olduğu bu nedenle aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, mahkemece borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" de olmadığından meskeniyet iddiasının reddine karar verilmesi gerekirken aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine, karar verilmiştir....
İş bu yargılamanın iadesine konu yaptığımız davanın konusu meskeniyet iddiası olup, bu meskeniyet iddiasında bulunduğumuz taşınmaz üzerinde alacaklı T5 A.Ş. Tarafından, Kahramanmaraş İcra Müdürlüğü 2018/58803 Esas ve Kahramanmaraş 2018/58807 Esas sayılı dosyaları ile yapılan icra takibi hali hazırda cebri icra yolu ile taşınmazın açık arttırma ile satış aşamasında olduğu, açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Somut olayda; takibin, meskeniyet şikayeteni konu davada ipoteğin zorunlu ipoteklerde olmadığı nedenle, davanın reddinin hatalı olduğu ipoteğinde red kararından sonra 11/05/2022 tarihinde Kahramanmaraş 4.Aile Mahkemesinin 2022/561 Esas sayılı kararı ile iptal edildiğine HMK'nun 375....
İli, Menteşe İlçesi, Muslihittin Mahallesi, 670 ada, 258 parsel sayılı taşınmazda eşi ile birlikte oturduğunu, başkaca oturacağı taşınmazı bulunmadığını beyanla meskeniyet iddiasına dayalı şikayetlerinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından ikame edilen davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu meskeniyet itirazına ilişkin şikayetin daha önce ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/159 Esas, 2020/232 Karar sayılı dosyası kapsamında yargılama konusu yapıldığını ve yargılama neticesinde meskeniyet itirazının reddine karar verildiğini, red kararının 18.01.2021 tarihinde kesinleştiğini, kararın kesinleşmesinden sonra icra takibi işlemlerine devam edildiğini, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayete konu ......
Sayılı dosyasında aynı alacağa ilişkin ilamsız takip başlattığını ve satış aşamasına geçmek istediğini ilk derece mahkemesi tarafından bu durum gözden kaçırıldığını ve davacı müvekkilinin ipotek işleminden kaynaklı icra dosyasında meskeniyet iddiasında bulunduğu yorumu yapıldığını, ancak davacı müvekkilinin sonraki ilamsız takipten kaynaklı icra dosyasında meskeniyet iddiasında bulunduğunu, söz konusu ilamsız takipten kaynaklı haciz işlemine karşı süresinde açılan iş bu davada İlk Derece Mahkemesi tarafından bu durum gözden kaçırıldığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı banka tarafından borçlu T1 ve dava dışı borçlu Doğan Karakaya hakkında ilamsız takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği ,103 davetiyesinin 31.12.2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, 04.01.2020 tarihinde süresinde davanın açıldığı görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2021/201 ESAS - 2021/351 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; Konya 3 İcra Müdürlüğünün 2019/12813 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ailesi birlikte yaşadığı eve haciz konulduğunu ve satışa geçildiğini, hacze itiraz ederek meskeniyet şikayetinde bulunduğunu, bu evden başka herhangi bir evinin olmadığını, taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasını ve satışın iptalini talep etmiştir....
Karara karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğundan meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, Yargıtay kararlarından da görüleceği üzere söz konusu ipoteğin meskeniyet iddiasını engelleyici ve haczedilmezlik şikayetinden feragat anlamına geleceğinin hüküm altına alındığını, dava dilekçesinde belirtilen iddiaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmazın davacının haline münasip ev olmayıp daha değerli olduğunu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davacının meskeniyet şikayetinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, borçlunun şikayete konu taşınmazı üzerine 27.05.2019 tarihinde haciz uygulandığı, haciz tarihinden önce taşınmazın tapu kaydında 3. kişi T.C. ... A.Ş. lehine her türlü krediden her türlü sözleşmeden, kefaletten, haksız fiilden, sebepsiz zengişlemeden ve diğer her türlü nedenden Bankaya karşı doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatı olarak 05.11.2015 tarihli 1. derece ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı T.C. ... A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet İddiası K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kambiyo senetlerine dayalı icra takibinde meskeniyet iddiasına ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 günlü ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar....
İİK'nun 82/12. maddesi gereği; meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlunun adına kayıtlı meskende bizzat oturması şart olmadığı gibi, burayı kiraya vermesi de bu talepte bulunmasına engel değildir. Ayrıca borçlunun birden çok taşınmazı olması halinde de, bunlardan biri hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunabilir. Somut olayda, hacze konu ... kayıtlı iki katlı taşınmazda şikayetçinin ikamet etmediği ve şikayetçinin adına kayıtlı çok sayıda taşınmazının bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun birden fazla taşınmazı olsa dahi şikayete konu olan taşınmaz için meskeniyet şikayetini kullandığına göre, mahkemece, borçlunun meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmaz açısından bilirkişilerden rapor alınarak, yukarıda açıklandığı üzere taşınmazın değeri ile bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenmesi gerekir....