Maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava, TBK'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 33. maddesine göre Hakim, Türk Hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki davacı vekilinin sözlü ve yazılı açıklamalarına göre dava niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır....
e ait olduğunu ve anılan taşınmazlardaki payın dedeleri tarafından kendilerine satış suretiyle temlik edildiği için davalılar tarafından aleyhlerine Kula Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/169 Esas, 2013/200 Karar sayılı dosyası ile muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığını, anılan davada 04.08.2013 tarihinde davayı kabul ettiklerini, kabul iradelerinin sadece amcaları ...’e ait paylar yönünden olduğunu, babalarına ait payların kendi üzerlerinde bırakılması gerekirken bu payların da iptal edilerek davalılar adına tescil edildiğini, kabul beyanında hataya düştüklerini, bu durumu anılan mahkeme kararının infazı sırasında öğrendiklerini ileri sürerek babalarına ait olup hataen davalılar adına tescil edilen payların iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar davaya cevap vermemiştir....
inin ölümünden sonra öğrendiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve pay oranında tescile, mümkün olmadığı takdirde belirlenecek değerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, miras bırakan tarafından yapılan temlikin bağış olması nedeniyle muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istenemeyeceğini, zamanaşımı sürelerinin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, olayda 1.4.1974 tarih, ½ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
Somut olayda, davacılar tarafından dava dilekçesinde vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulmuş, İlk Derece Mahkemesince de ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık bu şekilde tespit edilmiştir. Ne varki, İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde uyuşmazlığın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayandığı ve bu hususun da ispatlandığını belirterek davanın kabulüne karar vermiş, Bölge Adliye Mahkemesince de aynı hukuki nitelendirme benimsenmiş olup, davacıların muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal tescil isteği yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....
Müdürlüğü aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 14 pafta 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin tapu iptal tescil talebinin feragat nedeniyle reddine, 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 1 nolu bağımsız bölüm yönünden muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 13/05/2013 gününde verilen dilekçe ile genel muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine mahkemece derdest yargılamada; davalıların ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebi üzerine verilen 10/03/2022 günlü talebin reddine dair ara kararının Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. KARAR Dava, 6098 sayılı TBK’nın 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması için mahkemeye talepte bulunmuş, mahkemece 10/03/2022 tarihli ara kararıyla talebin reddine karar verilmiştir. Ek karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Kaldı ki davalı taraf da davayı “muris muvazaası” hukuksal nedenine dayalı olduğu şeklinde yorumlamış ve cevap dilekçesinde muvazaanın olmadığı, murisin vefatından on yıl sonra muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açılamayacağına dair savunma yapmıştır. Bu noktada belirtmek gerekir ki olayları ortaya koymak tarafların, uygulanacak kanun hükmünü bulmak, diğer bir anlatımla olayların hukuki sebebini tayin etmek, kanunları kendiliğinden (resen) uygulamak hâkimin görevi olup, hukuki nitelendirmenin hâkim tarafından yapılacağı konusunda tartışma bulunmamaktadır. Buna göre hâkim, tarafların sunduğu vakıaları, talep ve cevap sonuçlarını incelemeli fakat dava ya da şikâyetin vasıflandırılmasında onların beyanlarına bakmayıp, açık bir nitelendirme yoksa bu belirlemeyi kendisi yapmalıdır....
Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....
e de dava konusu 3 parselde bağımsız bölümler temlik ettiği ve onlar ve kayıt malikleri aleyhine eldeki davanın davacıları tarafından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak dava açıldığı, davacı ... ile murisin diğer çocukları arasında ...'in murisin çocuğu olup olmadığına dair davanın görüldüğü ve davacı ...'in murisin çocuğu olduğunun ... Kurumu raporu ile saptandığı ve yine aralarında tazminat davasının olduğu görülmektedir. Esasen yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Bir başka ifade ile murisin iradesi önem taşımaktadır....
'ye de dava konusu 3 parselde bağımsız bölümler temlik ettiği onlar ve kayıt malikleri aleyhine eldeki davanın davacıları tarafından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak dava açıldığı, davacı ... ile murisin diğer çocukları arasında ...'in murisin çocuğu olup olmadığına dair davanın görüldüğü ve davacı ...'in murisin çocuğu olduğunun ... Kurumu raporu ile saptandığı ve yine aralarında tazminat davasının olduğu görülmektedir. Esasen yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Bir başka ifade ile murisin iradesi önem taşımaktadır....