Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil (miras payı oranında) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

    Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237....

      den miras olarak kalan bir taşınmaz satışından mirasçılarına 21/02/2013 tarihinde toplam 800.000,00 TL paranın miras payları oranında çek ile verildiğini, davaya konu çeklerden kendisine ait çekin bedelinin 146.875,00 TL olduğunu, isme yazılı şekilde ...Özel Bankacılık Şubesi'nin 91843453 nolu hesabına teslim edildiğini, taşınmaz satışında elden verilen 90.625,00 TL nakit bedelin de aynı banka şubesine yatırıldığını, miras kalan taşınmazdan gelen toplam 800.000,00 TL bedelin, Kartal 1....

        Davacı ..., miras yolu ile gelen hakka dayanarak tapu kayıtlarının iptali ve miras payı oranında adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı öncesi babası ... .....’a ait olan taşınmazın babası tarafından sağlığında kız kardeşi ....’a verildiğini, Kıymet’in bekar ve çocuksuz ölümü nedeni ile kendisinin de mirasçı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında tapu kaydının iptali ve adına tescili istemi ile dava açmıştır. Her ne kadar dosyaya sunulan veraset ilamına göre davalı ...’un babası .....’un da .... mirasçısı olduğu anlaşılmakta ise de Mustafa halen hayatta olduğuna göre davalı ...’un..... mirasçısı olduğundan söz edilemez. Bu durumda 3. kişi konumundaki davalıya karşı davacının terekeye dahil mal hakkında miras payının adına tescili istemi ile dava açma hakkı bulunmamaktadır....

          Davacı ...,  miras yoluyla gelen hak ve  kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın 1/3 hissesinin adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece  yapılan   yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davalı tarafından taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf miras yoluyla gelen hakka dayanarak taşınmazın 1/3 payınının adına tescili istemi ile dava açtığı halde taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, ortak miras bırakan ...'a ait olması halinde mirasçıları arasında paylaşım olup olmadığı, paylaşılmış ise davacının babası İzzet payının davacıya geçip geçmediği hususları araştırılmamıştır....

            şeklinde yorumlanması ya da miras taksim sözleşmesi olarak yorumlanması ya da ölünceye kadar bakma akdinin muvazaa içermediğinin kabul edildiği yada Ö.K.B.A.'...

            yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davaların adli yargıda görüleceği düzenlenmiş olup söz konusu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra adli yargı yerleri görevli olduğundan, idari yargı mercilerinde görülmekte olan davaların anılan Kanun hükmü gereğince görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....

              yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davaların adli yargıda görüleceği düzenlenmiş olup söz konusu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra adli yargı yerleri görevli olduğundan, idari yargı mercilerinde görülmekte olan davaların anılan Kanun hükmü gereğince görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....

                TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davacı tarafından, şirketin iflas işlemlerinin devam ettiği, bu durumun mücbir sebep sayılması gerektiği, ruhsatlarının iptal edilme durumunun olduğunun iflas masasına bildirilmediği, üst hakkından kaynaklı ödemelerin Hazineye yapıldığı, iflas kararının henüz kesinleşmediği ileri sürülmektedir. KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI:Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu