Tarafların delil olarak dayandıkları taksim krokisinin tanzim tarihi, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından sonra ise, uyuşmazlığın kesin hükümden sonra yapılan taksime göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. O halde mahkemece tarafların delil olarak dayandıkları taksim krokisinin muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından sonra düzenlenip düzenlenmediği hususu üzerinde durulmalı, taksim krokisi sonradan düzenlenmiş ise bu yeni durum nedeniyle kesin hükme değer verilemeyeceği düşünülerek tarafların delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre davacı tarafından yatırılan fazla peşin harcın iadesine karar verilmemesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 26.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Tarafların delil olarak dayandıkları taksim krokisinin tanzim tarihi, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından sonra ise, uyuşmazlığın kesin hükümden sonra yapılan taksime göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. O halde mahkemece tarafların delil olarak dayandıkları taksim krokisinin muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından sonra düzenlenip düzenlenmediği hususu üzerinde durulmalı, taksim krokisi sonradan düzenlenmiş ise bu yeni durum nedeniyle kesin hükme değer verilemeyeceği düşünülerek tarafların delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre davacı tarafından yatırılan fazla peşin harcın iadesine karar verilmemesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 26.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
açıldığına ve kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3.maddesinde yazılı on yıllık hak düşürücü süre de geçtiğine göre, Mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, eldeki davanın bir an için muris muvazaasına dayalı olarak açıldığı kabul edilse dahi, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davalarının hak düşürücü süre ve zamanaşımı sürelerine bağlı kalınmaksızın her zaman açılabileceği, bu kuralın en önemli istisnasının ise murisin kadastrodan önce ölmesi olduğu, murisin kadastrodan önce ölmesi durumunda kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren on yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmasının zorunlu bulunduğu, aksi takdirde açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verileceği, eldeki davada muris...'...
Sayılı davaların) AYRI AYRI KABULÜNE; Antalya İli, Alanya İlçesi, İncekum Beldesi 121 ada 1 parselde kayıtlı taşınmaz ile İncekum Beldesi 127 ada 32 parselde kayıtlı taşınmazın davalı şirket adına olan 7/12 hissesinin tapu kaydının iptali ile; 3/108 hissesinin davacı T1 adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, 3/108 hissesinin davacı T5 adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, 3/108 hissesinin davacı T4 adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, 3/108 hissesinin davacı T6 adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, 3/108 hissesinin davacı T2 adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, kalan hissenin davalı T9 A.Ş adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar T8 ve T9 İnş. Tic. A.ş vekili istinaf dilekçesiyle; Birleşen Alanya 2....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Mirasçılar arasında bir taşınmazın terekeye dahil olması gerekirken, muris tarafından mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla bir mirasçıya temlik edidiği iddiasıyla açılan muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında terekeye temsilci atanmasına gerek olup olmadığı uyuşmazlık konusudur. DELİLLER : Tapu kaydı, Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/487 Esas sayılı dosyası v.s. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, mirasçılardan bir kısmının diğer mirasçıya karşı açmış olduğu muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen yetkiye dayalı muris murisi Hasan Hüseyin Çetin'in terekesine temsilci atanması istemine ilişkindir. Dosyada mevcut nüfus kaydına ve mirasçılık belgesine göre, muris Hasan Hüseyin Çetin'in 27.01.2005 tarihinde vefat ettiği geride mirasçı olarak, çocukları T6 T1 T2 T3, T5 T8 T9 T7 ve T10 olduğu, davada tüm mirasçıların taraf olduğu anlaşılmıştır. Sivas 3....
bulunduğu, dava konusu taşınmazların halihazırda davalı adına kayıtlı olduğu, bu taşınmazların bedelsiz devrinin diğer mirasçılardan mal kaçırmak kastı taşıdığı, yukarıda izah edilen muris muvazaasının unsurlarının somut olayda mevcut olduğu, görünürdeki satış işleminin tarafların gerçek iradesine uymadığı için geçersiz olduğu, bağış işleminin ise yasal şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğu dolayısıyla muvazaalı olan işlemin baştan itibaren hükümsüz olduğu kanaatine varılarak davacılardan T1 11/11/2019 tarihli keşif zaptında davadan feragat ettiği de gözetilmekle dava konusu taşınmazların, davalı adına kayıtlı hisselerinin tapu kayıtlarının iptali ile dosya münderecatında bulunan veraset ilamındaki paylara göre davacılar adına tesciline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiş; -Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, -Davacı T1 davalı T5'e karşı açmış olduğu muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, -Davacılar T2 ve T3'nın davalı T5...
Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçılar, tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve tescil davası açabilirler (22.5.1987 tarih ve 4/5 sayılı İBK).Muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil davalarında murisin kayden malik olduğu bir taşınmazı mirasçılarından mal kaçırmak gayesi ile tapuda muvazaalı işlemle devretmiş olması gerekmektedir. Muris muvazaasına ilişkin belirlenen yukarıdaki ilkelere göre miras bırakanın kayden hiç malik olmadığı taşınmaz bakımından muris muvazaası hükümleri uygulanamaz.(Y.1.HD 2014/7816- 17199 sayılı kararı).Muris muvazaasından söz edilebilmesi için murisin tapuda adına kayıtlı taşınmazı mirasçılardan mal kaçırmak kastı ile muvazaalı işlemle devretmiş olması gerekmektedir. Muris muvazaasına ilişkin belirlenen yukarıdaki ilkelere göre miras bırakanın kayden hiç malik olmadığı taşınmaz bakımından muris muvazaası hükümleri uygulanamaz....
Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat istemlerine ilişkindir. Birleşen davada muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunulmuştur. Mahkemece asıl davada mülkiyet aktarımı isteminin reddine, tazminata yönelik istemin ise kabulüne karar verilmiş, birleşen dava reddedilmiştir....
Hukuk Dairesinin 27.06.2011 gün ve 2010/6837 Esas, 2011/3773 Karar sayılı ilamı ile muris muvazasına dayalı tasarrufun iptali ve mirascıların adına tesciline ilişkin görevsizlik kararı onanmakla Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, katkı payı alacağına ilişkin görevsizlik kararı ise bozulmakla Aile mahkemesinin görevli olduğu Özel Daire'ce kabul edilmiştir. Bu karar mahkemeleri bağlayıcı niteliktedir. Bu durumda,katkı payı alacağı davasına ilişkin davanın Bursa 1.Aile Mahkemesinde görülmesi, muris muvazaasına dayalı tasarrufun iptali ve mirasçılar adına tescili isteği hakkında ise mahkemece tefrik kararı verilebileceği kabul edilebilir nitelikte görülmüş olup, uyuşmazlığın Bursa 1.Aile Mahkemesince görülüp,sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince Bursa 1.Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tarafların delil olarak dayandıkları taksim krokisinin tanzim tarihi, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından sonra ise, uyuşmazlığın kesin hükümden sonra yapılan taksime göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. O halde mahkemece tarafların delil olarak dayandıkları taksim krokisinin muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından sonra düzenlenip düzenlenmediği hususu üzerinde durulmalı, taksim krokisi sonradan düzenlenmiş ise bu yeni durum nedeniyle kesin hükme değer verilemeyeceği düşünülerek tarafların delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre davacı tarafından yatırılan fazla peşin harcın iadesine karar verilmemesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 26.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....