nin %30 oranında ortağı olduğunu, diğer ortağının ise %70 oranında davalı ... olduğu, ... ile 08/04/2011 tarihli protokol yapıldığı, bu protokol gereğince Atilla Altan'a hisse devrinin gerçekleştirildiğini, ancak şirket tarafından müvekkili aleyhine Bursa kapatılan 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/213 esas sayılı dosyasında alacak davası açıldığını, müvekkilinin de bu davaya karşılık olarak kâr payı alacağı davası açtığını, bu davada müvekkilinin hissesinin iadesini isteyebileceğinin belirlendiğini ileri sürerek, 08/04/2011 tarihli protokol gereği devredilen 1500 adet hissenin devrinin iptali ile iadesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacı ile müvekkili ...'ın S.E.A. Petrol Ltd. Şti.'nin ortağı ve yetkilisi olduklarını, yapılan üstünkörü inceleme neticesinde davacının şirket paralarını zimmetine geçirdiğinin öğrenildiğini, bu hukuka aykırı eylemler nedeniyle şirketteki hissesini ...'...
kararı verilmesine, daha önce şirket aleyhine yapılan işlemler dikkate alınarak müvekkilinin şirkete kayyım atanmasına, aksi halde muvazaalı devir edilen paylara kayyım atanmasına, muris tarafından davalıya devir edilen paylara ilişkin hisse devir sözleşmesinin şekil, ehliyet, muvazaa bakımından geçersizliğinin tespiti ile miras payı oranında müvekkili adına tesciline, olmadığı takdirde TMK'nın 669/2.maddesi gereğince miras payı veya saklı pay oranındaki hisselerin müvekkiline iadesine veya güncel bedelinin ödenmesine, olmadığı takdirde hisse devrinin tenkisine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalılar, dava konusu şirketlerin davalı ...’nın babasına ait olduğunu, hisse devrinin muvazaalı olmayıp akrabalar arasında ve gerçekte hissenin asıl sahibine iadesi amacıyla yapılmış olduğunu, ...’nın hisse devirlerinin hisselerin iadesine yönelik olduğunu ve devrin davacının kendisini aldattığı tarihten bir yıl önce yapıldığını, dava konusu şirketin babası ...’ın adını taşıyan (...) ve kuruluşundan beri kardeşler tarafından işletilen bir aile şirketi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bila bedel yapılan hisse devrinin muvazaalı olduğunun usulünce ispatlanamadığı, öte yandan davacının mal rejimi davası yönünden hisse değerlerini yargılama konusu yapabileceği, bu davada hisse devrinin iptalini talep etmekte hukuki yararının dahi bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir....
Başka bir anlatımla dava konusu senet arkasındaki “Şirketin %20 hissesine karşılık verilmiştir.” ibaresinin davalı eli ürünü olduğunun tespiti hâlinde bu belge, şirket hisse devir sözleşmesinin senet bedeli kadar olduğuna dair iddia bakımından bir yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Bu doğrultuda senet arkasındaki ibarenin davalıdan sadır olduğunun belirlenmesi durumunda yazılı delil başlangıcı niteliği kazanacak olan bu belgeye dayanılarak limited şirket hisse devir sözleşmesindeki bedelde muvazaa iddiasının tanıkla ispatı mümkün hâle gelecektir. 25....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın davalı tarafından hisse devrine ilişkin sunulan belgelere karşı imza inkarında bulunmuş ise de dava dilekçesinde davalılarla imzalanan hisse devri sözleşmesinin bedel alınmadan muvazaalı olarak yapıldığını belirtmesi nedeniyle imzaya ilişkin itirazının yerinde olmadığı, davalı ... ile davacı arasındaki hisse devrine ilişkin sözleşme ibraz edilemese de davanın muvazaalı yapılan hisse devrinin iptali olduğu, davalı tarafça sözleşmenin yapılmadığına dair bir itirazda bulunulmadığı, davacının hisse devrine ilişkin sözleşmede taraf olduğu ve kendi muvazaasına dayandığı, yazılı sözleşmeye karşı muvazaa iddiasının, ancak yazılı delille kanıtlanabileceği, 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; eşlerin birbirinden mal rejimi kapsamında yalnızca alacak hakkı talep edebileceğini, ayni bir hak talep edemeyeceklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen bir mal, kimin adına tescilli ise onun adına tescilli kalmaya devam edeceğini, diğer eşin yalnızca edinilmiş mal ile ilgili "alacak" talebinde bulunabileceğini, davacının muvazaalı devir iddiası ile hisse devri iptali talep edebilecek hukuki bir sıfatının söz konusu olmadığını, edinilmiş mallara katılma rejiminde ayni hak talebinin söz konusu olamayacağını, ortak kullanılan ev olarak bahsi geçen mülkün müvekkili tarafından evlilik birliğinden önce tarihte alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, hisse devrinin önlenmesi ve pay devri koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti talebine ilişkindir....
