WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı - borçlunun taşınmaz üzerine konulan 12/10/2015 tarihli hacze yönelik de meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, Gaziosmanpaşa İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1073- 2016/523 E.ve K.sayılı ilamı ile meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, Bu durumda her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz ve bu hacze yönelik açılan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş ve karara bağlanmış ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin kesin hüküm nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

Hukuk Dairesi'nin 2019/1559 Esas 2019/1613 Karar sayılı kararı) Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu şikayet konusu taşınmaza uygulanan haczin borçlu tarafından 24/11/2020 tarihinde öğrenildiği bu tarih itibariyle haczedilmezlik şikayetine ilişkin hak düşürücü sürenin başladığı ancak davanın 20/04/2022 tarihinde açılmakla haczedilmezlik şikayeti için kanunda belirtilen 7 günlük şikayet süresinin geçirildiği anlaşıldığından şikayetin süre yönünden reddine" şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline hacze ilişkin yapılmış bir tebligat bulunmadığını ve haczin daha öncesinde öğrenildiği hususunun ispatlanamadığı gözetilmeksizin, hatalı hukuki değerlendirmelerle şikayettin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İİK'nun 82/12. md. uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....

İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme, haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. O halde mahkemece; haczedilmezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Anayasa Mahkemesinin 2016/10454 başvuru numaralı kararı gereğince borçlu olmayan eşin de aile konutuyla ilgili meskeniyet şikayetinde bulunabileceği ve hatta kanun lafzı gereği tüm ilgililerin meskeniyet şikayetinde bulunabileceği hususu hüküm altına alınmış olduğunu, mahkemece Anayasa Mahkemesi kararının tanınmadığını ve uygulanmadığını belirterek dava dilekçesindeki hususları da tekrar ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davaya cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2019 NUMARASI : 2018/533 ESAS 2019/20 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet ve aile konutu şerhine dayalı haczedilmezlik şikayeti KARAR : Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/533 Esas 2019/20 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Mersin 8.İcra Dairesinin 2016/4881 esas sayılı dosyası ile müvekkilinin eşi aleyhine takip yapıldığını, takipte haczedilen Mersin ili, Yenişehir ilçesi, Çiftlik mahallesi 1964 ada, 8 parsel sayılı taşınmazda bulunan evin sicil kaydında aile konutu şerhi bulunması ve bu taşınmazın borçlu ve ailesinin yaşadığı tek ev olması nedeni ile haczedilemeyeceğini belirterek satış kararı ve haczin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2019 NUMARASI : 2017/405 ESAS - 2019/102 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Meskeniyet Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; haline münasip evinin haczedildiğini, başkaca gayrimenkulünün olmadığını belirterek, İİK mad. 82 uyarınca haczedilmezlik şikayetiyle taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

Dava konusu taşınmaza, takip dosyalarından 01/03/2022 ve 02/03/2022 tarihlerinde haciz konulmuş, davacıya 103 davetiyesi 10/03/2022- 15/03/2022 tarihlerinde tebliğ edilmiştir. Davacının, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti de mevcut değildir. Dolayısıyla, borçlu tarafça 10/03/2022- 15/03/2022 tarihlerinde 103 davetiyesinin tebliğ edilmesi ile birlikte taşınmaz haczinin bu tarihte öğrenilmiş sayıldığı ancak, meskeniyet şikayeti davasının belirtilen tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra (28/03/2022 tarihinde) açıldığı anlaşılmakta olup, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçluya 103 davetiyesinin tebliğ edilemediği, her ne kadar borçlunun İcra Müdürlüğünce yapılan fiili haciz ve kıymet takdiri sırasında haciz mahallinde bulunduğu ve hacizden haberdar olduğu, şikayetin süresinde yapılmadığı iddia olunmuş ise de, 25.02.2020 tarihli taşınmazın fiilen haczi ile kıymet takdir tutanağı başlıklı tutanakta borçlunun hazır olduğunun belirtilmediği, borçlunun bu tutanakta imzasının bulunmadığı, haczedilmezlik şikayetinin süresinde yapıldığını, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunması için bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturmasının gerekmediği, taşınmaz tapuda arsa olarak kayıtlı ise de, üzerinde meskeniyet şikayetine konu olan evin bulunduğunun yerel mahkemece mahallinde yapılan keşifte belirlendiği, uzman bilirkişilerden alınan raporda şikayete konu olan taşınmazın toplam değerinin 247.203,30 TL olduğu, borçlunun hissesinin...

    CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, borçlunun mernis ve tebliğat adresinin taşınmazın adresi ile aynı olduğunu, davacının taşınmazının gezilip görüldüğü ve fiili haczin yapıldığı 28.01.2020 tarihinde hacizden haberdar olduğunu, ikamet ettiği taşınmaz icra müdürü ve bilirkişiler tarafından gezilip görülür iken davacının bundan haberdar olmamasının mümkün bulunmadığını, haczedilmezlik şikayeti davasının, haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde açılması gerektiğinden açılan davanın süresinde olmadığını, taşınmazın tapu kaydı üzerinde T.Vakıflar Bankası A.Ş. Lehine 1. Dereceden 280.000.-TL bedelli ipotek bulunuğunu, taşınmaz üzerinde ipotek bulunması, davacının haczedilmezlik şikayetin de bulunmasına engel teşkil ettiğini, T. Vakıflar Bankası A.Ş....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. HMK'nın 297/1- c maddesinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir. Anılan madde hükmü gereğince talebi karşılayacak şekilde hüküm tesis edilmemesi, Anayasanın 141. maddesi ile HMK'nın anılan buyurucu nitelikteki maddesine aykırı bir durum oluşturur....

    UYAP Entegrasyonu