Dairemiz kaldırma kararından sonra yerel mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucu mahkemece; ''Davacı; müşterek malik olduğu taşınmaza yaptığı masraf bedelini, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre diğer hissedardan talep etmektedir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu taşınmazda, davacının iyileştirme yapıp yapmadığı, yapmış ise bundan dolayı davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği, zenginleşmenin varlığının kabulü halinde zenginleşme anının ve miktarının ne olduğunun tespiti noktasındadır. Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise, bu masraf diğer paydaşlardan , paydaşlığın satış yolu ile giderilip satış bedelinin kendisine verilmesinden sonra, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir....
Davacının TBK'nun 77. maddesi çerçevesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 277,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e iadesine, 26.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ............
Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1 -h, 115 m.) Dava konusu ... ada ... parsel, paylı mülkiyet şeklinde davalılar ... ve ... adına kayıtlı olup, davalı banka lehine ipotek tesisi mevcuttur. Davacılar, taşınmaz üzerinde kayıt maliki ya da paydaş durumunda değildir. İddiada ileri sürülen maddi olgulara ve hukuki nitelendirmeye göre, kural olarak bu tür muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacıların, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yararları bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti, ikinci kademede sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece tespit istemi reddedilmiş, tazminat kabul edilmiş olup hüküm davalı tarafça tazminata yönelik olarak temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
İş sayılı Acele Kamulaştırma Dosyası Kadastro Kayıtları 12/01/1953 tarihli Komisyon İnceleme ve Kararı Keşif Tanık Mahalli Bilirkişi Bilirkişi Raporları Fotoğraflar İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Yerel mahkeme, 27/05/2021 tarihli kararı ile; "Davaya konu edilen muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda davacı malik değildir. Yukarıda da belirtildiği üzere malik olmayan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Bu durumda hukuki yararın varlığı dava şartı olmakla, dava şartı yokluğu olduğu gerekçesi ile davanın 6100 sayılı HMK 'nın 114/1- h ve 115.maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine" karar vermiştir....
davası devam ederken satın almış olmaları sebebi ile ortaklığın giderilmesi davasından haberleri olmadığını ve müvekkillerinin hisse sahibi olmalarına dayalı olarak ve iyi niyetle taşınmaz üzerine iki ayrı bina yaptırdıklarını, müvekkillerinin tarafından yapılan inşaat ve binalar taşınmaza değer katmış olduğundan bu inşaat ve bina değerlerinin ayrı ayrı tespiti (Muhdesatın Tespiti) ve müvekkillerine ait olduğunun tespiti ve satış memurluğunca yapılacak satışta nazara alınmasını talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25.02.2021 NUMARASI : 2020/291 ESAS - 2021/184 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK'nun 61.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez....
Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Somut olayda, davacının dava konusu taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir payının bulunmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince muhdesatın tespiti yönünden hukuki yarar yokluğundan talebin reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır....