WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde; öncelikle taşınmazlardaki ipoteklerin durumu ve haczedilmezlik şikayetine engel teşkil edip etmedikleri belirlenmeli, ipotek şerhlerinin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmediğinin belirlenmesi halinde İİK'nın 82/1- 4. maddesine dayalı haczedilmezlik (maişet) şikayeti bakımından yukarıda açıklandığı şekilde, davacılardan reşit olmayan (Süder dışındaki) davacıların geçimlerinin ne şekilde sağlandığı, annelerinin geçimlerine katkısının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonrasında davacıların yıllık geçinebilecekleri miktar ve taşınmazdaki ekili ve dikili ürün durumu da değerlendirilerek ek rapor alınmak suretiyle 14 parsel sayılı taşınmaza davacıların geçimini karşılamak bakımından ihtiyacı olup olmadığı belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Akhisar İcra Müdürlüğünün 2017/5878 Esas sayılı dosyasından davacıya davaya konu taşınmaz haczi için 103 tebligatı yapılmadığı, başka bir öğrenme olduğu da ispatlanmadığından, davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Ayrıca, takip dosyasının infazen kapatılması halinde de geçerli bir haczin varlığından söz edilemez....

Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için haczin dayanağını teşkil eden borcun haczedilmezlik iddiasına konu edilen evin bedelinden doğmamış olması koşul olarak düzenlenmiştir. Borcun bu eşya yani evin bedelinden doğması halinde bu madde uygulanmaz ve bu sebepten haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemez. Somut olayda alacaklı tarafından icra takibine dayanak yapılan Ankara 1....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda takip kapsamında davaya konu taşınmaza ilk olarak 22/08/2014 tarihinde haciz konulduğu, 1 yıllık sürede satış talebinde bulunulmadığı, 08/09/2015 tarihinde yeniden haciz konulduğu, alacaklının 31/08/2015 tarihinde satış talebinde bulunarak bir miktar avans yatırdığı, konulan ikinci hacze ilişkin 103 davetiyesinin borçluya 14/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan kıymet takdir işlemi sonrası alınan raporun borçluya 02/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının icra mahkemesine şikayetini 02/08/2021 tarihinde yaptığı görülmektedir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkiline 103 davetiyesi gönderilmesi ile yeni bir hak bahşedildiğini, bu nedenle 07/07/2020 tarihinde harici öğrenme nedeniyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın süresinde açılmadığını, davacının dava konusu hacze ilişkin 103 davetiyesinin aynı konutta birlikte oturduğu takip borçlusuna tebliğ edildiği 07/03/2019 tarihinde öğrendiğini, taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ilişkin 07/02/2020 tarihli resmi evrak kapsamından taşınmaz kayıtlarının bildirildiği ve davacı haczi öğrendikten sonra aile konutu şerhi konulduğunun anlaşılacağını, taşınmazın davacının haline münasip olmadığını bildirerek davanın süre aşımından reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4. bendi uyarınca maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesinde istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak, bölge adliye mahkemesinin kamu düzenine aykırılık bulunması halinde re'sen gözeteceği düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, kararın 27/12/2019 tarihinde davacının yüzüne karşı verildiği, davacının süre tutum dilekçesini 06/01/2020 tarihinde verdiği, gerekçeli kararın 03/02/2020 tarihinde tebliğine rağmen, yasal süresi içinde gerekçeli istinaf başvuru dilekçesi verilmediği anlaşıldığından, kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapılmış, kararda kamu düzeni yönünden bir eksiklik bulunmadığı görülmüştür. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Mirasçılarının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi olanaklı değildir. O halde, mahkemece şikayetçi borçlunun ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı kalmadığından istemin vefat eden borçlu yönünden reddi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlulardan ...'ın temyiz isteminin kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın yasal 7 günlük süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın icra müdürlüğünce fiili kıymet takdirinin 28/01/2020 tarihinde yapıldığını, davacının hacizden bu tarihte haberdar olduğu halde süresinde dava açmadığını, taşınmaz üzerinde zorunlu olmayan ipotek tesis edildiğini, mahkemece buna yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, taşınmazı üzerine serbest olarak ipotek tesis ettiren davacının haczedilmezlik şikayetinden feragat etmiş sayıldığını, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunun da yeterli ve elverişli olmadığını, tüm bu nedenlerle kararın kaldırılarak şikayetin usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK md.82/1-12 gereği meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2., İİK md.82/1-12 , 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

      UYAP Entegrasyonu