Bilirkişi raporunun denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporu hükme esas alınmış, davacı borçlunun meskeniyet iddiası nedeniyle Zile İlçe Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen 19/01/2022 tarihli ekonomik durum araştırmasında bilgiler çerçevesinde borçlunun aylık geliri, sosyal statüsü ve aile fertlerinin sayısı da nazara alınarak Zile İlçesi, Zincirlisüfla Mahallesi ve Zile İlçesi dahilindeki bölgelerde yapılan serbest piyasa gayrimenkul alım-satım hareketleri araştırılarak irdelendiğinde borçlunun haline münasip bir evi 280.000,00 ve 1.070.000,00- TL'nin altında ev alamayacağınin tespit edildiği 19/01/2022 tarihli Zile İlçe Emniyet Müdürlüğünce ekonomik durum araştırma tutanağında davacı ve ailesinin meskeniyet iddiasında bulundukları evde oturdukları tespit edildiği, davacı vekilinin haczedilemezlik şikayetine ilişkin olarak yapılan keşif neticesinde aldırılan bilirkişi raporu neticesinde dava konusu taşınmazın niteliği itibariyle davacının haline...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/378 KARAR NO : 2021/2397 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : None TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36.maddesinde; " herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir....
Kat 5 nolu bağımsız bölüm ile Bursa İli, Mustafakemalpaşa İlçesi, Hamidiye Mh., 379 ada, 3 nolu parsel, Bodrum Kat 9 nolu bağımsız bölüm yönünden meskeniyet iddiasında bulunduğu görülmektedir. Borçlu tek bir taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunabilir. Bu durumda mahkemece, davacı borçluya meskeniyet iddiasını hangi taşınmaz üzerinde kullanacağı yönünde seçim hakkı sorularak o taşınmaz üzerindeki meskeniyet iddiasının esasının incelenmesi gerektiği açıktır. Yine, dosya kapsamına göre, davalı tarafın, talimat dosyasında yapılan kıymet takdiri keşfi ile ilgili olarak iddiaları mevcut olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince, talimat dosyası getirtilmeden karar verilmesi de doğru değildir....
Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının meskeniyet ve haczedilememezlik iddiasında bulunduğu taşınmazda ikamet etmediğini, aynı binada kirada oturduğunu, bu nedenle meskeniyet itirazının reddi gerektiğini, meskeniyet iddiası ileri sürülen evin haline münasip olmadığını, davacı ve eşi dışında evde oturan bulunmadığını, başkaca hacizlere ilişkin haczedilemezlik ve meskeniyet iddiasında bulunmayan davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; alınan bilirkişi raporuna göre davacının haline münasip ev bedelinin 250.000- TL olduğu ve alabileceği muhitlerin belirlendiği ve davacının meskeniyet şikayetinde bulunduğu ikametinin değerinin haline münasip ev değerinden yüksek olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, İstanbul 26.İcra Müdürlüğü'nün 2018/7484 esas sayılı dosyasında haczedilen "İstanbul Beykoz Anadolu Hisar Mah....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasına engeller ise de haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Borçlunun, T1-sebze ve meyve komisyonculuğunun borcu için taşınmazını ipotek etmiş olması zorunlu ipotek kapsamında kabul edilemez. Bu ipotek zorunlu ipoteklerden olmadığı gibi sosyal amaçlı kredinin teminatıda değildir. Bu nedenle verilen ipotek, meskeniyet şikayetinden vazgeçildiği anlamında kabul edilmelidir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/59- 1060 E/K sayılı kararla meskeniyet iddialarının kabul edildiğini, akabinde 02.05.2019 tarihinde aynı taşınmaza tekrar haciz konulduğunu, durumun 11.03.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, dava konusu taşınmazın kentsel dönüşüm kapsamında yıkılarak yeniden yapımına başlandığını, yapı arsa olarak gözükse de meskeniyet şikayetine engel olmadığını, sözleşme gereği C blok 12 nolu dairenin 1/2 sinin müvekkiline ait olacağını, meskeniyet iddiaları nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza haciz konulmasını talep ettiklerinde taşınmazın arsa vasfında olduğunu, haczedilmezlik şikayetinin mevcut ve oturmaya uygun bir ev bulunması halinde yapılabileceğini, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet İddiası Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili, İcra Mahkemesine başvurusunda; haczedilen gayrimenkulün müvekkilinin haline münasip meskeni olduğunu İİK'nun 82/1-12 maddesi gereğince hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, Mahkemece; borçluya ait dava konusu taşınmaz üzerine 27.11.2008 tarihinde haciz konulduğu, hacze ilişkin “103 davet kağıdının” 28.12.2008 tarihinde borçlu vekili imzasına tebliğ edildiği, İİK. 16 ve 82/12 maddeleri gereğince borçlunun meskeniyet şikayetini, haczi öğrendiği tarihten itibaren 7 günlük süreden sonra 21.11.2013 tarihinde yaptığı gerekçesiyle şikayetin...
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 29/05/2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, borçlunun usulsüz tebliğ edildiğini iddia ettiği 103 davetiyesinin 15/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. O halde mahkemece öncelikle borçlunun, İİK.’nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin değerlendirilmesi, tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse meskeniyet şikayetinin, öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının incelenmesi, şayet istem süresinde ise işin esasının incelenmesine geçilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, meskeniyet iddiası ileri sürülen taşınmaz Yenimahalle Belediyesi adına kayıtlı olup, taşınmazın tapu kaydına konulmuş bir haciz de bulunmamaktadır. O halde, mahkemece; şikayete konu taşınmaz tapuda borçlu adına kayıtlı olmadığından ve taşınmazın tapu kaydına İİK'nun 85. vd. maddelerine uygun konulmuş bir haciz de bulunmadığından, meskeniyet şikayetin reddi yerine esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ : Meskeniyet İddiası Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, alacaklı tarafından aleyhine ilama dayalı olarak başlatılan takipte, adına kayıtlı taşınmaza haciz konulduğunu, kıymet takdir raporunun 21.05.2015 tarihinde vekiline tebliğ edilmesi üzerine, hacizden haberdar olduğunu belirterek mesken olarak kullanılan taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....