HD. tarafından verilen 2020/230 E.-2020/835 K. sayılı iş bu ilamdan da anlaşılacağı üzere; dava, davacı tarafça muvazaalı olduğu ileri sürülen anonim şirket hisse devrinin iptali ile devreden murise ait payların tereke adına tesciline, erkek çocuk ve torunlara devredilen şirket hisselerinin terekeye intikaline karar verilmesi talebine ilişkindir. Davacılar müteveffanın devrettiği payları üzerinde miras hakkına dayalı terekeyi ilgilendiren bir istekte bulunmaktadır. (Müteveffanın paylarının ve paylardan elde edilebilecek hakların aslında terekede kalması gerektiğini öne sürmektedir.) Davacı, müteveffanın ölümünden evvel yaptığı hisse devirlerinin muvazaalı olduğunu, bu bağlamda tereke üzerinden miras payının zedelendiğini ileri sürerek hak iddia etmektedir. Dava muris muvazaasına dayalı hisse devrinin iptali davası olup 4721 sayılı TMK'nun 576. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken bir dava olduğuna göre, inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1....
a ait hisseleri 23/07/1992 tarihli devir sözleşmesi sureti kapsamında devralarak şirket ortağı olduğu hususunda şirkete veya iflas idaresine başvuruda bulunmayarak hisse devrinin şirket pay defterine tescilini sağlamadığı, hisse devri karşılığında hisse bedellerinin ödendiğine dair somut bir belge sunulmadığı, davacının pay devrinin yok hükmünde olduğu iddia ettiği Davalı ... tarafından şirket hissedarı olan müteveffa ...'a ait hisselerin tereke tasfiye memurunun Sulh Hukuk Mahkemesinden aldığı izin sonucu yapılan ihale ile usulüne uygun şekilde davalı ... tarafından devralındığı hususunun kesinleşmiş İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas,......
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili; davalı aleyhine iki faturadan kaynaklı alacaklı için ilamsız takip yapıldığını, borçlu şirket yetkilisinin takibe itirazı sonucu takibin durduğu, itirazına dayanak gösterdiği protokolde belirtilen hisse devrinin gerçekleşmediği, faturada belirtilen cihazların bedelin müvekkili şirkete ödenmediği, protokolde hisseye devredende farklı bir şirket olduğu ve cihazlarında davalı şirket tarafından teslim alındığı belirtilerek itirazın iptali ile davanın %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı şirket yetkilisi ...; takibe konu cihazların bedelinin hisse devri yolu ile ödendiğinin taraflar arasında 09/04/2013 tarihinde protokol imzalandığı, protokol uyarınca ...'e ait olan dönem ...Ltd. Şti hisselerinin ... ve ... İş Sağlığı Ltd....
Davalılar, mirasbırakanın amacının saklı payı ihlal etmek olmadığını, dava konusu edilen ödemeleri gerçekleştirecek mali güçlerinin bulunduğunu, ayrıca tenkis davası için 1 ve 5 yıllık zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, şirket hisse devri şlemlerinin iptaline yönelik talep açısından ise muvazaaya dayalı bu taleplerin sadece tapulu taşınmazlar için geçerli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının ... Un Gıda Tarım Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.'nin resmi sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile sözleşmeye dayanılarak oluşturulan sicil kaydının iptali ve mirasçılar adına miras payları oranında tescili talebinin reddine, davacının tarafların ortak mirasbırakanları tarafından davalılara 2001 yılında yapılan hisse devri işlemlerinin muvazaa nedeniyle iptali ve mirasçıların miras payları oranında tescili talebinin reddine, davacının tenkis talebinin kabulü ile 1.816,90 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....