İLE; Davaya konu------ aynı marka model ve aynı özellikteki ayıpsız misli ile değiştirilmesine, 2-Davacı tarafından masraf edilen tebligat ve müzekkere ücreti toplamı 134,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL başvuru harcı ile 198,03 TL karar harcının toplamı olan 278,73 TL harcın davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE İRAD KAYDINA 4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen ve yargılama giderlerinden olan 680,00-.TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE İRAD KAYDINA 5-Davacı firma vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ------- göre takdir edilen ------- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine 6-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK'nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesineDair, davacı ve vekili ile ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden...
misli ile değiştirilmesi yönünde verilecek bir kararın hakkaniyete aykırı olacağını, orantısız güçlükleri beraberinde getireceğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, aksi yönde kanaat oluşturulması halinde ise ayıpsız misli ile değiştirilmesi yerine bedel indirimine veya ücretsiz onarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahekemce, davanın kabulü ile .... 1 adet iki kişilik, 2 adet üç kişilik, kanepenin ayıpsız ve özürsüz yenisi ile değiştirilmesine, davacıda bulunan kanepelerin davalıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ayıpl mal nedeni ile sözleşmeden dönerek ödemiş olduğu bedelin tahsili amacı ile eldeki davayı açmış, davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde ürünlerde gizli ayıp olduğu kanaatine varılmış, sözleşmeden dönülmesi taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozacak olması sebebiyle davaya konu ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde karar verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine göre ayıplı mal satın aldığı anlaşılan tüketici bedel iadesi, ücretsiz onarım, bedel indirimi veya ayıpsız misli ile değişim yönündeki seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir....
K A R A R Davacı, sıfır km olarak satın aldığı aracın garanti süresi içerisinde arızalandığını, yetkili servise teslim ettiğinde iş emrinin doğruyu yansıtmayan şekilde düzenlendiğini ve teslimin yasal sürede yapılmadığını ileri sürerek gizli ayıplı aracın misli ile değişimini veya ödediği bedelin avans faizi ile davalılardan tahsilini istemiş, dava değeri göstermemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, aracın su alması nedeni ile arızalandığının tespit edildiği bu nedenle davacı taleplerinin yerinde olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, sıfır km olarak alınan aracın gizli ayıplı olduğu iddiası ile açılan misli ile değişim veya bedel iadesi istemine ilişkindir....
Mahkemece, davaya konu araç üzerinde ...Tüketici ...A.Ş lehine rehin hakkı bulunduğu, rehin hakkı nedeni ile davacı araç sahibine yapılacak tazminat ödemelerinin davacı tarafından davaya konu edilmesi ya da dava sonunda hüküm altına alınacak tazminatın davacıya ödenebilmesi için rehin hakkı sahibinin açıkça olur vermesi gerektiği, somut olayda rehin hakkı sahibinin açıkça olur vermediği için davacının davacı sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı olan aracın imalat hatası nedeniyle misli ile değişim veya bedelinin iadesine ilişkindir. Ancak, uyuşmazlık konusu araç üzerinde dava dışı 3. şirketin rehni bulunmaktadır. Davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
konulan arıza sebebiyle tüketicinin külfet altında bırakılmasının Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un özüne aykırı düşeceği, bu nedenle davalıların müşterek savunmalarına itibar edilmeyerek tüketici lehine yorumlama yapıldığı, tüketiciye satılan malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde kural olarak tüketici yasada belirtilen dört seçimlik haktan birini tercih hakkına sahip olduğu, satıcının da tüketici tarafından tercih edilen bu seçimlik hakkı yerine getirmek zorunda olduğu ancak 6502 sayılı Kanun'un 11/3 maddesine göre tüketicinin malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini istemesi halinde tercih edilen hakkın yerine getirilmesinin imkânsız veya satıcı için orantısız bir durum ortaya çıkaracak ise üretici, ithalatçı veya satıcının malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını yerine getirmekten kaçınabileceği, dava konusu aracın ayıptan ötürü 12.724 TL değer kaybına uğradığı, bedel iadesi veya ayıpsız misli ile değişimin hakkaniyete aykırı olması nedeniyle çoğun içinde az da vardır...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, taraflar arasında satışı gerçekleştirilen ticari aracın ayıplı olması (6098 sayılı TBK'nın 219.maddesi) ve ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkının (TBK 227/4 maddesi) kullanılması istemine yöneliktir. Eldeki davada 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198. maddesi) uygulanacaktır. Anılan maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal (uygun süre içinde) ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin kurduğu hükmün yerinde olmadığını, davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dosya kapsamında alınan raporun otomotiv sektöründe uzman bilirkişi olmadığı, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığı, bununla birlikte davacının onarım hakkını kullandığı, araçtaki sorunun tamamen giderildiği, aracın misli ile değişim yönünde hüküm tesis edilmemesinin hukuka aykırı olduğu, onarılacak bir arıza için misli ile değişim kararı verilmesinin Türk Medeni Kanunun 2.maddesine aykırılık teşkil ettiği, iddia edilen arızanın gizli ayıp niteliğinde olmadığı gerekçesiyle istinaf talebinde bulunduğu görülmüştür....
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu aracın davalı tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmek yoluyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aracın davacı tarafından davalıya geri verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın alınan aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpsız misli ile değişim talep etmiş; Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
Uyulan bozma ilamı gereğince, dava konusu araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim ya da bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2 ve TBK'nın 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olmadığı değerlendirilerek ve davacının temyiz dilekçesi ile Dairemiz oturumundaki istemi nazara alınarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....