WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2- Meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlunun, meskeniyet iddiası ile haczedilemeyeceğini ileri sürerek taşınmazındaki haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayet konusu aynı taşınmazla ilgili meskeniyet şikayetine ilişkin olarak ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21.10.2010 tarih ve 2010/ 414 E., 2010/ 863 K. sayılı ilamı ile davanın süre yönünden reddine karar verildiği ve ilamın kesinleştiği, aynı konuda verilen bu ilamın kesin hüküm oluşturduğu gerekçesi ile şikayetinin kesin hüküm sebebiyle reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12.bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....

    İİK'nun 82/12. maddesi gereği meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlunun adına kayıtlı meskende bizzat oturması şart olmadığı gibi, burayı kiraya vermesi de anılan şikayette bulunmasına engel değildir. Ayrıca borçlunun birden çok taşınmazı olması halinde de, bunlardan biri hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunması mümkündür. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Öte yandan, paylı taşınmazlarda, her paydaşın (borçlunun) meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı vardır. Bu halde iddia, taşınmazın tamamındaki pay oranı esas alınarak çözümlenmelidir....

      Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

        Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Mahkemece, şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin zorunlu olmaması nedeniyle borçlunun meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle istemin reddine hükmolunması isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza konulan hacze ilişkin olarak İİK'nun 103. maddesinde düzenlenen davetiyenin ....07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin .... .... İcra Hukuk Mahkemesi aracılığıyla 28.07.2015 tarihinde harcını da ikmal ederek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, bu durumda borçlunun yasal yedi günlük süre içinde mahkemeye başvurduğu anlaşılmaktadır. O halde borçlu vekilinin başvurusu süresinde olup, mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan borçlu ve alacaklının bu yöne ilişkin temyiz istemlerinin (REDDİNE), 2-Alacaklının, meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte haciz safhası olmadığından meskeniyet şikayetinde bulunulamaz. Bu durumda, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                Somut olayda, şikayete konu hacizlere ilişkin olarak icra dosyasından borçlu vekiline 10.07.2013 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 18.07.2013 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlulardan ...'in meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal süreden sonradır. O halde, mahkemece, borçlulardan ... yönünden istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. ..........

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İCRA HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MESKENİYET İDDİASI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; İİK. Dan kaynaklanan meskeniyet idddiası istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 12.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,24.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    hakkında karar verilmesi gerektiğini, bu hususlar araştırılmadan ipotek akdindeki bir maddeye dayanarak meskeniyet iddiasının reddine karar verilmesinin kamu vicdanına ve toplumdaki adalet anlayışına zarar verdiğini, bu sebeplerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu