Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/04/2008 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit, takibin iptali, alacaklı olmadığının tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumetten reddine dair verilen 24/02/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı temlik sözleşmesi ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    İcra Müdürlüğüne ait 2011/2884 takip sayılı dosyadaki haciz sırasının Kahramanmaraş 2. İcra Müdürlüğüne ait 2012/2234 takip sayılı dosyadan önce olduğunun karara bağlanmasının gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Mahkeme ile Yüksek Daire arasında ki uyuşmazlığın konusu davanın niteliği itibari ile TBK’nın 19. maddesinde yer alan muvazaa hukuksal nedenine göre açılan iptal davası mı yoksa sıra cetvelinin iptali davası mı olduğu, buradan varılacak sonuca göre borçlu ...'...

      İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları ile TBK'nun 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanan iptal davalarının yargılama usulleri, ispat vasıtaları ve dava şartlarının birbirinden farklı olması nedeniyle, istinaf isteğine konu kendi içinde çelişik ilk derece mahkemesi kararının taraflar nezdinde ve yasa yolu incelemesi bakımından denetim olanağı taşımadığı açık olup, usulüne uygun bir kararın varlığından söz edilemez....

      Dava, ileri sürülüş biçimine göre İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine, olmadığı takdirde de TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılmış muvazaalı olarak başlatılan icra takibinin iptali isteğine ilişkin bulunmaktadır. İhtiyati tedbir kararı, ancak dava konusu hakkında verilebilir. (HMK. m. 389/1). Diğer yandan, gerek 6098 sayılı TBK. m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davaları ve gerekse İİK. m.277 ve devamı hükümlerinde düzenlenen tasarrufun iptal davaları; tasarrufa konu şeyin aynı ile ilgili olmayıp; alacaklıya, alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikte bir dava türüdür. Tasarrufa konu mallar üzerine ihtiyati haciz konulabileceği ise, yasada ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. (İİK. m.281/2)....

      ya sattığı araçla ilgili davalılar arasındaki satış işleminin iptali ile davalı ... Sülün adına tesciline ,aksi takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin talep hakkında Adana 5. Aile Mahkemesi ile Adana 6.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Talep;davalının, aleyhine açılan katkı payı davası sonucu hükmedilmesi muhtemel alacağın tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı aracı 3.kişiye satması nedeniyle Borçlar Kanununun 18.(yeni 19.madde)madde gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptali istemine ilişkindir. Adana 5....

        Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Yine muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davaları her zaman açılabilecek olup, muvazaa iddialarında hak düşürücü süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olmaz. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK.'nun 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK.'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....

        arasındaki araç satışının ve muvazaalı icra takibinin iptali ile cebri icra yetkisi verilmesi talep ve dava edilmiştir....

          Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın, TBK madde 19 temelinde muvazaa sebebine dayalı olarak ikame edildiğini, bu türden davalarda aciz vesikası sunma şartı aranmadığını, bir an için aciz belgesinin dava şartı olduğu düşünülse dahi, aciz belgesi yahut aciz belgesi yerine geçen haciz tutanağı yargılamanın sonuna kadar; hatta karar düzeltme aşamasında dahi sunulabilmekte olduğunu, kendilerine bu imkan tanınmadan davanın reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, TBK'nın 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde yer alan genel muvazaa hukuksal nedenine dayanmaktadır....

          nin borçlu olduğu 10.2.2000 tanzim 10.5.2000 vade tarihli 45.000.00YTL bedelli bononun ve bu bonoya dayanılarak yapılan icra takibinin MUVAZAA NEDENİYLE BUTLANINA hükmedilmesini istemiştir. 29.1.2007 tarihli Yargıtay Başkanlar Kurulu kararında Dairemize verilen işle ilgili 4. madde aynen şöyledir: 15. Hukuk Dairesince temyiz incelemesi yapılmakta olan İİK ile 6183 sayılı kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarının temyiz incelemesinin 1.2.2007 tarihinden itibaren 17. Hukuk Dairesince yapılmasına"... Davacı talebinde İİK'nundaki düzenlemeye ve nedenlere dayanmamaktadır. Davacı davasını muvazaa nedenine dayandırmıştır. Talebi de öncelikle yukarıda sözü edilen bononun hükümsüzlüğüne (butlanına) ve buna dayalı takibinde butlanına hükmedilmesini istemektedir. Açıkca anlaşılacağı gibi temyiz incelemesini yapmak görevi dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2010/7781 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafından ertesi günü icra müdürlüğünde elden tebellüğ edildiği, aile konutunun takip nedeniye haczedildiği, eldeki davada davacı tarafından muvazaa nedeniyle icra takibinin dayanağı senetlerin iptali ile tedbiren aile konutunun satışının durdurulmasının istenmesine rağmen yerel mahkemece davadaki asıl talep olan muvazaa nedeniyle senet iptaline ilişkin istem gözardı edilerek, fer'i nitelikteki ihtiyati tedbire ilişkin talebin asıl talep gibi değerlendirilmek suretiyle, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte tedbir konulan taşınmazın aile konutu niteliğini kaybettiği, davacının dava ve taraf ehliyetinin kalmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Oysa, davacının asıl talebi, davalılar arasında düzenlenen senetlerin muvazaa nedeni ile iptali istemidir....

              UYAP Entegrasyonu