WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, tehdit ve hile iddiasına dayalı davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, dava konusu taşınmazın satışının gerçek olduğunu, iddiaların doğru bulunmadığını, davacının muvazaaya dayalı iddiasını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, noterde yapılmayan satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının kredi sözleşmesi gereğince ödemesi gereken taksitleri ödemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmaz temlikinin hile ve tehdit sonucu olduğu iddiasının ispat edilemediği gibi davanın temlikten itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürede de açılmadığı, davacının kredi sözleşmesine dair yükümlülüklerini de yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL VEYA TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan ...’nun 3131 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümü S.S. köyüm Yapı Kooperatifinde üye olduğu dönemde üyelik devri suretiyle babası davalıya temlik ettiğini, kooperatife aidat ve diğer tüm ödemeleri murisin yaptığını, miras bırakanın satış ihtiyacı bulunmadığını, satışın gerçek olmadığını, ölene kadar taşınmazı murisin kullandığını ileri sürerek muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı taktirde miras payına isabet eden değerin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vasisi, kooperatif hisse devrinin yıllar önce yapıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur....

      Dava, şirket hisse devrinin iptali ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dava konusu 26/09/2018 tarihli sözleşme incelendiğinde, davacı ...’nun davacı şirketteki hisselerinin davalıya devri konulu olduğu, devir bedelinin 9.700.000,00 TL olarak belirlendiği görülmüş ve bu aşamada sözleşmedeki devir bedeline itibar edilmesi gerekmiş olup, buna göre davacının hisse devrinin iptali talebi yönünden dava değerinin 9.700.000,00 TL olduğu kabul edilmiştir....

        Mahkememize görevsizlik kararı ile gönderilen dava dosyasında Asliye Ticaret Mahkemesi, uyuşmazlığın Türk Borçlar Kanunu Hükümlerine göre bağıştan dönme koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılması ile çözümlenebileceği, taraflarında tacir olmadığı, davanın nispi veya mutlak ticari davaya sebebiyet vermediği görüldüğünden davanın görev dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmış ise de; Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davada tarafların Torgem Gemi İnşaat Sanayi ve Ticaret A.ş'nin hissedarları olduğu, davacının davalılara yaptığı hisse devrinin iptalini istediği ve hisse devri nedeniyle davalıların şirketi iyi yönetmediklerini, hisse devrinin amacına uygun davranılmadığını, hisse devrinin iptali ile birlikte bu talebin kabul edilmemesi halinde, hisselerin nominal değeri üzerinden bedellerinin iadesinin talep edildiği, açılan davanın tamamen Türk Ticaret Kanununda düzenlenen Anonim şirketteki hisse devirlerine yönelik olduğu, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde...

        Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

          Mahkemece, borçlunun vergi borcunun doğumundan sonra, kardeşine yaptığı hisse devrinin bağış niteliğinde olduğundan iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm Mehmet tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...'in temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 658,80 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'ndan alınmasına 11/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibari ile sahtecilik sebebi ile ----tarihli limited şirket hisse devrinin iptali ile şirket hisselerinin devreden eski ortak üzerine iadesine ilişkindir. Davacı ---tarihinde ---- nezdinde şirket hisse devri yapıldığını, davalı şirket hisselerinin üzerine geçtiğini ancak devri yapanın şirketin eski ortağı olmayıp eski ortağın kardeşi olduğunu , bu kişinin devre yetkisinin olmadığını bu sebeple devrin geçersiz olduğunu beyan ederek şirketteki ortaklık payının iptali ile payın eski ortak üzerine geçirilmesini talep etmiştir. ----- ve devam eden hükümleri kapsamında hisse devrini etkileyen hükümler düzenlenmiştir. En önemli şekil şartları olarak pay devrini ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı biçimde yapılması ve imzaların noterce onaylanmasıdır....

              ödeneceği vaadiyle yakın zamana kadar oyalandığını ve hisse bedellerinin ödenmemesinin kesin olarak müvekkil tarafından anlaşılması ile de huzurdaki davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu iddia ederek; müvekkiline ait olup--- yasaya aykırı olarak devredilen -- %15 oranındaki hisse devir işleminin iptali ile --. şirketinin %15 oranındaki hissesinin davacı adına tesciline, --%15 oranındaki hissesinin müvekkile devri imkansız ise Mahkemece yürütülecek yargılama sürecinde tespit olunacak belirsiz alacağa ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.000 TL hisse bedelinin işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2-Savunma: Davalılar---- dilekçesinde, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davalılar ----başlangıcında--- sonradan davacı dışındaki ortaklardan--, hisse devrinin davacı ile davalı---- yapıldığını ve davalı -- sözleşmeye devralan---- attığını, davalı...

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/33 Esas KARAR NO : 2023/89 DAVA : Ticari Şirket(Hisse Devri ve Satışın İptali) DAVA TARİHİ : 10/01/2023 KARAR TARİHİ : 23/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Hisse devri ve satışın iptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ileride telafisi imkansız mağduriyeti oluşmaması açısından davaya konu, öncesinde ... Turizm Yatırımları ve İşletmeleri Limited Şirketi'ne ait olan ancak müvekkili adına sahte belge düzenleyerek müvekkilinin hisseleri devredildikten sonra davalı adına kayıtlı olan, ....'da bulunan ... isimli tekne üzerine ve .... Başkanlığındaki sicil kayıtları üzerine 3. kişilere satış ve devrinin önlenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, ......

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava, muvazaa nedeniyle hisse devrinin iptali isteminden ibarettir. Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine , Ankara BAM 16.Hukuk Dairesinin 2022/801 esas, 2022/840 karar Sayılı kararı ile "....Dava, TBK’nin 19. maddesine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Hemen belirtmek gerekir ki 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesinde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevi düzenlenmiş olup buna göre “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir." Öte yandan bilindiği üzere 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu