muvazaaya" (TBK m.19) dayalı davalarda verilen hüküm ve kararlar için Dairemizin görevli olduğu ifade edilmiştir....

          TBK 19 muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33. maddesine göre Hakim, Türk Hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre, dava niteliği itibarıyla Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

          Mahkemece, toplanan delillere göre uyuşmazlığın B.K’nın 18. maddesinde sözü edilen muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu bu nedenle de taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili bulunduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dilerse BK. 18. dilerse İİY. 277. maddelerine göre muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali davası açabilir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe, savunmaya ve yargılama aşamasındaki açıklamalara göre davacının amacı, borçlu tarafından yapılan ve satış suretiyle tezahür eden tasarrufun iptal edilerek icra marifetiyle alacağını tahsil etmektir. Hal böyle olunca davanın tasarrufun iptali davası olduğunun kabulü zorunludur. Tasarrufun iptali davaları şahsi hakka dayalı davalar olduğundan yetkili mahkemenin HUMK’nun 9. maddesine nazaran davalıların ikametgahı mahkemesi olduğunda duraksamamak gerekir. Satış konusu taşınmaz olsa bile sonuca etkili değildir....

            UYAP Entegrasyonu