Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Somut olayda, anılan yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca şikayetçiler T2 ve T3 icra takibinde borçlu sıfatını taşımamaları nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacakları, kaldı ki şikayete konu haczin muris adına tapuya kayıtlı taşınmazların tümüne değil yalnızca takip borçlusuna düşecek hisse üzerine konulduğu anlaşılmakla davacılar vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/562 E., 2016/322 K. sayılı dosyasında meskeniyet iddiası ile açılmış olan davanın kabul edildiğini ve Yargıtayda onandığını, hacizden kıymet takdiri raporu ile haberdar olduğunu ve meskeniyet iddiasını süresinde ileri sürdüğünü, kardeşi Tolga Çiçek tarafından aynı davalıya karşı ve aynı icra dosyasına ilişkin meskeniyet iddiası ile açılan dava ile bu davanın birleştirilmesini talep ettiğini beyanla taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olmadığını, meskeniyet iddiasını da kabul etmediklerini beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu ve hacizden 103 davetiyesi tebliğ tarihi olan 13.8.2020'de haberdar olduğunu ileri sürerek, tapunun 7 parselinde kayıtlı 1 bağımsız bölüm numaralı taşınmazdaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....
Mahkemece taşınmazın tapu kaydında yazılı bulunan ipoteğin zorunlu ipoteklerden olup olmadığı ve haciz tarihi itibarı ile ödenip örenmediği araştırılmak sureti ile meskeniyet şikayetinde bulunup bulunamayacağı tespit edilerek haczedilmezlik şikayetinin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Bu nedenlerle davalının istinaf isteminin kabulü ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı T2 borçlu olmadığından davasının reddi gerektiğini, davacı T1 taşınmazını ipotek ettirerek kredi çektiğini ve borcun hala devam ettiğini, bu nedenle meskeniyet iddiasında bulunamayacağını, davacı Betül'ün diğer borçlu olduğu dosyalardan konulan hacizler nedeniyle meskeniyet iddiasında bulunmamasının bu dosyadaki meskeniyet iddiasının iyi niyetli olmadığını gösterdiğini, dava konusu konut boş olup oturulmadığından meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, dava açılmasına neden olmayan davalının yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, takip dosyasında tespit edilen değere yapılan itiraz sonucu açılan davada taşınmazın değerinin 521.539,20 TL olarak belirlendiğini, bu nedenle bu dosyada taşınmazın 650.000,00 TL'den aşağı satılamayacağına ilişkin kararın çelişkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/50 esas sayılı dava dosyasından alınan 05.07.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunun karara esas alınmasına ve yeniden keşif bilirkişi incelemesi yapılmaksızın, adına kayıtlı taşınmazı haline münasip mesken olarak kullanması nedeniyle haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tarafına 103 davetiyesinin tebliğ edilmediğini, tarafına böyle bir tebligat yapılmadığını, usulüne uygun bir tebligat yapılmadığı halde 7 günlük sürenin geçirildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 82/12 maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Mahkemenin 2021/26 esas sayılı dosyasında aldırılan ve iş bu dosya arasına alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın güncel değerinin 130.312,50 TL, haciz tarihi itibariyle değerinin 96.878,77 TL olduğu, davacının geliri, sosyal statüsü ve ailevi durumununa göre ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir konutu aynı yerde veya daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip bir evi 140.000,00 bir bedelle satın alabileceği bu haliyle meskenin haline münasip olduğu görüşü bildirilmiştir. Dava, İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Dava yasal süresi içinde açılmış, İlk derece mahkemesince, dava konusu taşınmaz değerinin 96.878,77 TL olduğu, dosyaya sunulan emniyet araştırma tutanağı, şahsi ve sosyal hali ikamet etmek zorunda olan fert sayısı nazara alınarak haline münasip 2+1 konutun edinme değerinin ise 140.000,00 TL olacağı değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın yasal olmadığını, somut olayda müvekkiline 103 davetiyesinin usulen tebliğ edilmediğini, hacizden kıymet takdir raporunun tebliği ile haberdar olunduğunu, 103 davetiyesinin bizzat müvekkiline tebliğ edilmediğini, tebellüğ eden şahsın da müvekkilini haberdar etmediğini, müvekkilinin 103 davetiyesinin kendisine tebliğe çıkarıldığından haberdar olmadığından bu tebligatın usulsüz olduğunu iddia etmesinin beklenemeyeceğini, dava konusu taşınmazın müvekkilinin haline münasip meskeni olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. Maddesine dayalı meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetidir. İzmir 2....
Öncelikle belirtmek gerekir ki, kıymet takdirine ve sair hususlara ilişkin şikayetler ile birlikte iş bu haczedilmezlik şikayeti birlikte yapılmış, ilk olarak mahkemenin 2019/452 esasına kaydedilmiş, mahkemece 2019/452 E 2020/226 K sayılı karar ile kıymet takdirine yönelik şikayetler bakımından yetkisizlik kararı verilmiş, haczedilmezlik şikayeti yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış, bunun üzerine şikayetçi vekilince haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrikine dair ek karar verilmesi için süresi içerisinde usule uygun olarak HMK'nın 305/A maddesi gereğince talepte bulunulmuş, mahkemece bu yönde bir ek karar verilmemiş, ancak iş bu 2020/455 E sayılı dosya açılmış ve bu dosyanın tensip zaptında haczedilmezlik şikayetinin tefrik edilmesi sebebiyle dosyanın açıldığı belirtilmiş olup, ek karar verilmeden yapılan bu işlem usule aykırı ise de, taraflarca sunulan istinaf ve istinafa cevap dilekçelerinde buna yönelik bir itirazın bulunmaması gözetildiğinde, şikayetin esasına...
Davacının meskeniyet ve maişet şikayeti yönünden mahallinde keşif yapılarak, bilirkişi kurulundan rapor alınmış, bilirkişi kurulunca davacı hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma raporu esas alınarak 19/10/2021 tarihli ek rapor düzenlenmiştir. Şikayete konu taşınmazlar tapu kaydında sera ve tarla olarak kayıtlı olup, 132 ada 37 parsel üzerinde 65 m2 ve 152 m2 alanlı iki adet ev bulunduğu, 152 m2 alanlı yapının natamam vaziyette olduğu, diğer yapının ise oturulabilir durumda olduğu belirlenmiştir. 152 m2 alanlı bina oturulabilir durumda olmadığından, mesken olarak kabul edilemez....