Anılan durum karşısında meskeniyet iddiasına konu taşınmaz kaydındaki ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve bu durumda ipoteği temlik alan şirket adresinin temlik eden bankadan ve ilgili tapu müdürlüğünden sorularak tespiti ve bu şirketten haciz tarihi itibarı ile ipotek konusu borcun ödenip ödenmediğinin sorularak belirlenmesi gerekirken taşınmaz kaydındaki ipoteğin zorunlu ipotek olarak kabulü isabetli değildir. Diğer taraftan maişet iddiasına ilişkin borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı yönünden, borçlunun haczedilen ya da haczedilmeyen tüm taşınmazlarının belirlenmesi, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak bunlardan elde ettiği gelirin tespiti ile varsa borçlunun maaş geliri de dahil olmak üzere elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekir....
, başka geçim kaynağının olmadığını belirterek, hacizlerin meskeniyet ve maişet sebebiyle kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, ilk derece mahkemesince meskeniyet şikayetine konu olan taşınmaz yönünden borçlunun daha mütevazi semtlerde haline münasip alabileceği ev değerinin tespit edilmesi, maişet şikayetine konu taşınmazlar yönünden de, delillerin değerlendirilerek kararın gerekçelendirilmesi ve oluşacak sonuca göre meskeniyet ve maişet iddialarına dayalı haczedilmezlik şikayetlerinin incelenip değerlendirilerek HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca her bir talep gerekçelendirilmek suretiyle hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmayıp, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- a (6) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir....
Mahallesi 202 ada 3 parsel ve 115 ada 30 parsel üzerinde 3083 sayılı Kanun uyarınca konulmuş şerh bulunmadığı bu nedenle 3083 sayılı Kanuna dayalı olarak bu iki taşınmaza dair haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı, bu taşınmazlara konulan hacizlerin geçerli olduğu, 202 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin maişet şikayeti yönünden yapılan değerlendirmede taşınmaz üzerinde iki adet tek katlı çatısız evin ve bir adet tek katlı çatısız deponun bulunduğu ve taşınmaz üzerinde ekili dikili tarım arazisinin bulunmadığı, bilirkişi raporu ile de bu hususun ortaya konulduğu, dava dilekçesinde meskeniyet iddiasına dair hiç bir iddianın/şikayetin bulunmadığı, üzerinde tarımsal faaliyet yürütülmeyen işbu taşınmaza ilişkin davacı tarafın maişet şikayetinde bulunamayacağı, ... İlçesi ......
Borçlunun çiftçi olduğunun tespiti halinde, bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri ve bunların gelir durumları araştırılmalı, yıllık geçinebilecekleri miktar belirlenmeli, taşınmazlardaki mülkiyet durumu ve ekilen ürün durumu da değerlendirilerek, kendisinin ve ailesinin geçimi için yetecek miktarı ayrılıp, varsa fazlasıyla ilgili şikayetin reddine karar verilmesi gerekir. İlk derece Mahkemesince, maişet iddiasına dayalı olarak keşif yapıldığı ve bilirkişi raporu alındığı halde, kolluk araştırma yazı cevabına dayanılarak bu yöndeki şikayetin reddine karar verilmiştir. Maişet iddiası her türlü delille ispatlanabilir. Kaldı ki, davacının sosyal ve ekonomik durum araştırmasında, yaklaşık 20 adet küçükbaş koyununun olduğu bildirilmiştir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 02.03.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri On bin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir....
tutmakta kullanıldığını, davacının Sardes Seyahat ve Turizm Taşımacılık Emlak Reklam İnşaat ve Taahhüt İşleri Sanayi ve Ticaret Ltd....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4. Maddesine dayalı maişet ve 82/1- 12. Maddesine dayalı meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Söke İcra Müdürlüğünün 2011/177 (2006/2438 Eski Esas) Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı olarak Akbank T.A.Ş....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından İİK'nun 82. maddesi kapsamında açılan meskeniyet ve maişet şikayetlerine ilişkindir. İİK.'nun 82/1 maddesinin 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. Reşit olan erkek çocuklar halen borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşasa bile bakmakla yükümlü olduğu kişilerden sayılamaz....
DAVA KONUSU : Meskeniyet ve Maişet İddiasına Dayalı Haczedilmezlik Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmasına üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36.maddesinde; "herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" düzenlemesi bulunmaktadır; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur....