Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin 17/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve davacının taşınmazına haciz konulduğundan bu tarih itibariyle haberdar olduğu, her ne kadar davacı dilekçe ile Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2019/2581 Esas sayılı dosyasna meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ve icra müdürlüğünce talebin kabulüne karar verilmiş ise de, icra müdürlüğünce daha önce meskeniyet olarak kabul edilen taşınmazın kaydına konulan haczin yeni ve geçerli bir haciz olduğunun Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi 2020/2540 E., 2022/998 K. Sayılı 11.04.2022 tarihli kararı ile Mersin 3.İcra Müdürlüğü 2019/2581 esas sayılı dosyasından verilen taşınmaz üzerindeki haciz şerhinin fek edilmesine ilişkin 14/10/2020 tarihli kararın iptaline karar verildiği, kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/6348 E. 2022/12699 K....
gerçek değerinin belirlenmesini talep ettiğini, yapılan yargılama neticesinde Tire İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/60 Esas ve 2021/175 sayılı Kararı ile taşınmazın değerinin 270.000,00 TL olarak tespit edildiğini ve kararın kesinleştiğini, süresinde yapılmayan şikayet sebebiyle iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, davacının kıymet takdirine itiraz davası sonrası açtığı iş bu dava ile haksız olarak meskeniyet iddiasında bulunduğunu, ancak davacının haczin öğrenildiği tarihten itibaren süresi içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı gibi kıymet takdiri raporunun tebliğinde de bu şikayet yoluna başvurmadığını, ayrıca açmış olduğu kıymet takdirine itiraz davasında alınan yeni kıymet takdiri raporu sonrasında da meskeniyet iddiasının öne sürülmediğini, kaldı ki yeni bir kıymet takdirinin yapılmasının davacıya meskeniyet şikayeti hakkı tanımayacağının açık olduğunu, meskeniyet şikayeti haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süreye tabi olduğundan ve davacı bu iddiaya yönelik dava...
Diğer taraftan alacaklı meskeniyet şikayetinde bulunulmayan takip dosyasından taşınmazı sattırıp alacağını tahsil imkanına sahiptir. Meskeniyet şikayetine konu taşınmazda borçlunun rızası ile kurduğu zorunlu ipotek meskeniyet şikayetinde bulunulmasını engeller. Ancak haciz tarihinden önce ipotek bedeli ödenmiş ise hukuki değerini kaybeden ve terkini gereken ipotek meskeniyet şikayetine engel olmaz. İpotek alacaklısı banka vekili tarafından ipotek borcunun 05.10.2016 tarihinde tamamen ödendiğini bildirmiş olup taşınmazda kayden bulunan ve terkini gereken ipoteğin varlığı meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel değildir. Borçlu ile eşi arasında boşanma davasının bulunması da meskeniyet şikayetine engel olmayıp borçlu gerek kendisi, gerekse birlikte yaşadığı kişiler bakımından meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Kaldı ki davalı, dava sırasında tarafların boşandıklarına ilişkin kesinleşmiş bir ilam da sunamamıştır....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Meskeniyet şikayetinde bulunulan,İstanbul ili, Avcılar ilçesi, Avcılar mahallesi, M.Kemalpaşa mevkii 7458 parsel numarası ile kain 348,89 m2 6/100 arsa paylı kat irtifaklı 1.kat 6.bağımsız bölüm taşınmaz üzerine Türkiye Garanti Bankası AŞ lehine 07/03/2011 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, getirtilen ipotek belgelerinden ve tapu kaydından anlaşıldığı, bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olması nedeniyle davacının meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı vardır....
Zira, zorunlu olarak, kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasından bulunmasını engeller. Diğer taraftan, İİK'nun 82/son maddesinde "2,3,4,5,7 ve 12 numaralı bendlerdeki istisna, borcun bu eşya bedelinden doğmaması haline münhasırdır" düzenlemesi mevcuttur. Borcun taşınmazın bedelinden doğması halinde İİK'nun 82/son maddesi hükmü uyarınca haczedilmezlik şikayeti dinlenilemez....
Meskeniyet iddiası İİK.16.maddesi kapsamında şikayet olup aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre de icra mahkemesine yapılmalıdır. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için meskeniyet iddiasında bulunduğu evde bizzat oturması gerekmediği gibi birden fazla evi var ise istediği taşınmaz ile ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme mevcut değildir. Borçlu birden fazla takibe uğraması durumunda her dosya için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı, haciz anındaki sosyal durumuna, borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki aile terimi geniş anlamda olup borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan bakmakla yükümlü olduğu kişileri de kapsar....
Bu durumda meskeniyet iddiası ileri sürülen konut borçluya ait olmayıp 3.kişi Ali Poyrazlar'a ait olduğuna göre borçlunun bu taşınmaz ile ilgili meskeniyet şikayetinde bulunmasına yasal olarak imkan bulunmamaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydında arsa üzerindeki inşaatın 3.kişi Ali Poyrazlar'a ait olduğunun kayıtlı olduğunun anlaşılmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/1174 Esas sayılı takip dosyasında haczedilerek, satışına karar verildiğini, taşınmazın aile konutu ve haline münasip ev olduğunu, Anayasa Mahkemesi kararları uyarınca borçlu olmayan eşin meskeniyet şikayetinde bulunabileceğini belirterek, haczin kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, satışın durdurulması isteminin reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin dava konusu taşınmaz üzerinde uygulanan hacizden haricen haberdar olması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunduğunu, daha sonra müvekkiline 103 davetiyesi tebliğ edildiğini, davetiye tebliğinden sonra bu davayı açtıklarını, Yargıtay kararlarına göre hacze haricen muttali olunsa dahi bilahare takip dosyasında borçlulara haciz varakası tebliği halinde alacaklı tarafından borçluya yeni bir hak bahşedildiğinin kabulü gerektiğini, dolayısıyla müvekkiline 103 davetiyesi tebliğ edilmesinin meskeniyet şikayetinde bulunması yönünden yeni bir hak verdiğini, müvekkilinin bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir....
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, çiftçilik ve meskeniyet şikayetine konu taşınmazların bir kısmında S.S Bayramiç Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine ipotekler bulunduğu anlaşılmaktadır....