sürüşü mümkün olmayan bu araç ile baş başa bırakılmakta olduğunu, bu sebeplerle yerel mahkeme her ne kadar aracın bedelinin iadesi veya aracın misli ile değişimi taleplerini reddederek 5.000,00 TL maddi zararın müvekkiline iadesine karar verilmiş isede taraflarınca bu kararın kabulü mümkün olmadığını, eksik inceleme sonucu oluşturulan rapor ile yerel mahkeme tarafından müvekkili aleyhine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ile ilgili ayıpsız milsi ile değiştirme veya bedel iadesi talepli davanın açılamayacağını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte araçta davacının kusurundan dolayı oluşan değer kaybı olup olmadığının araştırılmasını, varsa hesaplatılmasını ve davanın kabulü halinde bu bedelin davacıya yükleniltilmesini, davacının öncelikle görevsizlik ve taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddini, davanın zaman aşımı nedeniyle reddini, davanın öncelikle müvekkili şirket yönünden ayıp ihbar süresi aşımı nedeniyle reddini, mahkemenin kanaatinin aksi yönde olması halinde ise davanın esastan reddini, tüm yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar karara mesnet olan rapor davalıların diğer itirazlarını cevaplar mahiyette olsa da ve raporda Garanti Belgesi Yönetmeliğinin 9.maddesi gereğince azami tamir süresinin aşıldığı ve bu durumda durumunda satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsilen sorumluluğu belirlenmiş ise de bu tespitin misli ile değişim kararı verilmesi için yeterli olmadığı, zira davalıların itirazlarının değerlendirilmesi için malın dava tarihi itibariyle ayıplı ve ayıpsız değerinin tespit edilerek arasındaki oransal fark da dikkate alınarak 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde belirtilen orantısızlığın var olup olmadığı, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceğinin tespit edilmesinin gerektiği yani verilecek misli ile değişim kararının tarafları mağdur etmeyecek kıstas ve gerekçelere dayanması gerektiğinin açıklığa kavuşturulmadan mahkemece karar verildiği anlaşılmıştır....
Dava, satın alınan otomobilin gizli ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak misli ile değişim talebine ilişkindir....
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, “verdiği bedelin iadesini”, “ayıp nispetinde bedelin tenzilini”, “ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını”, son olarak da “malın yenisi ile değiştirilmesini” isteyebilir. Tüketici kendisine tanınan bu dört seçimlik haktan birini kullandıktan sonra seçimlik hakkını diğer bir hakla değiştiremez. Dava konusu olayda da davacı, ayıplı olduğunu ileri sürdüğü aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebiyle eldeki davayı açmış olup, seçimlik hakkını “aracın yenisi ile değiştirilmesi” yönünde kullandığından, daha sonra bu hakkını 4. maddede açıklanan bir diğer seçimlik hak olan “bedel iadesi” istemiyle değiştiremez....
ile değişim talebinin yerine getirilmesi imkansız olduğundan, yerel mahkeme kararının açıkça yasa hükümlerine aykırı olduğunu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesi uyarınca; ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullanabilmesi, "imkan varsa" şartına bağlandığını, 6502 sayılı TKHK’nın 11/1.ç maddesinde, tüketicinin ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullanabilmesinin "imkan varsa" şartına bağlandığını, yine 6502 sayılı yasanın 11/3 maddesinde; “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir" şeklinde düzenleme bulunduğunu, bu yasal düzenleme karşısında yerel mahkemenin gerekçesinin yasaya aykırı olduğunun da açıkça ortada olduğunu, bu kanun maddesiyle aracın ayıpsız misli ile değişiminin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirmesi halinde, tüketicinin ayıp oranında bedel...
alınmadan önce söz konusu şikayetlere ilişkin servis kaydının bulunmasının ise aynı zamanda hukuki ayıp oluşturduğu, bu hususa tüketici yönünden katlanılmasının beklenemeyeceği, şikayete konu hususların 0 km araçta müşteri memnuniyetini ortadan kaldıracak nitelikte olduğu, her ne kadar davalı vekilince araçtaki arızaların giderilmiş olması nedeniyle ayıpsız misli ile değişim talebinin reddi gerektiği talep edilmiş ise de; davacının servis kaydında ayıpsız misli değişim hakkını saklı tutarak aracı teslim aldığı gerekçesiyle denetlenebilir bilirkişi raporu da dikkate alınarak davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin kabulüne, aracın her türlü takyidattan ari olarak davalılara teslimine karar verilmiştir....
alınmadan önce söz konusu şikayetlere ilişkin servis kaydının bulunmasının ise aynı zamanda hukuki ayıp oluşturduğu, bu hususa tüketici yönünden katlanılmasının beklenemeyeceği, şikayete konu hususların 0 km araçta müşteri memnuniyetini ortadan kaldıracak nitelikte olduğu, her ne kadar davalı vekilince araçtaki arızaların giderilmiş olması nedeniyle ayıpsız misli ile değişim talebinin reddi gerektiği talep edilmiş ise de; davacının servis kaydında ayıpsız misli değişim hakkını saklı tutarak aracı teslim aldığı gerekçesiyle denetlenebilir bilirkişi raporu da dikkate alınarak davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin kabulüne, aracın her türlü takyidattan ari olarak davalılara teslimine karar verilmiştir....
Her ne kadar 6.000 km'de servisin yağ eklediği yönünde davacının iddiasına karşılık dosyaya kayıt sunulmamışsa da, 13.635 Km deki servis kaydında açıkça davacının bu hususu servise ilettiği ("kullanıcı 7.000 km ara ile serviste 3 litreye yakın yağ eklendiğini belirtti sorun devam etmeke" şeklinde yer almakta) kayıtlara işlenmiştir. Genel hayat tecrübelerine göre de bir araç yıllık bakımı veya belirlenen km gelmeden yağ eksiltmesi nedeniyle servise gitmez. Bu arızanın kullanım hatasından kaynaklanmadığı, üretimden doğan gizli ayıp mahiyeti taşıdığı bilirkişi raporu ile sabittir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine göre ayıplı mal satın aldığı anlaşılan tüketici bedel iadesi, ücretsiz onarım, bedel indirimi veya ayıpsız misli ile değişim yönündeki seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2019 NUMARASI : 2018/105 ESAS, 2019/58 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı KARAR : Taraflar arasında görülen ayıplı maldan kaynaklanan misli ile değişim istemine ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda, verilen karara karşı yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....