WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun tamamen ödenmiş olması halinde de ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu "Karabük İli Merkez İlçesi Bulak Mahallesi 206 ada 10 parselde 3 nolu BB üzerinde" SS-Karabük 2 Esnaf ve Sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifi lehine 08/02/2019 tarihli ve 157 sayılı ipotek kaydının bulunduğu, ipoteğe ilişkin resmi senet ve ekli kredi sözleşmesinde yer alan yer alan; " Şengül Arı namına açılacak olan kredilere karşılık..." ipotek tesis edildiği görülmüştür....

Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu takip dosyasının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe ilişkin olduğu, ipotekli takiplerde haciz aşaması bulunmadığı için meskeniyet şikayetini ileri sürmeye yasal imkan bulunmadığı, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad. Gereğince kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmaması nedeniyle, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

Taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan “ T1 namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu hesaplardan veya senetlerin bankaca iskonto veya iştirasından vela teminat alınmasından yahut yuriçi ve yurt dışı her türlü resmi daire, müessese, mahkeme ve icra dairelerine gerçek ve tüzel kişilere, bankalara , üçüncü kişi lehine verilen banka teminat mektuplarından ...her türlü kredi sözleşmeleri ve taahhütnamelerinden doğmuş ve doğacak tüm borçlarından 270.000,00 TL'sine kadar olan alacakları teminat olarak birinci derecede, ipotek etmeyi kabul ediyorum" şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun başka borçlarının da teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır. (Benzer karar Yargıtay 12....

İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, meskeniyet iddiasının kanundan yer bulmasının amacının borçlunun asgari yaşam standartlarının aşağı düşmemesi ve hayatını devam ettirebilmesi olduğunu, sosyal ve ekonomik duruma uygun evin haczedilip satılması sonucu borçlunun düşeceği olumsuz durumun engellenmek istediğini, ayrıca bu olumsuz durumdan etkilenecek olanın sadece borçlunun kendisi değil o evde yaşayan herkes olduğunu, borçlunun borcunun ödememesinin sonuçlarına borçlu ile birlikte başkalarınında katlanmak zorunda kalacağını, hal böyle iken kanunu amacına aykırı olarak verilen kararın kaldırılması gerektiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2005/20569 E. 2005/24373 K. sayılı ilamında, “İİK m. 82/7 ve 12’de geçim ve meskeniyet şikayetinin hangi hallerde ileri sürülebileceği açıklanmıştır....

İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, meskeniyet iddiasının kanundan yer bulmasının amacının borçlunun asgari yaşam standartlarının aşağı düşmemesi ve hayatını devam ettirebilmesi olduğunu, sosyal ve ekonomik duruma uygun evin haczedilip satılması sonucu borçlunun düşeceği olumsuz durumun engellenmek istediğini, ayrıca bu olumsuz durumdan etkilenecek olanın sadece borçlunun kendisi değil o evde yaşayan herkes olduğunu, borçlunun borcunun ödememesinin sonuçlarına borçlu ile birlikte başkalarınında katlanmak zorunda kalacağını, hal böyle iken kanunu amacına aykırı olarak verilen kararın kaldırılması gerektiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2005/20569 E. 2005/24373 K. sayılı ilamında, “İİK m. 82/7 ve 12’de geçim ve meskeniyet şikayetinin hangi hallerde ileri sürülebileceği açıklanmıştır....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/397 Esas sayılı dosyasından meskeniyet iddiası ile dava açmış olup, taşınmaz üzerinde haciz değil, ipotek bulunduğunu, ve taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi kapsamında satışa çıkartıldığını belirterek, haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince: "Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamıyla; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21....

Bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin lehine ipotek kurulan bankaya kredi borcu olduğunun anlaşılmasına göre, ilk derece mahkemesince meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının HMK'nun 353/1(b)-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, meskeniyet şikayetinin reddine oy birliği ile karar verilmiştir....

Davalı Burganbank vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın meskeniyet iddiasında bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kaydına Akbank lehine 1.derece ipotek tesis edildiğini, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerde borçlunun daha sonra bu yerle ilgili meskeniyet iddiasında bulunmasını engellediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan ettiği görülmüştür. Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; meskeniyet iddiasının süresinde olmadığını, borçlu adına kayıtlı birden fazla taşınmaz bulunduğunu, şikayete konu taşınmaz üzerinde Akbank lehine ipotek şerhi bulunduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan ettiği görülmüştür....

Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan davayı kabul etmediklerini, meskeniyet iddiasının süresi içerisinde yapılmamış olduğunu, haczin 14.02.2019 tarihinde yapılmış olduğunu, borçlunun 15.02.2019 tarihinde dosyadan fotokopi aldığını, bu nedenle haczi 15.02.2019 tarihinde öğrenmiş olduğunu, haczedilmezlik iddiasının şikâyet yolu ile 7 gün içerisinde yapılmış olması gerektiğini, şikâyet süresinin 22.02.2019 tarihinde sona ermiş olduğunu, davacının 25.03.2019 tarihinde şikayette bulunduğunu, davaya konu taşınmazın tapu kaydının incelendiğinde üzerinde Uşak Şekerbank Şubesi'nin 04.12.2009 tarih ve 19019 yevmiye numarası ile ipotek tesis edilmiş olduğunun görüleceğini, gayrimenkulde zorunlu ve geçimini sağlamak için kurulmayan bir ipoteğin kişinin sonradan meskeniyet iddiasında bulunmasına engel olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Öte yandan, paylı taşınmazlarda, her paydaşın meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı vardır. Bu halde, iddia, pay oranı esas alınarak çözümlenmelidir....

    UYAP Entegrasyonu