WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine mâleden mirasçı, mirası reddedemez. Ayrıca TMK'nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2 fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur.Somut olaya gelince; davacılar vekilinin mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamesinin dosyaya sunulduktan sonra davacılar murisi A.. S..'...

    Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir. Davalılar vekili savunmalarında murisin pasifinin aktifinden fazla olduğunu ve borca batık olduğunu, bu nedenle mirasın hükmen reddi hükümlerinin uygulanması gerektiğini savunmuş, mahkemece ölüm tarihindeki murisin varlığı hususunda bir takım araştırmalar yapılmış ise de terekenin borca batık olup olmadığı, murisin aciz içinde ise mirasın hükmen reddi şartlarının var olup olmadığı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 29.01.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı vekili, 10.02.2010 tarihinde vefat eden müvekkilinin murisi ...'ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece ilk olarak, TMK'nın 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine 8. Hukuk Dairesince 16.06.2014 tarih, 2013/21046-2014/12691 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

        Tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. (TMK m. 605/2, 610/2) Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

        Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Öte yandan mirasın hükmen reddi davaları niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin de mümkün olmadığı, terekenin borca batık olup olmadığına yapılan yargılama sonrasında karar verilen davalar olduğundan yargılama gideri ve harçtan davalı taraf değil davacı taraf sorumlu olur. Somut olaya gelince; davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

          Hukuk Dairesi'nin 2015/18343 Esas, 2017/2890 Karar nolu ilamı) Somut olayda; davacı tarafça murisin terekesinin borca batık olduğunun ileri sürülerek terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine ilişkin karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı vekili tarafından kararın istinafa taşındığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece yukarıda belirtilen karar içeriklerine göre terekenin tespitine yönelik olarak ilgili kurumlara müzekkerelerin yazılarak terekenin aktif ve pasifinin tespitinin yapılmasından sonra davanın esasına yönelik kararın verildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir....

          Ayrıca davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği gözönünde bulundurulduğunda yargılama giderinden davalıların sorumlu tutulmaması gerekmektedir. Somut olayda, 28/06/2015 tarihinde ölen muris T5'un terekesinin borca batık olduğunun ve mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiş ise de, murisin ölüm tarihi itibariyla gerekli ve yeterli araştırmaların yapılmadığı anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 23.12.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacı vekili, 20.01.2012 tarihinde vefat eden davacının murisi ...'nin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

            Öte yandan mirasın hükmen reddi davaları niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin de mümkün olmadığı, terekenin borca batık olup olmadığına yapılan yargılama sonrasında karar verilen davalar olduğundan yargılama gideri ve harçtan davalı taraf değil davacı taraf sorumlu olur. Somut olaya gelince; davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

              Hukuk Dairesi'nin 2015/18343 Esas, 2017/2890 Karar nolu ilamı) Somut olayda; davacı tarafça muris T14 terekesinin borca batık olduğunun ileri sürülerek terekenin borca batık olduğunun tespitine ve hükmen redde yönelik karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı Adana Vergi Dairesi vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Mahkemece, yukarıda belirtilen Yargıtay kararları içeriğindeki hususlar doğrultusunda gerekli inceleme yapılarak terekenin borca batık olduğunun tespitine yönelik kararın verildiği görülmektedir. Bu nedenlerle davalı Adana Vergi Dairesi vekilinin istinaf başvurusunda ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir....

              UYAP Entegrasyonu