Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, her ne kadar İlk Derece Mahkemesince tenkis isteği yönünden bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı vekilinin muris muvazaasına dayalı tapu iptali-tescil ve marka hakkından kaynaklı alacak isteğiyle dava açtığı, aşamada sunduğu 07.06.2018 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesini tamamen ıslah ettiğini bildirerek tapu iptali-tescil, mümkün olmadığı takdirde tenkis ve marka hakkından kaynaklı alacak talebinde bulunduğu anlaşılmakta olup, ilk dava tarihinin 06.06.2012 olduğu, mirasbırakanın ise 06.06.2011 tarihinde öldüğü gözetildiğinde TMK’nın 571. maddesi uyarınca tenkis isteği bakımından hak düşürücü sürenin geçmediği açıktır....

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; miras hakkından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. ... Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi ... 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın ... 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Taraflar tacir olup, dava, irtifak hakkından kaynaklı alacak isteğine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, şirket ortağının açtığı huzur hakkından kaynaklı alacak isteğine ilişkin olup, temyizen inceleme görevi 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Eldeki davada miras bırakanın yapmış olduğu temlikin muris muvazaası ile illetli olduğu iddia edilmiş ve davacı mirastan kaynaklanan hakkına yönelik haksız fiil ika edildiğini ileri sürmüş olup, 04.08.1976 tarihli belgede ise, davacı miras hakkından değil, tenkis hakkından feragat ettiğini bildirmiştir. O halde, mahkemece anılan belgenin davacının miras hakkından feragat ettiği şeklindeki değerlendirilmesinin de doğru olduğu da söylenemez. Hal böyle olunca, davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, tarafların ortak miras bırakanından intikal eden taşınmazların davalılar tarafından bizzat ve kiraya verilmek suretiyle tasarruf edilmesi nedeniyle davacının mülkiyet hakkından kaynaklanan payına düşen kullanım bedeli ve kira paralarının tahsiline ilişkin olup taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay ( 1.) Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay ( 1.) Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; miras hakkından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,16.7.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafça Atina Mahkemelerinde aynı alacak için işbu davaya dayanarak icra takibinden önce dava açılmış olduğunu, aynı konuda açılmış iş bu dava için derdestlik itirazında bulunulduğunu, Atina Mahkemesince verilecek kararın, iki ülke arasındaki anlaşma nedeniyle Türkiye'de tanınabilir ve tenfiz edilebilir nitelikte olduğunu, derdestlik itirazının mahkemece resen nazara alınması gerektiğini belirterek, derdestlik itirazı nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince "...Davacının davasının milletlerarası derdestlik nedeniyle usulden REDDİNE..." yönelik karar tesis edilmiştir. Karar süresinde davacı vekilince istinaf edilmiştir. Dava, davalı ile davacının murisinin ortak hesabından murisin vefatından önce davalının tüm hesaptaki bedeli kendi hesabına aktardığı iddiasına dayanan, miras hakkından kaynaklı olarak açılan alacak davası mahiyetindedir....

                Davalı, dava konusu taşınmazların bir kısmının halen muris adına, bir kısmının ise şirket adına kayıtlı olduğunu, intikal işlemlerinin yapılmadığını, şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallara ortakların payı oranında sahip olduğunu, murisin mal kaçırma amacı olmadığını, davacının hem muris ile hem de kendisi ile yaptığı 23.05.2003 ve 22.06.2004 tarihli mirastan feragat sözleşmeleri ile bedel karşılığında miras hakkından feragat ettiğini, hakkını aldığını, yine de böyle yöntemlere başvurarak haksız taleplerde bulunduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazlar ile araçların muris tarafından davalıya temlik edilmediği, muris tarafından sadece şirket hissesi devri yapıldığı, ancak davacının mirastan feragat sözleşmeleri ile hem murisin sağlığında hem de ölümünden sonra miras hakkından feragat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1....

                  -TL “..., ... yer satış hisse bedeli” açıklamasıyla ödemede bulunduğunu, müvekkilinin alacaklı taraf ile arasında miras hukukundan kaynaklı bir ilişkisi olmadığını iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....

                    UYAP Entegrasyonu