Bu durumda, meskeniyet iddiası ileri sürülen konutlar (binalar) borçluya ait olmayıp, üçüncü kişi Hayrullah Yıldız’a ait olduğuna göre, borçlunun bu taşınmazlar ile ilgili meskeniyet şikayetinde bulunmasına yasal olarak imkan bulunmamaktadır. O halde; mahkemece borçlunun şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu hususlar göz ardı edilerek istemin kabulü ile haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet iddiası Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; haczedilen taşınmazın borçlunun haline uygun bir ev niteliğinde olduğunu açıklayarak, İİK'nun 82/12. maddesine göre haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi uyarınca haczinin mümkün olmadığını, söz konusu taşınmaz için icra müdürlüğü tarafından yaptırılan kıymet takdirinde belirlenen değerin düşük olduğunu, bu nedenle öncelikle meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına veya satıştan müvekkilinin haline münasip bir ev alacak kadar para ayrılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise kıymet takdiri raporuna itirazlarının kabulü ile yeniden bilirkişiler marifetiyle taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiş mahkemece meskeniyet iddiasına ilişkin dava tefrik edilerek Mahkemenin 2021/287 esas sırasına kaydı yapılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, somut olayda borçlu T1 adına kayıtlı ve meskeniyet şikayetinde bulunduğu Adana ili Yüreğir ilçesi Köprülü mah. 3543 ada 1 nolu parselde kayıtlı A blok 6....
başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden meskeniyet iddiası ile dava açabileceğinin belirtildiğini ,daha önce 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1058 KARAR NO : 2021/1054 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2021/140 ESAS 2021/235 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin eşi Hüseyin Keske hakkında Niğde İcra Müdürlüğünün 2018/18755 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve bu takiple birlikte müvekkili eşi adına, Niğde İli Merkez İlçesi 3009 Ada 1 Parsel Ahmetpınarı Mah. A1 Blok 1....
Kat 35 nolu bağımsız bölüm ve Balıkesir ili Altıeylül ilçesi Bahçelievler Mah. 10868 ada 1 parsel I Blok 49 nolu bağımsız bölüm yönünden meskeniyet iddiasında bulunduğu görülmektedir. Borçlu tek bir taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunabilir.Bu durumda mahkemece, davacı borçluya meskeniyet iddiasını hangi taşınmaz üzerinde kullanacağı yönünde seçim hakkı sorularak o taşınmaz üzerindeki meskeniyet iddiasının esasının incelenmesi gerektiği açıktır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun sair sebepler bu aşamada incelenmeksizin kabulü ile, ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, ilk derece mahkemesince yukarıdaki eksiklikler giderilerek oluşacak sonuca göre yeniden hüküm kurmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Meskeniyet şikayeti süreye tabidir. Taşınmazın haciz edildiğinin öğrenildiği tarihten itibaren borçlunun 7 gün içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunması gerekir. Aksi halde şikayeti süreden red edilir. Müşahhas hadisede takip dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduğu gayrimenkul ile ilgili kıymet takdiri raporu borçluya 05/09/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, işbu dava ise 06/03/2023 tarihinde açılmış olduğundan, süresinde olmayan meskeniyet şikayetinin reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın süreden reddine, karar verildiği görülmüştür....
gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, haciz düşmüş olmakla meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, haczedilen taşınır ve taşınmazların değerleri belli olmadığı için taşkın haciz iddiası değerlendirilemeyeceğinden davacının diğer taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından başlatılan icra takibinde davacıya ait taşınmaza haciz konulduğu, davacı vekili tarafından meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, meskeniyet şikayetinin kısmen kabulü ile satış bedelinden 200.000.00- TL nin davacıya ayrılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından meskeniyet rakamının yeni kıymet takdirine göre hesaplanmasının talep edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından aynı icra dosyasından konulan haciz nedeni ile meskeniyet şikayetinde bulunulması sonrasında yapılan yargılama ile satış bedelinden 200.000.00- TL nin borçluya ayrılmasına karar verilmiş ve bu karar taraflar arasında hüküm hüküm oluşturmaktadır....
Maişet iddiası her türlü delille ispatlanabilir. Maişet iddiası incelenirken, borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı ile haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazlarının ve bu taşınmazlardan elde ettiği gelirlerin keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi ve bununla birlikte borçlunun elde ettiği diğer ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekir. Dairemiz kaldırma kararından sonra yapılan araştırma sonucu davacı adına davaya konu taşınmazdan başka taşınmaz bulunmadığı, adına kayıtlı olduğu bildirilen pamuk toplama makinesinin ise 02/12/2013 tarihinde satıldığı tespit olunmuştur. Haczedilmezlik şikayetine konu edilen taşınmaza yönelik alınan bilirkişi raporunda bu taşınmazlardan davacının elde edebileceği yıllık gelir 3.712,43 TL olarak belirlenmiştir....