"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Davacı, mirasbırakanı Rukiye Kapılı’nın, 4 parsel numaralı taşınmazdaki payını diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı yeğenine ölünceye kadar bakma akti ile temlik ettiğini, devrin muvazaalı yapıldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
Ayında yapıldığını, bu açıdan davacının iddiasının değerlendirilmesinin olanaksız olduğunu, yapılan işlemin muvazaalı olduğunun davacı tarafından ispatlanamadığını, ispat külfetini bu açıdan yer değiştirmemesine rağmen müvekkilinin icra takibine konu alacağın varlığının ispatlandığını, müvekkilinin borçlu değil alacaklı konumunda olduğunu, icra dosyasında yapılan tebligatların tamamının asıl borçlulara yapıldığını dosya içerisindeki tebligat parçaları incelendiğinde bu hususun belirleneceğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, TBK 19.( BK 18.) maddeye dayalı olarak bir dava açabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...'dan boşandığını, boşanma aşamasında mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını davalı ...'e muvazaalı olarak sattığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı işlemin iptalini talep etmiştir. Mahkemenin, davanın reddine ilişkin kararı, Dairemizin 10.05.2016 tarih 2014/15222 Esas 2016/5652 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın, karardan sonra takipten hemen önce 01.03.2012 tarihinde 1/2 hisse olarak borçlu konumunda olan davalı ... tarafından diğer davalıya satıldığı, davalıların aynı belde de mukim olduğu, davalı ...'...
Bu hali ile, davanın terditli açıldığı, talebin TBK.nun 19 maddesi muvazaa hükümlerine dayandırıldığı açıktır. Dava, TBK 19 maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali ile, İİK 277 maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/751 Esas KARAR NO : 2021/1269 DAVA : Muvazaaya dayalı işlemin tespiti ve iptali (TBK m.19) DAVA TARİHİ : 01/11/2021 KARAR TARİHİ : 19/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ... ile ------ gönül ilişkisinin daha evvelden başladığını, davalı ilk eşinden boşanırken kendi adına kayıtlı taşınmazlarını ilk eşinden olan oğluna devrederek boşandığını, Davalı .-- %50 ortağı olduğunu, diğer ortağın davalının --- tarihinde sözleşme imzalatarak tüm malvarlığını bedelsiz olarak aldığını, davalının eşinin unutkanlık hastalığının ileri seviyede olduğunu, davalı ..., unutarak imzaladığı sözleşme ve taahhütlerden feshini talep ettiğini, müvekkilinin davalının bu beyanlarına ve samimiyetine güvenerek eşi hakkında unutkanlığından bahisle dava açtığını, davalı ....---------- ilk eşinden olan çocuklarının bu davaya müdahil olduğunu, davalı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...'ın dava konusu ... plakalı aracı satın alması için 30.000,00 TL borç verdiğini ve aynı gün noterden araç üzerinde müvekkili lehine rehin hakkı tesis edildiğini ancak bu husus trafik tescil bürosuna bildirilmeksizin, muvazaalı olarak önce davalı ...'ye, daha sonra da dahili davalı yapılan ...'ya satıldığından bu muvazaalı satışların iptali ile 30.000,00 TL alacağının ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., davacıyı tanımadığını, davalı ...'...
Celsede alınan beyanında ilgili taşınmazın muvazaalı bir şekilde kendisinin aldığını ikrar etmesini de dikkate alarak davanın TBK 19 maddesi gereği açılan muvazaaya dayalı iptali davası olarak nitelendirilip İİK 277. ve devamı maddeleri gereği açılan tasarrufun iptali davasında istenen aciz vesikası sunulması ara kararından vazgeçerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Eldeki davacı tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve dosyada usulune uygun ıslah dilekçesi ile talebin TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak davanın görülmesi talebinin bulunmaması nedeniyle davaya tasarrufun iptali davası olarak bakılması gerekir. İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olmasından dolayı bu tür davaları, elinde geçici (İİK.m.105) veya kat'i (İİK.m.143) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilmektedir....
Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinin içeriğinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanması ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğundan, Mahkemece davanın TBK'nın 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi yapılarak ve dava konusu tasarruf işleminin, takibe konu alacağın ödenmesinin önlemesi amacıyla davalılar arasında muvazaalı olarak yapılıp yapılmadığı noktasında taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeyerek yazılı şekilde İİK m.280 hükmüne dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....
HUKUK DAİRESİ KARARININ GEREKÇESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi'nin 19/04/2023 Tarihli 2023/1210 Esas 2023/1033 Karar sayılı kararında özetle: Dava, İİK'nın 277 vd. maddeleri gereğince tasarrufun iptali, bu olmadığı takdirde TBK madde 19 gereğince tasarrufun hükümsüzlüğünün tespiti ile, cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin 05/10/2022 tarihli ara kararı ile, davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne, dava konusu Bodrum İlçesi, Yeniköy Mahallesi, 1080 Ada 1 parsel, 33 nolu taşınmazın üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. Ara karara davalı T3 vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz, 27/10/2022 tarihli duruşmada incelenmiş ve reddedilmiştir. Redde ilişkin 27/10/2022 (23/11/2022) tarihli gerekçeli ara karar yazılmıştır. Ara kararın gerekçesinde de asıl talebin İİK 277 vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali, terditli talebin TBK 19. maddesine dayalı iptal talebi olduğu kabul edilmiştir....
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ...'ın temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK'nun 19.maddesine göre açılan davada amaç alacaklının alacağına kavuşmasını temin olduğu için, muvazaalı işlemin alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. Öte yandan davacının davasının kabulüne karar verildiğine göre davanın başında peşin olarak yatırdığı harcında davalılardan alınara davacıya verilmesi gerekirken bu hususunda dikkate alınmaması isabetli olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....