Böylesi bir olayda davalı mirasçı olmadığına göre TMK'nun 669 ila 675 maddeleri arasında düzenlenen (mirasta iade) mirasta denkleştirme hükümlerinin de uygulanamayacağı açıktır. Bu türlü bir kazandırmanın elden bağış (gizli bağış) niteliğinde bulunduğu ve koşullarının varlığı halinde TMK'nun 560 ila 571 maddeleri arasında öngörülen tenkis davasına konu edilebileceği tartışmasızdır. Oysa davada tenkis isteği de yoktur. Bu izahlar neticesinde davalı Neyir'in taşınmazı kullanmasında fuzuli şagil olarak nitelendirilemeyeceğine göre, taşınmazı haksız olarak elinde tutan kişinin taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden de sorumlu olamayacağı açıktır. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'...
(TMK md. 669- 675) Mirasta iade davasının açılabilmesi için terekenin paylaşılmış olması mecburiyeti bulunmamaktadır. Paylaşmadan önce, paylaşma sırasında veya paylaşmadan sonra mirasta iade davası açılabilir. Mirasta denkleştirme istemi mirasın paylaşılması tamamlanana kadar gerçekleştirilebilir. Başka bir anlatımla mirasta denkleştirme istemi miras paylaşılmadığı sürece zamanaşımına uğramaz. Mirasın taksimi halinde ise taksimin yapılmasından itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içinde mirasta denkleştirmenin istenmesi gerekir.Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava konusu olaya bakıldığında; tarafların ortak murisi olan Mustafa Onur’un 28.12.2005 tarihinde öldüğü, davacılar tarafından 27.12.2006 tarihinde bu davanın açıldığı, bu davadan önce ve sonra murisin terekesinin taksimine yönelik ortaklığın giderilmesi davalarının ikame edildiği, yani iş bu dava tarihi itibariyle murisin terekesinin henüz paylaşılmadığına göre zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....
Mirasta iade kurumu, TMK'nın 669- 675.maddeleri arasında düzenleme altına alınmıştır. Mirasta iade davasının açılabilmesi için terekenin paylaşılmış olması mecburiyeti bulunmamaktadır. Paylaşmadan önce, paylaşma sırasında veya paylaşmadan sonra mirasta iade davası açılabilir. Mirasta iade davalarında zamanaşımı taksimin yapılmasından sonra işlemeye başlayıp, taksim yapılmaması halinde zamanaşımı süresi işlememektedir. Denkleştirme davası taksim yapılana kadar zamanaşımına tabi olmadan herzaman açılabilir. Başka bir anlatımla mirasta denkleştirme istemi miras paylaşılmadığı sürece zamanaşımına uğramaz. Mirasın taksimi halinde ise, taksimin yapılmasından itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içinde mirasta denkleştirmenin istenmesi gerekir. 4721 sayılı TMK'nın 669. maddesinde; "Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler....
Yerel mahkemece, davanın kabulü ile, 45.899,00 TL denkleştirme alacağının 20.000,00 TL'sinin dava tarihinden, 25.899,00 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nce esastan reddedilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, mirasta denkleştirme ilişkindir. Mirasta denkleştirme mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır. TMK’nın 669. maddesi gereğince “Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2011/258 ESAS 2020/256 KARAR DAVA KONUSU : Mirasta Denkleştirme KARAR : Menderes 1....
İade terekeye yapılır, davacı mirasçının miras payı oranında iade yapılmaz. Altsoya yapılan kazandırma aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmemişse karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabidir. Altsoya yapılan sağlar arası kazandırmanın denkleştirmeye tabi olmadığını davalı (altsoy) ispatlamalıdır. Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırma, karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabi değildir. Altsoy dışındaki yasal mirasçıya yapılan kazandırmanın denkleştirmeye (iadeye) tabi olduğunu davacı ispatlaması gerekir. Miras bırakanın iradesinin denkleştirmeye (iadeye) tabi olup olmadığının ispatı şekle tabi değildir, her türlü delille ispatlanabilir. İade edilecek mal varlığı yönünden seçim hakkı davalınındır; ister aynen iade eder, isterse bedelini öder. Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre davacı, mirasta (iade) denkleştirme istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasta İade-Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm mirasta denkleştirme olmadığında tenkis istemine ilişkin olup, inceleme görevi öncelikle Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Ancak Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 29.3.2013 tarihinde bu konuda görevsizlik kararı verdiğinden Daireler arasındaki görev uyuşmazlığı giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.09.2013 (salı)...
Hal böyle olunca; öncelikle TMK'nın 669-675. maddelerinde düzenlenen terekeye iade(mirasta denkleştirme) hükümleri uyarınca inceleme ve değerlendirme yapılması, olmadığı takdirde terditli isteklerin üzerinde durulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir. " gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; koşulları oluşmadığından mirasta denkleştirme isteminin tüm davalar yönünden reddine, bir kısım davalardaki tenkis isteminin kısmen kabulüne, bir kısım davalardaki muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil isteminin 2415 ada 22 sayılı parsel yönünden kabulüne, davalı vakıf aleyhine açılan davanın reddine, birleşen 2016/293 Esas sayılı davadaki tenkis isteminin hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş, temyiz aşamasında bir kısım tarafın sulh olduklarını beyan ederek sulh sözleşmesi ibraz etmeleri ve bir kısım tarafın sulh sözleşmesine göre davadan ve temyizden feragat etmeleri nedeniyle...
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, mirasta denkleştirme istemine ilişkindir. Mahkemece davanın yasal şartları bulunmadığından reddine karar verilmiş olup, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Mirasta denkleştirme mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır. TMK’nın 669. Maddesi gereğince “Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler....