Dolayısıyla ilk derece mahkemesince terekeye temsilci tayini talebi TMK 612. Maddesi uyarınca mirasın reddini tespit eden mahkemeyi harekete geçirmeye yönelik bir talep olarak değerlendirilip terekeye temsilci tayini talebinin dosyada değerlendirilmesi gerekirken davanın terekenin tasfiyesi şeklinde açılarak tereke esasına kaydı yapılması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca, istinaf kanun yoluna başvuranın istinaf talebinin kabulü ile; ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- a/6 maddeleri gereğince kaldırılarak dosyanın işin esasının incelenerek istem konusunda karar verilmek üzere mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Kastamonu 2....
HMK'nın 4. maddesinde münhasıran Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren miras ortaklığına temsilci atanmasına ilişkin olan ve temyizi kabil olmayan kesin karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ...'un temyiz dilekçesinin Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararının kesin olması nedeniyle HMK'nın 366. maddesi yollamasıyla 346. maddesi gereğince REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi Davacı vekili tarafından, 23/11/2017 tarihinde verilen dilekçeyle miras ortaklığına temsilci atanması talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 11/01/2018 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... ve davalı ... tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine ve miras ortaklığı mümessilinin şahsına yönelik itirazlar yönünden istinaf başvuru dilekçelerinin görev yönünden reddine dair verilen kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR 6100 sayılı HMK'nın 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, 361 ve 362. maddelerinde de temyiz edilebilen ve temyiz edilmeyen kararlar belirlenmiştir....
in terekesine dahil alacaklardan olduğundan, davacı mirasçılarının tek başına miras hissesine düşen kısmı için istemde bulunması mümkün değildir. Ancak kararı temyiz etmeyen mirasçı ...'nun kararı temyize muvafakatı ya da TMK'nın 640/III. maddesi gereğince miras ortaklığına temsilci tayin ettirmek suretiyle talepte bulunulabilir. Bu nedenlerle kararı temyiz etmeyen mirasçı ...'nun temyize muvafakatının sağlaması ya da miras ortaklığına temsilci tayin ettirilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Belirtilen eksikliğin giderilmesinden sonra gerektiğinde temyiz incelemesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MİRAS ORTAKLIĞINA TEMSİLCİ ATANMASI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; miras şirketine mümessil tayini istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,12.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kök miras bırakan ...’e ait mirasçılık belgesi dosyada bulunmamaktadır. Öncelikle davacı taraftan muris ...’e ait mirasçılık belgesini sunması istenilmeli, dava konusu taşınmazın kök muris ...’ten kaldığı ileri sürülerek tescil isteminde bulunulduğundan davanın tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya açılmış bulunan davaya dışarıda kalan mirasçıların katılmak suretiyle olurlarının alınması ya da TMK.nun 640. maddesi hükmü uyarınca miras ortaklığına temsilci tayini suretiyle onun huzuruyla davaya devam olunması gereği göz önünde bulundurularak dava koşulunun yerine getirilmesi sağlanmalı, (davacı tüm mirasçılar adına tescil isteğinde bulunduğundan dava koşulunun bu şekilde yerine getirilmesi mümkündür.) bu husus tamamlandığı takdirde diğer delillerin değerlendirilmesiyle varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras ortaklığına temsilci atanması ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki miras ortaklığına temsilci atanması davasının kabulüne dair ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.11.2012 gün ve 1206/1525 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dava TMK’nun 640/3. maddesi uyarınca muris ...’ın vefatı üzerine ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki, muris muvazaası nedeni ile tapu iptal ve tescil davasının takibi için terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Mahkemece, mirasçıların birden fazla olması, terekedeki hak ve borçlar henüz taksim edilmediği ve müşa halinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, mirasçılardan ...’ın terekeye temsilci atanmasına karar verilmiş, karar davalılardan ... tarafından temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir....
Miras bırakan Osman’ın davacı dışında geriye yirmi beş mirasçısı daha kalmış olup, bir kısım mirasçılar noterden ve kimlik bilgileri alınan yazılı dilekçeleriyle davaya muvafakatta bulunmuşlarsa da, mirasçılardan... ve... usulüne uygun olarak davaya dahil edilip, muvafakatları alınmadığı gibi, miras bırakan Osman’ın terekesine temsilci tayini için dava da açılmamıştır. Miras bırakan ...’un ölüm tarihine göre, terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bulunduğundan TMK.nun 640, 701 ve 702. maddeleri hükümleri uyarınca birlikte tasarruf etme esası gözönünde tutularak diğer mirasçıların açılmış bulunan davaya karşı usulüne uygun olarak olurları alınmak suretiyle katılmalarının sağlanması ya da miras ortaklığına temsilci tayini suretiyle onun huzuruyla davaya devam olunması gerekir....
Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere Medeni Kanunumuz paylaşmaya kadar miras ortaklığına bir temsilci atanması olanağı sağlamıştır (TMK md. 640 ). Mirasçılardan biri veya bir kaçının isteği üzerine hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Miras ortaklığının temsilci atanması isteğinde husumet miras bırakanın tüm mirasçılarına yöneltilmelidir. Dava ehliyeti davada taraf olma ehliyetidir. 6100 sayılı HMK’nin 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Yasa hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Miras Ortaklığına Temsilci Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz, miras ortaklığına atanan temsilcinin sıfatına ilişkindir. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK.md.640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur . Vesayet makamının itirazı ret etmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir....