Bankasının icra müdürlüğüne yazdığı 11.02.2014 tarihli yazısında, ipoteğin konut kredisi nedeni ile konulduğu belirtilmiş olup, konut kredisi ise dairemizce de kabul edildiği üzere zorunlu ipoteklerden sayılmakta ve meskeniyet iddiasına engel teşkil etmemektedir. Mahkeme kararı bu nedenle yerinde değildir. Ancak; takip dosyasında borçlu tarafa gönderilen kıymet taktiri raporunun 16.05.2014 tarihinde, satış ilanının ise 05.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği gözetildiğinde, istem sahibi borçlunun hacizden bu tarihler itibari ile haberdar olduğu görülmüştür. Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti, İİK.'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal 7 günlük süreye tabidir. Bu nedenle meskeniyet iddiasının haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2018/13162 Esas sayılı dosyasıyla ilgili ) aleyhine açtığı meskeniyet şikayeti hakkında, şikayet tarihinden sonra haciz kaldırılmış olduğundan şikayeti konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, b-Davacının, T5 (Konya 13. İcra Müdürlüğü 2018/12331 Esas sayılı) aleyhine açtığı meskeniyet şikayetinin REDDİNE, c-Davacının QNB Finansbank A.Ş (Konya 7. İcra Müdürlüğü 2018/11020 Esas sayılı) aleyhine açtığı meskeniyet şikayetinin REDDİNE, d-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, e-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 1.130,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılardan Qnb Finansbank A.Ş....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi 3. kişi istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesinde belirttiği hususları tekrar etmekle birlikte, takip borçlusu olan eşi tarafından meskeniyet şikayeti hakkının kullanılmamasının şikayetçinin mahkemeye başvurma hakkını kısıtlamaması gerektiğini, Anayasa Mahkemesi kararlarının tüm yargı organlarını bağladığını, henüz işbu şikayet sonuçlanmamış olmakla hak ihlali oluşmadığından şikayetçi tarafından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının kullanılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Dolayısıyla, borçlu tarafça 08/12/2020 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edilmesi ile birlikte taşınmaz haczinin bu tarihte öğrenilmiş sayıldığı ancak, meskeniyet şikayeti davasının belirtilen tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra ( 05/01/2021 tarihinde) açıldığı anlaşılmakta olup, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....
A.Ş. yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, B-Meskeniyet şikayeti yönünden; 1-Davalı ...Ş. yönünden şikayetin süre aşımından reddine, 2- Davalı ... A.Ş. yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine” karar verildiği, şikayet eden-borçlu tarafından, talebin reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2019/355 ESAS 2019/909 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İİK'nun 82/12 maddesi gereği haczedilmezlik şikayetinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, süresinde yapılmayan şikayetin reddine, karar verilmiştir....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.08.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 24.08.2015'te olduğu anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi dosyasının getirtilerek incelenmesi, mirasın hükmen reddi şikayeti hakkında mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına kararının kesinleşmediği görülür ise derdestlikten bu yöne ilişkin davanın reddine karar verilmesi, aksi halde mirasın reddi davasının bekletici mesele yapılması, bu dava sonunda mirasın hükmen reddi kararı verilir ise takibin iptali yönünde hüküm tesisi, anılan dava reddedilir ise borçluların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu görülmüştür. Bilindiği üzere; mahkemece, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verildiği takdirde, mahkeme, artık bu uyma kararı ile bağlı olup, bozma kararına uygun yeni bir karar vermek zorundadır....
İİK'nun 82/1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun miras hissesi bulunan ve meskeniyet şikayetinin konusu olan taşınmaza 08.10.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, alacaklı tarafından şikayete konu taşınmaza ilişkin ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/769 E. sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, bu dava dilekçesinin şikayetçi borçluya 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebliğ işleminin usulsüz olması sebebiyle hacizden bu tarihte haberdar olamadığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 10.09.2015 tarihinde olduğu anlaşılmaktadır....
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza konulan ilk haczin 13.06.2008 tarihli olup şikayete konu haczin ise 25.12.2013 tarihli bulunduğu görülmektedir. Mahkemece öğrenme tarihi olarak kabul edilen tarih son hacze ilişkin olmayıp daha önce yapılan hacze ilişkin bulunduğundan ve şikayete konu hacizle ilgili bir tebligata da dosya içinde rastlanmadığından borçlunun 04.07.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süre içerisindedir. O halde, iş bu takip dosyasındaki meskeniyet şikayeti yönünden, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. .... İcra Müdürlüğü'nün 2006/9442 Esas sayılı takip dosyasında konulan haciz yönünden ise; Bu dosyadan 14.09.2012 tarihinde haciz konulduğu borçluya 103 davetiyesinin gönderildiği 08.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir....