Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkon olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosaynın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/88 Esas sayılı dosyası ile muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde dava konusu 380 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapı ve 81 adet ağacın eldeki davanın davalısı ...'na aidiyetine karar verildiği ve kararın 21.04.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Muhdesat iddiasında bulunan adı geçen davalı lehine kesinleşen muhdesatın aidiyetinin tespiti kararı bulunmasına göre, yukarıda değinilen ilkeler dikkate alınarak muhdesat oranı belirlenerek bu orana göre satış bedelinin dağıtılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, mahkemece hükümde muhdesatın aidiyetinin tespiti kararına atıf yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Dava, Muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere, muhdesatın tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan paydaşlara karşı açılır. Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasına ilişkin ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/788 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden, davalı ...'ın, aşamalarda ve muhdesat aidiyetinin tespiti davasında bozma öncesi ilk hüküm tesis edilinceye kadar, muhdesat iddiasının açıkça kabulüne ilişkin bir beyanı bulunmadığı gibi; eldeki dosyada da davanın reddi savunulmuştur. Hal böyle olunca, davalı ... hakkında da kabul kararı verilmesi gerekirken, bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Bununla birlikte, bilinmektedir ki; muhdesatın tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tapu maliklerine karşı açılır. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılardan T6 vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 16/03/2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; "davacılar tarafından müvekkilim ve diğer davalı aleyhine, muhdesatın aidiyetinin tespiti ile bu hususun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülmesi talepli açılan işbu davada, yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece; muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulü ile Zonguldak İli, Ereğli İlçesi, Kavaklık Mahallesinde kain 2523 ada - 3 parsel (eski 1088 ada - 1 parsel) sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2. normal kat ve çatı katından (bina değeri 141.546,30 TL) ibaret muhdesatın davacılar murisi Fikret YAVUZ tarafından meydana getirildiğinin tespitine, muhdesatın aidiyetinin tapu kütüğüne şerh edilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 2016/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle dosyanın, 6723 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/3 maddesi uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Muhdesatın aidiyetinin tespiti istemli davaların muhtesatın üzerinde bulunduğu taşınmaz tapuda kimin adına kayıtlıysa ona karşı açılması gerekir. Somut olay incelendiğinde; davacı muhdesatın aidiyetinin tespiti isteminde bulunmuştur. Tapu kaydı incelendiğinde bir kısım tapu kayıt maliklerinin davada taraf olarak gösterilmedikleri anlaşılmıştır. Taraf teşkili tam olarak sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik taraf teşkiliyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; davacı tarafın 16.09.2015 tarihli ıslah dilekçesinde afet evi ve tuvalete ilişkin talebi bulunmamasına rağmen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesine aykırı olacak şekilde davacının talebinden fazlasına hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir....

            Ancak, davacının muhtesatın aidiyetinin tespiti isteminin reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararına yönelik yukarıda açıklanan gerekçe yönünden görüş ayrılığı bulunmaktadır.Bilindiği üzere bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (TMK 684/1 mad.). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece kişisel bir haktır (TMK 722, 724, 729 mad.). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....

              Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. | Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre dava konusu bina ve ağaçtan oluşan muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru değilse de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır....

                Davacı dava dilekçesinde, ortaklığın giderilmesi davasına konu 119 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evin kendisi tarafından yaptırıldığını iddia ile iş bu muhdesatın kendisine aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkemece muhdesatın aidiyetinin tesbiti davasının muhdesat iddiasını kabul etmeyen diğer paydaşlar aleyhine açılabileceği, davalı bankanın taşınmazda pay sahibi olmaması nedeniyle davalı sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Öncelikle aidiyet tespiti davalarının hukuki tanım ve nitelendirmesi ile bu tür davalarda uygulanması gereken ilke ve kuralların açıklanması gerekmektedir. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar....

                UYAP Entegrasyonu