WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.12.2014 gününde verilen dilekçe ile miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Davalı Zuhal vekili, davanın haksız ve mesnetsiz açıldığını, muris tarafından verilen paranın zaten davalının olduğunu, davalının eşiyle 1 yıldır şiddetli geçimsizlik yaşadığını bu nedenle birikimlerini babasının banka hesabı üzerinde tuttuğunu, davacının "alt soya bir kazandırmanın miras payına mahsuben yapıldığı ve terekeye iadeye tabi olduğunun karine olduğu" iddiasının bu davada uygulama yeri olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen davalıya yapılan kazandırmanın miras payına mahsuben yapıldığını kabul etmediklerini, bu durumda ispat yükünün davacıya düşeceğini, sonuç olarak dava konusu kazandırmayı diğer iddiaları kabul olmasa bile "bakım karşılığı" murisin davalıya "iadeye tabi olmamak" ve "miras payına mahsup edilmemek "şartı ile yapıldığını kabul etmek gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir....

      Taraflar arasındaki asıl dava ortaklığın giderilmesi, birleştirilen dava 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 652 ve 240 ıncı maddeleri uyarınca miras payına ve katılma alacağına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması talep edilen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince birleştirilen dava yönünden davanın kabulüne, asıl dava yönünden ise 2 No.lu bağımsız bölümün ortaklığının giderilmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 3 No.lu bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir....

        Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. TMK'nın anılan maddesine göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünde karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalıya düşer. Somut olaya gelince; mahkemece öncelikle ispat yükünün altsoy olan ...'...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Sağ Eşe Miras Hakkına Mahsuben Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanan mirasbırakana ait tereke malları arasında bulunan, eşlerin birlikte yaşadıkları konut üzerinde sağ eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınarak özgülenmesi isteğine ilişkin olup mirasın paylaşılması hükümleriyle ilgili olduğundan inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.10.2009 (Çrş.)...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki miras payına mahsubun aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 16.04.2018 gün ve 2017/4035 Esas- 2018/3045 Karar sayılı ilamıyla süresinde olmayan temyiz isteminin reddine karar verilmişti. Süresi içinde davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı hükmü temyiz eden davalılar vekiline 14.03.2017 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 8 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz isteminde bulunulmuştur....

              TMK'nın 652. maddesine göre, eşlerden birisinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya murisin diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir. Murisin bir meslek veya sanat icra ettiği ve alt soyundan birinin aynı meslek ve sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde, sağ kalan eş bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara ilişkin miras hukuku hükümleri saklıdır ve aynı kanunun 658. maddesi ile; mirasçılar özgülenme değerinde uyuşamazlarsa bu değer sulh hâkimi tarafından belirlenir hükümleri düzenlenmiştir. TMK'nın 652. maddesi uyarınca sağ kalan eş miras payı karşılığında mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir....

                "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.02.2015 gününde verilen dilekçe ile miras payına mahsuben mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 28.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sağ kalan eş tarafından miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınması istemine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya resen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır." Talep TMK 652. Maddeye göre olduğundan bu tür işlerde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. (Yargıtay 2. HD. 30.10.2006 6814, 14469) (Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2006/10301 E-2007/57K) Bu nedenle uyuşmazlığın Sulh Hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26.(6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22) maddeleri gereğince İstanbul 6....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasta Katılma Payına Mahsuben İntifa Hakkı :Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin gerekçeli kararının davalılar ...’e Tebligat Kanunu madde 35 hükmüne göre tebliğ edildiği görülmektedir. Tebligat Kanunu madde 35 hükmüne göre tebligat yapılabilmesi için dava dosyası içerisinde daha önce usulüne uygun biçimde yapılmış bir tebligatın bulunması gereklidir. Davalılara dava dosyası içerisinde daha önce usulüne uygun yapılmış bir tebligat olmadığına göre mahkeme gerekçeli kararının davalılar ...’e usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 26.12.2007...

                      UYAP Entegrasyonu