WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar ve hak düşürücü niteliktedir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazın 12.04.2012 tarihinde haczedildiği, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 26.08.2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 20.01.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Borçlu meskeniyet şikayetine ilişkin dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, süresinden sonra 10.04.2014 havale tarihli cevaba cevap dilekçesi ile tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüştür....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/106 esas 2013/356 karar sayılı dosyası ile haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından onanarak 30/12/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. İcra İflas Kanununun 361. maddesi "İcra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği ya da yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır" şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dava haczedilmezlik şikayeti üzerine mahkemece verilen karar nedeni ile davalı alacaklılar uhdesinde kalan mahçuz paranın iadesi istemine ilişkin olduğuna göre davacının İİK 361. maddesi gereğince işlem yapılmasını talep ederek paranın iadesini sağlayabileceği anlaşılmaktadır....

      Öte yandan, şikayetin haczedilmezlik şikayeti olduğu açık olup, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişilerin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/12368 Esas- 2019/18176) Açıklanan nedenlerle 3. kişinin açmış olduğu haczedilmezlik şikayetinin aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçeler ile ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı 3. kişinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oy birliğiyle karar verilmiştir....

      DAVA Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin tarla vasfındaki tarım arazisine haciz konulmasının İKK'nın 82/4. maddesine aykırı olduğunu, müvekkilin çiftçi olduğunu ve geçimini çiftçilik ile sağladığı, aynı icra dosyasından konulan 2008 tarihli haczin haczedilmezlik şikayetlerinin kabulüyle kaldırıldığını ve kararın kesinleştiğini, bu karara rağmen alacaklının talebiyle taşınmaza 09.03.2015 ve 19.03.2019 tarihlerinde tekrar haciz konulduğunu iddia ederek taşınmazın kaydındaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; Borçlunun haczedilemezlik şikayeti hususunda daha önce Kapatılan İncirliova İcra Hukuk Mahkemesinin 25.08.2010 tarihli, 2009/60 Esas, 2010/85 Karar sayılı ilamı ile karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, borçlunun bu kararı dosyaya sunarak haczin kaldırılmasını sağlayabileceğini, bu davanın konusuz kaldığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir. III....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vasisi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vasisi tarafından, borçluya ait taşınmazlar ve traktör kayıtlarına konulan hacizlere ilişkin bildirimin “borçlunun eşine yapılmış olduğu, borçlunun eşinin oturduğu ev ile kendisinin evinin farklı evler olduğu, bu bildirimden 03/07/2015 tarihinde haberdar olduğu belirtilerek” meskeniyet ve haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece; haciz bildiriminden itibaren yasal yedi günlük şikayet süresi içerisinde başvuruda bulunulmadığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir....

          ile eklenen HMK'nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca, haczedilmezlik şikayeti yönünden İİİK'nın 364/1 maddesi uyarınca miktar itibarı ile kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

          Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı İzmir ili Kiraz ilçesi Doğancılar mahallesi 183 ada 32 parsel sayılı taşınmazın üzerine haciz konulduğunu, müvekkiline çıkartılan 22 örnek ödeme emri ve kıymet takdir tutanağının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, bu nedenle de müvekkilinin hacizlerden haberdar olmadığını, müvekkilinin haczi öğrenir öğrenmez yasal süresinde haczedilmezlik davası açtığını, dava konusu taşınmazın müvekkilinin kendisi ve ailesinin geçimini sağladığı zirai arazi olduğunu, başka da gelirinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nun 82/1- 4 maddesi uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Haczedilmezlik iddiası ile haczin kaldırılması talebi hukuki mahiyeti itibariyle şikayet olmakla 7 günlük süreye tabidir....

          Davacı borçlu mirasçıları vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, yerel mahkemenin yargılama aşamasında davacı müvekkil her ne kadar vefat etmiş olsa da mirasçı müvekkillerin çiftçilik yapıp yapmadığı hususunda araştırma yapmaksızın eksik inceleme sonucu haczedilmezlik iddiaları yönünden davanın reddine ilişkin hüküm kurduğunu, çiftçinin haline münasip arazisinin haczedilemez olduğunun aşikar olduğunu, mirasçıların çiftçilik mesleğini yapıp yapmadıklarının araştırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın haczedilmezlik şikayeti yönüyle de kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2018/27970 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, alacaklının açtığı itirazın iptali davası üzerine Fethiye 4....

          Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, aynı tarihli haciz işlemine karşı haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, söz konusu talebin ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/68 Esas 2013/232 Karar sayılı dosyasında görüldüğü, bir kısım mahcuzlar bakımından kısmen kabul kararı verildiği anlaşıldığından, kararda haczedilmezlik şikayeti kabul edilen mahcuzlar ile istihkak iddiasına konu olan mahcuzlar karşılaştırılarak, haczedilmezlik şikayeti kabul edilen mallar bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

            Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....

              UYAP Entegrasyonu