WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava,münferit yetkili şirket müdürü tarafından yapılan taşınmaz satışlarının muvazaa nedeniyle tapularının iptali ile davacı şirket adına tescili talebine ilişkindir. Davacı şirket ortaklarının ..., ... ve ... olduğu, her ortağın münferiden şirketi temsile yetkili olduğu, ...'ın tek ortaklı davalı şirketi 10.11.2017 tarihinde kurduğu, davacı şirkete ait taşınmazlardan birini 15.1.2019, diğer ikisini 24.2.2020 tarihinde kendi şirketine satışını yaptığı, davacı şirket ve ortağı tarafından genel kurul kararı olmaksızın kendilerinden habersiz ve muvazaalı olarak satış yapıldığı ileri sürülerek tapuların iptali ile şirket adına tescili talebinde bulunulduğu,davalı tarafça davacı şirketin ... 'a borcu olduğu ve icra takipleri nedeniyle alacağının bulunduğu, takas mahsup definin olduğu, şirket müdürünün satış yetkisi bulunduğu, genel kuruldan izin alınma zorunluluğunun olmadığı, taşınmazların rayiç değerden alındığı muvazaa olmadığı savunulmuştur. Davacı ......

    Davalı vekili, davacıların iddialarına göre hisse senedi devir işleminin 1997 yılından önce gerçekleşmiş olması nedeniyle, gerek 5 yıllık gerekse 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, hisse devrinin yasaya uygun olarak müvekkilinin alacağına karşılık yazılı sözleşmeyle yapıldığını ancak aradan geçen zaman nedeniyle yazılı sözleşmenin bulunamadığını, davacıların murisinin elinde kalan %0,11 payın yönetim kurulunda yer almak maksadıyla bırakıldığını ve kendisine sonradan yapılan ödemelerin iyiniyet ödemesi kapsamında olup kar payı ödemesi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

      Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirket paylarını 6102 sayılı Kanun'un 595 inci maddesine uygun şekilde devraldığını, aynı maddenin yedinci fıkrasına göre hisse devrinin reddi konusunda alınmış genel kurul veya ortaklar kurulu kararı olmadığı için hisse devrine onay verilmiş sayılması gerektiğini, ortaklıktan çıkarma davasının varlığının tescil ve ilana engel oluşturmayacağını, talebin yasal olmayan gerekçeler ile reddedildiğini belirterek kararın bu nedenlerle bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, limited şirket hisse devri kararının Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına tescil ve ilan edilmesine ilişkin davacı talebinin yerinde görülmeyip, davalı tarafından tescil isteğinin reddine ilişkin verilen kararın iptali ile her iki pay devrinin tescil ve ilan edilmesi istemine ilişkindir. 2....

        Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini öte yandan muris muvazaası iddiasının ise yersiz olduğunu, hisse devrinin TTK'deki düzenlemelere uygun olarak yapıldığını, satışın şekil şartlarına ve usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının şirket hisse devri sırasında şirket ortağı olduğu ve hisse devrinden haberdar bulunduğu, her ne kadar hisse temlikinin satış olduğu söylenmekte ise de; bağış olarak yapıldığının kabulü gerektiği, bağış olarak yapılan tasarrufun muvazaa sebebiyle iptalinin alacağın temliki hükümlerine göre yapılmış olması sebebiyle hükümsüz bulunmadığı, ancak mirasbırakanın ölümünden sonra tenkise tabi tutulabileceği, davanın mirasbırakanın ölümünden sonra bir yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçeleri ile reddine karar verilmiştir....

          Bardakçı'nın, davalı ortakların şirket yönetiminde yasa dışı bir takım usulsüz işlere girişmeleri nedeniyle şirketteki hissesini diğer davacı ...'a geri almak ve menfaatinden faydalanmak üzere devrettiğini, hisse devrinin sahte imzalarla ortaklar kurulu tarafından tescil ettirildiğini, hisse devri sırasında müvekkili ...'nin iradesinin sakatlandığını, hisse devir işleminin yok hükmünde olduğunu, sahte imzalarla kararlar alınarak ve reçeteler düzenlenerek müvekkili ... Bardakçı'nın kişilik haklarının zedelendiği, maddi ve manevi zarar gördüğünü ileri sürerek limited şirket hisse devrinin iptali ile davacı ...'nin davalı şirket ortağı olduğunun tespitine, şimdilik her bir davacı için 1000,00'er TL olmak üzere toplam 2000,00 TL maddi tazminatın ve davacı ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile, hisse devrinin hükümsüzlüğünün tespitini, davalı şirketin 2008 yılı kar payından müvekkili ...'...

