Somut olay, tapunun beyanlar sütununa tescile imkanı veren yasal düzenlemelerden hiçbirine uymamaktadır. Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir....
beyanlar hanesine şerh konulmasına karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti ve tapu kaydına şerh verilmesi istemine ilişkindir. 1-İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliğine ve özellikle iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi yönünden bilgilerine başvurulan ve hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunun niteliği, içeriği ve dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımına ilişkin hükümde gösterilen gerekçelere göre, davacı tarafın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Davacı tarafın oluşturulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece dava konusu muhdesatın değerinin tespitine ve tapu kaydının beyanlar hanesine şerhine karar verilmiş ise de, varılan sonuç davanın niteliğine ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir....
Somut olay, tapunun beyanlar sütununa tescil imkanı veren yasal düzenlemelerden hiçbirine uymamaktadır. Hal böyle olunca, tespit olunan muhdesatın tapunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca; H.M....'nın, Hükmün kapsamı başlıklı, 297/2 maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi mevcut olup, iş bu yasal düzenlemeye aykırı olarak, Mahkemece hükmün sonuç kısmında, gerekçenin tekrar edilmesi de doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVALILAR : ..., HAZİNE DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 3402 sayılı Kanun’un geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında Musalı Köyü çalışma alanında bulunan 2207 parsel sayılı 5.057,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ilk tesis kadastrosu sırasında kimsenin kullanımında olmayan ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, 2000 yılından beri ...’ün kullanımında bulunduğu hususları edinme sütünuna yazılarak, beyanlar hanesine ise "iş bu taşınmaz tarla vasfındadır" şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 122 ada ... parsel sayılı 512.96 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, “6831 sayılı Yasa'nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcısı bulunamadığından Hazine adına tespiti yapıldığı” şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır....
Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad.114/1 -h, 115) Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre; muhdesat aidiyetinin tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tapu maliklerine karşı açılır. Diğer yandan, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/II. maddesi, muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetine ve tapunun beyanlar sütununda gösterilmesine izin veren özel yasal düzenleme getirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davaya konu ... parsel sayılı taşınmazın, 1973 yılında satın alındığını ve kadastdro çalışmaları sırasında ortak muris ... adına tescil edildiğini, vekil edeninin bu duruma karşı çıkmadığını, vekil edeninin zaman içinde, taşınmaz üzerine bina ve eklentilerini yaptığını, murisin yaşlı ve yatalak olması nedeniyle muhdesatın yapılmasına bir katkısının olmadığını açıklayarak, muhdesatın vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar- karşı davalılar vekili tarafından, davalılar- karşı davacılar aleyhine 07.09.2011 ve 09.11.2012 gününde verilen dilekçeler ile muhdesatın aidiyetinin tespiti ve kira bedelinin tahsili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl dava yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davanın reddine dair verilen 24.10.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı- karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Asıl dava kira bedelinin tahsili, karşı dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Davacılar-karşı davalılar vekili, dava konusu taşınmazda murisleri Mehmet Katran'ın ve davalılar-karşı davacıların murisi ...'...
Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar. Somut olaya gelince; davacı ... tarafından eşi ...’e karşı 05.03.2013 tarihinde açılan 2018/213 Esas sayılı dava dosyasındaki talep, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat şerhinin terkini istemine yöneliktir. Dava konusu 309 ada 7 parsel sayılı taşınmazda davacı ve davalı eşit pay ile hissedar olup, tapu kaydının beyanlar hanesinde “taşınmaz içindeki bina ...’e aittir” yönünde muhdesat şerhi bulunmaktadır. Davacı ... ilk olarak 16.06.2010 tarihinde 2010/252 Esas sayılı dava dosyası ile taşınmaz üzerindeki 2 katlı ev, ahır ve ağaçların kendisine ait olduğunu ancak taşınmaz üzerindeki şerhte binanın ... adına olduğunun belirtildiği iddiası ile muhdesatın aidiyeti davası açmıştır. Davanın kabulüne yönelik mahkeme kararının Yargıtay 7....