Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin "sosyal amaçlı" olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyct iddiasında bulunmaktan önceden vazgeçtiği anlamını taşıdığından meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunmasını engeller. Somut olayda, borçlu hakkında yapılan takipler sebebiyle Balıkesir İcra Daireleri ile Karesi Vergi Dairesi tarafından farklı takip dosyalarında taşınmazı üzerine, muhtelif tarihlerde haciz konulduğu, taşınmaz üzerinde 27.03.2012 tarihli... Bankası A.Ş. lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu, ancak meskeniyet şikayetinden önce, Balıkesir 2.Aile Mahkemesi'nin 2015/791 E. –2016/343 K. sayılı kararı ile 12.04.2016 tarihinde ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2016/10353 esas sayılı dosyasında yapılan takipte borçlu adına kayıtlı Bursa ili, Nilüfer ilçesi, İhsaniye Mh.2123 ada 1 parsel B Blok 18 nolu bağımsız bölüm taşınmazın kaydına 1/2 borçlu hissesine haciz konulduğu, meskeniyet iddialarının Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/59- 1060 E/K sayılı kararı ile kesin olarak kabul edildiği, ancak müdürlükçe taşınmaza 02.05.2019 tarihinde tekrar haciz konulduğu, meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını müdürlükten talep ettikleri ancak tapu kaydı değiştiğinden 16.03.2020 tarihli kararla taleplerinin reddedildiğini belirterek müdürlük kararının kaldırılmasına ve meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 20/08/2020 tarihli cevap dilekçesini özetle; TMK' nun 7....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerindeki ipoteğin ticari kredi nedeniyle verilmiş bir ipotek olup zorunlu olarak konulan ipoteklerden olmadığından meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, her ne kadar meskeniyet iddiası ile dava açılmışsa da açılan davanın da süresinde olmadığını, ayrıca söz konusu taşınmazın aile konutu da olmadığını, kaldı ki davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildikten sonra ve hatta kıymet takdiri tebliğ edildikten sonra kötü niyetli olarak tapuya 10/03/2020 tarihinde taşınmaz üzerine aile konutu şerhi koydurduğunu, taşınmaz üzerinde eş rızası bulunmadığı yönündeki beyanların da gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için; ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir, zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibari ile de ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu tarafından Erkilet Ertuğrul Gazi Mah. Kazım Sok. Kırmızıtaşlar Apt....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/08/2022 NUMARASI : 2021/380 ESAS 2022/459 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; Konya 3. İcra Müdürlüğünün 2021/547 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde söz konusu gayrimenkulün müvekkilinin tek evi olduğundan meskeniyet şikayetlerinin kabulü ile taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, bunun meskeniyet şikayetinde bulunmaya engel teşkil ettiğini, asıl olanın borcun ödenmesi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, borçlunun söz konusu taşınmazı üzerine Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2017/12179 esas sayılı, Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2017/12614 esas sayılı, Bursa 16....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut durumda, taşınmaz kaydındaki ipotek yönünden ilk derece mahkemesince Türkiye Halk Bankası A.Ş.'ye yazılan yazıya verilen 02/11/2020 tarihli cevapta, taşınmaz üzerindeki 27/09/2019 tarihli 240.000,00 TL bedelli birinci dereceden ipoteğin halen devam ettiği, borçlunun bankadan kullandığı ve kullanacağı asaleten ve kefaleten kredilerinin, doğmuş ve doğacak tüm borç ve risklerinin teminatını oluşturduğu 02/11/2020 tarihi itibarıyla banka riskinin 76.942,77 TL olduğu bildirilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet şikayetine ilişkindir. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 12/12/2019 tarihli 2016/10454 sayılı kararında, "taşınmazın üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceği, dolayısıyla mahkemenin dava ehliyetine ilişkin daraltıcı yorumunun Anayasanın 20. ve 41. maddelerindeki güvencelere uygun olmadığı, Anayasanın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine" karar verilmiştir. Somut olayda, meskeniyet şikayetinde bulunan davacı, takip borçlusu T7'un eşidir. Tapu kaydında tarla olarak kayıtlı hacze konu taşınmazın kaydında aile konutu şerhi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesinin anılan hak ihlali kararı somut uyuşmazlıkta uygulanamaz....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Meskeniyet iddiasının süresinde olmadığını, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazın haline münasip olmadığını, bu durumun tespit edilebileceğini, açıklanan nedenlerle şikayetin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Ereğli İcra Müdürlüğünün 2019/3065 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre meskeniyet şikayetine konu taşınmazın kıymetinin davacının haline münasip ev alabilmesi için gerekli olan bedelden daha yüksek olduğu anlaşıldığından, şikayetin kısmen kabulü ile, şikayete konu taşınmazın borçlunun haline münasip ev alabileceği 500.000,00 TL'den aşağı olmamak üzere satılarak 500.000,00 TL'sinin borçluya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Eğer borçlu kendi borcu için değilde başkasının borcu için ipotek kurmuşsa ipoteğin dayanağı kredi sözleşmesinin türü ne olursa olsun anılan ipotek borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olur....