            Şti'nin 12.09.2006 tarihli ortaklar kurulu kararı ile hisse devrine, 14.09.2006 tarihli ortaklar kurulu kararı ile de sermaye artırımına karar verildiği ancak, gerek hisse devrinin gerekse de sermaye artırımın pay defterine işlenmemesi nedeniyle devir ve sermaye artırımı işlemlerinin geçersiz olduğu iddiasıyla anılan işlemlerin iptali istemiyle dava açılmıştır. Mahkemece yargılama sırasında davacıdan talebini açıklaması istenilmiş, davacı da işbu davadaki talebinin; ''tarafına yapılan hisse devrinin yasa ve ana sözleşmede yazılı ortaklar kurulunda kabul edilip, pay defterine kaydının yapılıp yapılmadığının tespiti ile hisse devrinin geçerli olmadığına karar verilmesi'' istemi olduğunu beyan etmiş olup, mahkemece ise, davacının sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının iptalini talep ettiği belirtilerek ve bu hususta gerekçe yazılmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              Birleşen dosya davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal davası olmakla nisbi harca tabi olduğunu, oysa davacılar 67,40TL maktu harç yatırarak dava açtığını, davacı tarafın nisbi harcı tamamlamasını ve harç tamamlanana kadar 492 sayılı Yasa mad. 30 gereğince davaya devam edilmemesini, davacıların anonim şirket olan .... ne de dava açtıklarını, anonim şirket hisse devirlerinin muvazaa nedeniyle iptali talep edilemeyeceğini, ... Ltd....

                Kollektif Şirketi’ndeki paylarını ... 5.Noterliği’nin 02/08/2012 tarih ve 17577 yevmiye nolu kollektif şirket hisse devir sözleşmesi ile davalı oğluna devir ve temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek hisse devir sözleşmesinin iptali ile miras payları oranında davacılar adına Ticaret Sicili’ne kayıt ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, davacı ...’nın mirasbırakanın şirket payını devri konusunda rızası olduğunu, aynı sözleşme ile kendi payını dava dışı, davalının oğlu ...’a devrettiğini, işlemin muvazaa içermediğini, murisin sağlığında davacılara daire ve hisse devrinde bulunarak mirasını taksim ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kollektif şirketlerde pay devrine ilişkin sözleşmelerin özel bir şekle tabi olmamaları nedeniyle muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği, terditli olarak açılan tenkis davasının ise ticari dava niteliğinde bulunmadığı gerekçeleri ile asıl davanın...

                  Her ne kadar davacı, dava dilekçesinde hisse devir sözleşmesi, hisse devrinin onayına dair genel kurul kararının sahteliği iddiasında bulunmuş ise de, duruşmadaki beyanında, hisse devrine ilişkin noter sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş olup, yokluğunda yapıldığı için sahtelik iddiasında bulunduğu hisse devrinin onaylanmasına dair iptali istenen genel kurul kararının, TTK nun 595. ve müteakip maddelerine uygun olduğu, keza limited şirket hisse devri sözleşmenin yapılması ile değil, hisse devrinin genel kurul tarafından kabulü ile geçerli hale geldiğinden, henüz genel kurul toplantısı yapılıp hisse devri onaylanmayan hisseyi devralan paydaşın genel kurula katılma hakkı bulunmadığından, yokluğunda hisseyi devreden şirket ortağının katılımı ile alınan genel kurul kararının iş bu nedenle usul ve yasaya uygun olduğu, yoklukla malul olmadığı kanaatine varılmıştır....

                    nde ki hisselerinin iptali ile davacının miras hisseleri oranında adına tesciline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ve iddialarının soyut varsayımlar üzerinde kurulu olduğunu, iddiasını ispatlayacak herhangi bir bilgi ve belge sunmadığını, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, hisse devirlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla, haksız açıldığı öne sürülen davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, tarafların murisi ile davalı arasında yapılan limited şirket hisse devrinin muvazaa nedeniyle miras payı oranında iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. ......

                      UYAP Entegrasyonu