Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 05.09.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir. Davacı ..., murisi ...'ın 02.01.1956 tarihinde vefat ettiğini belirterek mirasçılık belgesi verilmesini istemiştir. Mahkemece, yasal mirasçılar gösterilmek suretiyle miras payları belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Mirasçılık belgesi verilmesi hususu TMK'nın 598. maddesinde düzenlenmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/327 Esas, 2009/787 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaliyle yeni mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili mirasçı olduklarından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmiştir. Hükmü, davalı Maliye Hazinesi vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Dava mirasçılık belgesinin iptali ve yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, mirasçılık belgesinin iptali yanında yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi istemi yönünden de bir karar verilmesi gerekirken, bu talep hakkında karar verilmemesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. ./.....

      Sulh Hukuk Mahkemesi 2007/1199 Esas, 1318 Karar sayılı ve 13.07.2007 tarihli dava dosyası üzerinde verilen karar nedeniyle mirasçılık belgesi alındığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair hüküm kurulmuş ise de Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2007/1199 Esas, 1318 Karar sayılı ve 13.07.2007 tarihli dava dosyasında muris ... için mirasçılık belgesi düzenlendiği, talep eden Hazine’nin ise muris ... için mirasçılık belgesi talep ettiği, bu haliyle farklı kişiler hakkında mirasçılık belgesi istendiğinden talep hakkında karar verilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Kabule göre yapılan değerlendirmede ise; mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmadıklarından açılacak bir iptal davası ile değiştirilebileceği gibi ortadan da kaldırılabilir....

        Mahkemesince açıldığını, vasiyetnameye göre, murisin taşınır, taşınmaz ve tüm servetini 1/3’er paylı olacak şekilde eşi ... ile çocuklarından ... ve ...’a bıraktığını, mevcut vasiyetname uyarınca diğer mirasçılara pay verilmemesi gerektiğini, ancak tarih ve numarası yazılı mirasçılık belgesi ile diğer çocuklar ..., ..., ..., ...’a pay verildiğini ileri sürerek, hatalı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ... ... ... vekili, davanın reddini savunmuş, usulüne uygun tebligata rağmen diğer davalılar yargılama oturumlarında temsil olunmamıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; mirasçılık belgesinin iptali isteğine ilişkindir....

          Sulh Hukuk Mahkemsinin 2011/1367 Esas- 2011/1337 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesi verilmesini talep etmelerine karşın mahkemece Kadıköy 6. Sulh Hukuk Mahkemsinin 2011/1367 Esas- 2011/1337 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verildiği halde yeni mirasçılık belgesi verilmemesi doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve mirasçılık belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasçılık belgesine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin babası ...'in 30.08.1977 tarihinde vefat etmiş olup müvekkilinin murisin tek mirasçısı olduğuna ilişkin ......

              Sulh Hukuk Mahkemesinin 13.10.2010 tarihli ve 2010/1413 Esas, 1333 Karar sayılı mirasçılık belgesi ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.12.2013 tarihli ve 2013/1923 Esas, 2155 Karar sayılı muris ...'na ait mirasçılık belgesinin iptali ile gerçek mirasçılık belgesinin verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1413 Esas, 1333 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, muris ...'nun mirası 40 hisse kabul edilerek mirasçılık belgesinin verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı-karşı davacı ... vekili temyiz etmiştir. HMK'nın 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....

                Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1224 Esas 2012/170 Karar sayılı mirasçılık belgelerinin iptali ile mirasbırakanların yeni mirasçılık belgelerinin verilmesi istenmiş ise de mirasbırakan İsmail’in mirasçılık belgesinin verilmesi talebi hakkında bir karar verilmemiştir. Öte yandan, ... ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1224 Esas 2012/170 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile mirasbırakan ...’in mirasçılık belgesinin düzenlenmesine yönelik karar verilmiş ise de iptal edilen mirasçılık belgesindeki aynı mirasçılara ve aynı miras paylarına hükmedilmiş ve gerekçe ile de çelişkili karar verilmiştir. Ayrıca, mirasbırakan İsmail’e ait nüfus kayıtları temin edilememiş ise de Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden kayıtlar sorulmalı, birleşen dava davacısının delil sunması ve tanık dahil her türlü delileri toplanmalıdır. Sadece önceki mirasçılık belgesi ile yetinilerek karar verilmemesi gerekir....

                  ın dosyaya mirasçılık belgeleri sunulmadığı, mirasçılarının davaya dahil edilmediği, davalı ...'nın kısıtlanmasına karar verildiği halde husumetin vasiye yöneltilmediği, Yine tapuda paydaş olduğu belirtilen ... (... oğlu) ile Sulh Hukuk Mahkemesinin 1988/175 Esas, 1989/15 Karar sayılı mirasçılık belgesi verilen ... (... oğlu)'in aynı kişiler olduğu kabul edilerek taraf teşkili sağlanmış ise de, Tapu kaydı ile mirasçılık belgesi arasındaki baba adlarının farklı olmasından kaynaklanan çelişki giderilmemiştir. Tapu kaydında ismi geçen ... oğlu ... ile mirasçılık belgesi sunulan ... oğlu ... 'in aynı kişi olup olmadığı hususunda çelişki giderilerek, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş ise de bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir....

                    Davacılar vekilinin ülkeler arası karşılıklılık bulunmadığı gerekçesine dayalı olarak mirasçılık belgesi verilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin başvurusuna yönelik Anayasa Mahkemesinin 02.06.2020 tarih 2017/16211 sayılı kararında; mirasçılık belgesi verilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna, mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğundan başvurucuların tazminat taleplerinin reddine, kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Bakırköy 10. Sulh Hukuk Mahkemesine (E.2010/222, K.2010/1413) gönderilmesine, karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu