Taraflar arasındaki usulsüz tebligat ve meskeniyet şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince 103 davetiyesinin tebliğ tarihinin 17.10.2020 olarak tespitine ve meskeniyet şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; 103 davet kağıdının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, hacizden 17.10.2020 tarihinde haberdar olduğunu, haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu ileri sürerek, 11 bağımsız bölüm numaralı taşınmazdaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....
Davacı meskeniyet şikayeti yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı borçlu aleyhine tapu iptali davası açılmasının, tapuda aleniyet ilkesi gereğince davalı alacaklıya karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığı gibi, bu iddianın borçlu tarafından da ileri sürülmesi mümkün değildir. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Mahkemenin meskeniyet şikayetinin reddine dair kararı sonuç itibariyle doğru olmakla birlikte, şikayetin sanki üçüncü bir kişi tarafından takip yapılarak haciz konulmuş gibi kabul edilerek rızai ipotek tesisi nedeniyle şikayetin reddi gerekçesi yerinde değildir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; meskeniyet şikayetinin 7 günlük hak düşürücü süreden sonra yapıldığını, davacının taşınmaza haciz konulduğunu, İstanbul 7 İHM'nin 2019/403 esas sayılı dosyasındaki meskeniyet iddiası sebebiyle icra müdürlüğüne 100.madde malumatı sorulduğunu, haczin devam ettiğine ilişkin bilgi verildiğini, üstelik eve kıymet takdirine hacze gidildiğini, evin içi incelenerek rapor düzenlendiğini, en kötü ihtimalle hacizden keşif tarihinde haberdar olunduğunu, davacının evde oturmadığını, kiraya verdiğini, mahkemenin rapora karşı itirazlarının dikkate almadığını belirterek, istinaf talebinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davacı da istinaf talebine karşı verdiği cevap dilekçesinde özetle; şikayeti süresinde olduğunu, haciz konulduğunu öğrendiklerinde dava açtıklarını belirterek, istinaf talebinin reddini savunmuştur....
Dolayısıyla, borçlu tarafça 09/09/2020 tarihinde kıymet takdir raporunun tebliğ edilmesi ile birlikte taşınmaz haczinin bu tarihte öğrenilmiş sayıldığı ancak, meskeniyet şikayeti davasının belirtilen tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra ( 20/10/2020 tarihinde) açıldığı anlaşılmakta olup, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2018/53 ESAS- 2021/163 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında Bakırköy 3. İcra Dairesinin 2017/16301 Esas sayılı dosyası ile Bakırköy 15....
Bu bağlamda icra mahkemesi, şikayeti incelerken tanık dinleyebilir, bilirkişiye başvurabilir ve gerekli ise keşif de yapabilir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, syf 104). O halde mahkemece, şikayet eden tarafa delillerini bildirmesi ve yatırılan 503, 55 TL gider avansının eksik olması halinde tamamlanması için kesin süre verilerek deliller toplandıktan sonra meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti hakkında bir karar verilmelidir. Hal böyle olunca Yerel Mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına bozma ilamında gösterilen ve yukarıda ilave edilen gerekçelerle uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır....
Borçlunun eşi T1 tarafından haczedilmezlik şikayeti açılmış, mahkemece şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi isabetsizdir....
müvekkili T2 yönünden bu hacze ilişkin olarak meskeniyet iddiasında bulunduklarını belirterek, icra müdürlüğünün 13/03/2020 ve 10/03/2021 tarihli kararlarının kaldırılmasına, müvekkili T2 yönünden meskeniyet iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/14520 esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetine ilişkindir. Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2018/14520 esas sayılı dosyasındaki meskeniyet şikayeti incelendiğinde; İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Somut olayda, borçluya İİK'nun 103. davetiyesinin 22/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 20/08/2019 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olmadığının kabulü gerekir. Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde; yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmayacağının re'sen değerlendirilmesi gerektiğini beyan etmişse de, usulsüz tebliğ iddiasının şikayete bağlı olarak incelenebileceği ve dava dilekçesinde bu hususta şikayette bulunulmadığı sabit olmakla bu istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Bursa 20. İcra Müdürlüğü'nün 2019/6679 E....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet iddiasının yanında kıymet takdirine itiraza ilişkindir. Davacılar tarafından yalnızca meskeniyet şikayeti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. a)Davacı T1'ın şikayeti yönünden yapılan incelemede; İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. İİK.nun 82/12. maddesinde belirtilen haczedilmezlik şikayetinden yararlanma hakkı sadece takip borçlusuna aittir. Takip dosyasının incelenmesinde, davacı borçlu T2 hakkında yapılan takip nedeniyle, üzerine haciz konulan dava konusu taşınmazın tapuda davacı borçlu T2 adına kayıtlı olduğu, takip dışı davacı T1 tarafından bu taşınmazla ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulduğu görülmüştür. Şikayetçi T1'ın icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur....