Şen Sitesi F Blk No:1/2 K:3 D:6 adresinde bulunan taşınmazına haciz konulduğunu, haciz konulan taşınmazın eşi ve iki çocuğu ile birlikte oturmakta olduğu haline münasip evi olduğunu ve başka taşınmazının bulunmadığını, bu nedenle ilgili taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazdaki davacı hissesi üzerinde T. Garanti Bankası A.Ş. Lehine ipotek verildiği hususunun açık olduğunu, bu işlemin davacının meskeniyet savından feragati anlama geldiğini, ayrıca taşınmaz üzerinden başka dosyalar kapsamında da konulmuş hacizlerin bulunduğunu, bu nedenle haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Meskeniyet şikayetinin kabulü ile, Bandırma 1....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2022 NUMARASI : 2022/57 ESAS - 2022/142 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün 2017/16512 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını, müvekkilinin haline münasip evinin haciz edildiğini ileri sürerek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
aradaki farkı haczedebileceğini, davacı borçlunun söz konusu taşınmazı hangi irade ile kullanmakta olduğu veya işbu taşınmazda ikamet edip etmediğinin meskeniyet davalarının görülmesini engellemediğini belirterek, istinaf başvurularının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, meskeniyet iddiaları ile ilgili esas incelemelerinin yapılmasına ve şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği anlaşıldığından, ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi, zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olup olmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda, ... ili ... ilçesi, ... Mahallesi, ... mevkinde bulunun 1832 ada 20 parsel sayılı taşınmaz için meskeniyet iddiasının ileri sürüldüğü, ancak, taşınmaz üzerine haciz tarihinden önce 10.07.2013 tarih ve 22690 yevmiye numası ile ...bank T.A.Ş. lehine ipotek tesis edildiği, mahkemece, ipoteğin niteliği ya da borcun haciz tarihinden evvel ödenip ödenmediği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır....
O halde, şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipoteğin mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından ilk derece mahkemesince şikayetin bu nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi'nin 14.02.2023 tarih ve 2022/355 E. - 2023/223 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Eskişehir 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. Meskeniyet şikayeti İİK'nın 16. maddesi kapsamında öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük şikayet süresine tabidir....
Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmaz üzerinde .... Bankası lehine tescil edilmiş 02/06/2011 tarihli 1. derece ipotek şerhi olduğu görülmektedir. O halde mahkemece, lehine ipotek şerhi olan bankadan ipoteğin mahiyeti, verilme nedeni sorularak ve ilgili tapu sicil müdürlüğünden ipotek akit tablosu da getirtilerek zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise, haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
O halde mahkemece, tapudan ipotek akit tablosunun okunaklı ve onaylı bir örneği getirtilmek, ayrıca ipoteğin mahiyeti ve konulma nedeni ilgili banka şubesinden sorulmak suretiyle araştırılarak zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun tamamen ödenip ödenmediği tespit edildikten sonra ipoteğin meskeniyet şikayetine engel türden olmadığı kanaatine varılması halinde oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra mahkemesince, borçlunun söz konusu tebligata dair usulsüzlük şikayeti ise 10/07/2015 tarihli, 2015/37 E.– 157 K. sayılı karar ile reddedilmiş ve taraflarca temyiz edilmemiştir. Bu durumda 17/02/2015 tarihli meskeniyet şikayetinin de süresinde olmadığının kabulü gerekir. O halde mahkemece, tefrik kararı verilmeden önce, tebligat usulsüzlüğüne dair şikayet reddedildiğinden, meskeniyet şikayetinin de süresinde olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi yerine, buna ilişkin şikayetin tefrik edilip esasının incelenmesi doğru değil ise de sonuçta istem reddedilmiştir. Dairemizce, belirtilen nedenlerle sonucu doğru kararın onanması gerekirken, maddi hataya dayalı olarak bozulduğu anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın mahiyeti gereği kesin bir karar olmadığını, dava konusu icra dosyasına konu borcun, 06.05.2021 tarihi itibariyle: 18.075,27 TL olduğunu, bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin 143.838,90 TL olarak belirlendiğini, davacıya taşınmazı ile ilgili olarak 2016 yılında 103 davetiyesi gönderilmiş ve davacı işbu 103 davetiyesini tebliğ almış olmasına rağmen yasal süresi içerisinde haczedilmezlik şikayetinde bulunmadığını, 2020 yılında gönderilen 103 davetiyesi tebliğ edildikten sonra meskeniyet şikayetinde bulunması kötü niyetli olup davacı meskeniyet itirazında bulunduğu evde fiili olarak halihazırda ikamet dahi etmemesine rağmen şikayetin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, borçlunun ikamet adresinin İvrindi olduğunu, hükme esas alınmaya elverişli olmayan hatalı ve eksik tanzim edilmiş bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu...