WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/377 KARAR NO : 2021/2466 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2020 NUMARASI : 2019/332 ESAS, 2020/464 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/332 Esas, 2020/464 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle, İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2018/16329 Esas sayılı dosyası kapsamında kendisine ait taşınmazı üzerine haciz konulduğunu, taşınmaz üzerinde halen oturduğu ve kendi ihtiyacını dahi karşılamayan evinin bulunduğunu belirterek, meskeniyet şikayeti nedeniyle taşınmazına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

No:2a İç Kapı No:4 İstanbul Çekmeköy olduğu, haczedilmezlik (meskeniyet) iddia edilen taşınmazın Sancaktepe ilçesinde olduğu, Nüfus müdürlüğü kayıtları, kolluk araştırma tutanağında şikayetçinin ikamet ettiği belirtilen adres ve bilirkişi heyeti tarafından evde kiracı bulunması ve incelemeye izin vermemesi nedeniyle hazırlanan ön rapor ile şikayetçinin meskeniyet şikayeti ileri sürülen adreste oturmadığının sabit olduğu, ileride bu adreste oturacağına dair bir iddia ileri sürmediği görülmekle şikayetin reddine dair şağıdaki gibi hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin reddine", karar verildiği görülmüştür....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4. ve 12. bentleri uyarınca maişet ve meskeniyet iddialarına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Takip dosyasından davacı borçlu vekiline 103 davet kağıdının 06/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre şikayetin yasal sürede olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 4 ve 12. maddelerine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....

Dolayısıyla, borçlu tarafça 08/12/2020 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edilmesi ile birlikte taşınmaz haczinin bu tarihte öğrenilmiş sayıldığı ancak, meskeniyet şikayeti davasının belirtilen tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra ( 05/01/2021 tarihinde) açıldığı anlaşılmakta olup, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....

Davalı vekili; taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, ipoteğin devam edip etmediğinin ve hangi miktar ve kredi için tesis edildiğinin sorulmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: davacının annesine ait ev için meskeniyet iddiasının mevcut olduğu, davacının adresinin meskeniyet şikayetine konu olan taşınmaz olmadığı, şikayetçinin ayrı bir konutta ikamet ettiği, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının yalnız borçluya ait olduğu, borçlunun kişiliğine bağlı bir hakkın kimse tarafından kullanılamayacağı (Y. 12. H.D. 09.05.2016 tarih, 2016/7766 Esas ve 2016/13560 Karar sayılı ilamı), kişinin takip borçlusu olsa dahi taşınmazın maliki olmaması sebebi ile meskeniyet şikayetinde bulunamayacağının açık olduğu (AYM 12.12.2019 tarih, BN. 2016/10454 [GK]), davacının meskeninin Dörtyol ilçesi olduğu hususunu duruşmada ikrar ettiği, annesi adına bu şikayeti gerçekleştirdiği hususları değerlendirilerek, davacının iş bu şikayet hakkı bulunmadığından aktif husumet yokluğundan şikayetin reddine" karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamıyla; Uyuşmazlık meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun "haline münasip” evi haczedilemez. Yargıtayın yerleşik içtihatlarında; "Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar....

YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın hacizden haberdar olduğu icra dosyasına sunmuş olduğu beyan dilekçesi ile açık olduğunu, haczedilmezlik şikayetinin söz konusu mahkemeye yapılması zorunlu olması ve davacı tarafın 15/03/2021 tarihli dilekçesindeki "meskeniyet iddiasının" görevli mahkemeye yöneltilmemiş olmaması sebebiyle her ne kadar geçerli olmamakla birlikte, davacı tarafın hacizden 15/03/2021 tarihinde haberdar olduğunu gösterdiğini, davacı tarafa usulüne uygun olarak 103 davetiyesinin tebliğ edildiği hususu dikkate alındığında, davacı tarafça haczin öğrenilmesinden itibaren 7 günlük süre içinde haczedilmezlik şikayetinde bulunmaması ve bu sürenin hak düşürücü bir süre olması sebebiyle haczedilmezlik şikayetinin dinlenebilme kabiliyeti bulunmadığını belirterek, davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar verilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 82/12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazda 18/04/2016 tarihinde kıymet takdirine yönelik keşif yapılmış olup kıymet takdir tutanağında "borçlu ..." ibaresi yazılı ise de, tutanakta şikayetçi-borçlu ...’nın hazır olduğuna dair bir kayıt mevcut değildir....

    GEREKÇE: Katılma alacağına ilişkin ilama dayalı olarak başlatılan ilamlı takipte, borçlu vekili tarafından meskeniyet şikayetinde bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince dayanak ilamın katılma payı alacağına ilişkin olduğu, yani borcun şikayete konu taşınmazın bedelinden kaynaklandığı belirtilerek (İİK 82/2 mad.) meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi üzerine davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Öncelikle davacı tarafa 103 davetiyesi tebliğ edilmediğinden şikayet süresindedir. İİK'nun 82/1. maddenin 12. bendi uyarınca borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için haczin dayanağını teşkil eden borcun haczedilmezlik iddiasına konu edilen evin bedelinden doğmamış olması koşul olarak düzenlenmiştir. Borcun evin bedelinden doğması halinde bahsi geçen madde uygulanmaz ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemez....

    UYAP Entegrasyonu