WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. 1-Davalı...... temsilcisi 03.07.2015 tarihli dilekçe ile temyizden feragat ettiğinden anılan davalının temyiz dilekçesinin feragat vazgeçme nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Mahkemece, dava İİK'nun 277.maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiştir. Oysa davacının dava dilekçesindeki açıklamaları karşısında bu niteleme doğru olmamıştır. Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre ortakları arasında organik bağ bulunan şirketler arasındaki taşınmaz üzerindeki fabrika ile birlkte devrinin muvazaalı olduğunun anlaşılmış bulunması nedeni ile sonucu itibari ile kararın usul ve yasaya uygun bulunması nedeni ile davalı Bismil Un Gıda San. Ltd. Şti vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA 15.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava dilekçesi içeriğine, davacının yargılama aşamalarındaki açıklamalarına ve mahkemenin nitelendirmesine göre dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olmayıp, BK.nun 18. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğundan hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait ise de dosya Yüksek 1.Hukuk Dairesinin gönderme kararı ile dairemize gelmiş olmakla Yargıtay başkanlar kurulunun 04.02.2010 tarih ve 3 sayılı kararı uyarınca dosyanın temyiz inceleme yerinin belirlenmesi için Yargıtay Hukuk daireleri başkanlar kuruluna sunulmak üzere Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 17.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Hal böyle olunca somut olayda davacının davası, yolsuz tescil (ketmi verese) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Bu nedenle mahkemece bu yönde araştırma ve inceleme yapılması gerekirken davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak kabul edilip davalılar arasındaki satış işleminde muvazaa bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece davanın yolsuz tescil (ketmi verese) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğunun kabulü ile davacı ve davalılardan buna ilişkin delillerinin sorulması, davacı tarafından açıldığı bildirilen hasımlı veraset ilamının iptali davasının sonucunun beklenilmesi ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....

        Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, alacak sabit olmadığından ve aciz belgesi verilmediğinden istem reddedilmiş; karar, davacı ve davalılar tarafından temyiz olunmuştur....

          Bu ifadeden anlaşıldığı gibi dava öncelikle muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ve önceki malik adına tescilini içermektedir. Muvazaa nedeniyle tapu iptali davalarını inceleme yetkisi Dairemize ait değildir. 29.1.2007 tarihli Başkanlar Kurulu Kararında 4. madde de aynen şu ifade yer almaktadır. (15. Hukuk Dairesince temyiz incelemesi yapılmakta olan İİK. ile 6183 Sayılı Kanundan Kaynaklanan Tasarrufun iptali davalarının temyiz incelemelerinin.... 17. Hukuk Dairesince yapılmasına) karar metninden açıkça anlaşılacağı gibi Dairemize İİK ile 6183 sayılı kanundan kaynaklanan ve bu kanunlardaki hukuki nedenlere dayalı açılan tasarrufun iptali davalarının incelemesi verilmiştir. Somut olayda muvazaa hukuki nedenine dayanılarak tapunun iptali ve eski malik adına tescili talep edilmektedir. tasarrufun iptali davaları tapu kaydının iptali talebini içermiyen davalardır. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz incelemesi görevi Yüksek Yargıtay 4....

            TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zaman aşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Mahkemece ileri sürülüşe göre davanın İİK. 277. ve devamı maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali davası olarak tavsif edilmiş ise de davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığı bu halde mahkemenin hukuki tavsif yapamayacağı gözönüne alınarak ve hak düşürücü süre eldeki davaya uygulanmayacağı, davacının talebine göre davanın TBK'nin 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek İstanbul İli, Alibeyköy Mh., 176 Ada, 40 parsel, 10 nolu bağımsız bölüm, ...Cd....

              Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin BK'nun 18(TBK'nun 19).maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali istemiş; Mahkemece de 27.9.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında davanın muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali davası olduğu belirlenmiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

                D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın TBK 19 maddeye göre muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, bu davalarda İİK'nın tasarrufun iptali davalarındaki hükümlerin kıyasen uygulandığını, bu davalar için özel yetkili yada görevli mahkemenin belirtilmediğini, görev ve yetki yönünden genel hükümlere tabi olduğunu, davanın ticari dava olmadığını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararının yerleşik içtihatlara açıkça aykırı olduğunu beyanla görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nın 19.maddesine dayalı muvazaalı tasarruflun iptali ile cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

                Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki davacı vekilinin sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

                  Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

                    UYAP Entegrasyonu