Tasarrufun iptali davası, borçlunun tasarruf işlemlerinden zarar gören ve elinde aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Ne var ki, tasarrufun iptali davası, borçlu tarafından geçerli olarak yapılan tasarruf işlemlerinin davacı bakımından hükümsüz olduğunu tespit ettirmek için açıldığı hâlde, muvazaa davasında borçlunun yaptığı tasarruf işleminin gerçekte hiç yapılmamış olduğunun tespiti istenir. Yani yapılan işlemin geçersizliği ileri sürülür. 20. Mülga Borçlar Kanunu’nun (BK’nın) 18. maddesinde düzenlenen genel muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak bir işlemin iptal edilmesini, hukuksal yararı bulunan her ilgili talep edebilir. 21. Tasarrufun iptali davası, aynî nitelikte olmayıp kişisel (şahsî) bir dava olduğu hâlde, muvazaa davası aynî nitelikte bir davadır. Muvazaanın kanıtlanması hâlinde dava konusu mal, borçlunun mal varlığından hiç çıkmamış hâle gelir....
Asliye Ticaret Mahkemesi; taraflar ticari şirket olmasına rağmen ticari ilişkiye dayalı bir itilafın çözümünün istenmediği, talep konusunun muvazaa temeline dayalı İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış İİK hükümlerine ve TBK'nun 19 maddesi hükümlerine dayanılmış tasarrufun iptali davası olduğu, davanın özü itibarıyla ticari nitelikte olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesi ise; davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, davanın taraflarının şirket olduğu,takip konusu alacağın ticari ilişkiden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Somut olayda davacı vekilinin, dava dilekçesindeki açıklamalardan sadece borçlu ... tarafından yapılan muvazaalı işlemlerin değil aynı zamanda borçlu ... İnşaat Ltd. Şti. tarafından yapılan işlemlerinde muvazaa nedeni ile iptalini istediği anlaşılmaktadır. Alacağın kaynağı olarak gösterilen takip dosyalarında her iki davalıda borçlu konumundadır. Bu nedenlerle mahkemece dava konusu taşınmaz ve araçlarla ilgili tasarrufların davalı ... tarafından yapılmadığı ve bu davanın konusu olmadığı yönündeki tesbit yerinde değildir. Ancak dosya içeriğinden borçlu ... İnşaat Ltd. Şti'nin tasfiye yönünde mahkemece karar alındığı ve ancak ticaret sicilden silinmediği anlaşılmaktadır....
Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve yargılama aşamasındaki açıklamalara göre, dava niteliği itibariyle BK'nın 18. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığından iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. Davacının iddiasına göre bu davadaki amacı alacaklarını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. İİK'nın 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre, davanın İİK'nın 277. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma imkanı yoktur....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; huzurdaki dava alacağın muvazaalı olduğunun tespiti ile muvazaalı alacağa dayanan takip dosyasına sıra cetvelinde ayrılan payın müvekkilin alacaklı olduğu icra dosyalarına ayrılması talebi ile tesis edildiğini, alacağın muvazaalı olması temelde bu hukuksal ilişkinin hiç var olmadığı anlamını taşıdığını, muvazaalı alacaklar bakımından alacağın gerçekte var olduğunu ispat yükü davalı olan alacaklıda olduğunu, pek çok Yargıtay kararı da bu hususu benimsediğini, Muvazaa davalarında muvazaalı olan işlemin hiç var olmadığına karar verilecek olup, muvazaalı işlem ile müvekkil şirketin alacaklı olduğu takip dosyalarındaki borcun doğum tarihlerinin ilgisi bulunmadığını, Yargıtay kararları ışığında; TBK madde 19 uyarınca genel hükümler uyarınca açılan muvazaa davası herhangi bir hak düşürücü süre ya da zamanaşımı süresine bağlanamayacağını, muvazaa davalarında tasarrufun borcun doğum...
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 19. (mülga 818 sayılı BK’nın 18.) maddesinde düzenlenen genel muvazaa hukuksal sebebine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
Şirketler hukuku Türk Ticaret Kanununda (TTK) düzenlenmekle birlikte, somut olayda "anonim şirket nama yazılı hisse senetlerinin devirlerinin TTK'da ve ikincil ilgili mevzuatta düzenlenen usul ve esaslara uygun şekilde yapılmadığı veya hisse senetleri üzerinde hak sahipliğinin TTK'da düzenlenen usule uygun kazanılıp kazanılmadığı" hususlarının denetlenmesini gerektiren bir uyuşmazlık ve talep bulunmadığı, sadece "pay devrine ilişkin sözleşme ve işlemlerin muvazaa hukuksal nedeniyle iptaline karar verilmesinin" talep edilmekte olduğu, bu kapsamda uyuşmazlığın çözümlenmesinde mahkemece incelenip değerlendirilecek olan hukuki sebeplerin TTK şirketler hukuku hükümleri değil, Türk Borçlar Kanunu (TBK) md 19 ve devamında düzenlenen muvazaa hükümleri ile, hukuki işlemlerde fiil ehliyeti, iradeyi sakatlayan sebeplere ilişkin Türk Medeni Kanunu (TMK) ve TBK hükümleri olduğu, bu nedenle TBK md 19'a dayalı uyuşmazlıklarda genel hükümler uygulanacağından, davanın mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı...
Dava ileri sürülüş biçimine göre öncelikle, İİK'nın 277 ve devamı madde hükümleri uyarınca davalılar arasında yapılan tasarruf işleminin iptali, olmadığı takdirde de TBK'nın 19.madde hükmü kapsamında muvazaa nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. Gerek İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, gerekse TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Davacı tarafın talebi de zaten buna yöneliktir....
ya sattığı araçla ilgili davalılar arasındaki satış işleminin iptali ile davalı ... Sülün adına tesciline ,aksi takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin talep hakkında Adana 5. Aile Mahkemesi ile Adana 6.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Talep;davalının, aleyhine açılan katkı payı davası sonucu hükmedilmesi muhtemel alacağın tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı aracı 3.kişiye satması nedeniyle Borçlar Kanununun 18.(yeni 19.madde)madde gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptali istemine ilişkindir. Adana 5....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Dahili davalı T4 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın, TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan ve davalılar arasında yapılan bağış işleminin iptali istemine ilişkin olduğunu, taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığını, tasarrufun iptali davası ile ancak bir alacağın tahsili için bir taşınmaza ihtiyati haciz şerhi işlenmesinin talep edilebileceğini, tasarrufun iptali davası ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescilinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, davanın bu haliyle ihtiyati tedbir için aranan yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verilmiş, karar dahili davalı T4 vekili tarafından istinaf edilmiştir....