Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kendisine 103 davetiyesi de tebliğ edilmediğini, bu nedenle kendisine usulsüz olarak tebliğ edilen taşınmaz haczi hakkında öğrenme tarihi olan 03.03.2022 tarihi itibariyle haczedilmezlik şikayetini ileri sürdüklerini, taşınmazın müvekkilinin haline uygun olduğunu beyanla meskeniyet iddialarının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı borçlunun meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için haczin dayanağını teşkil eden borcun hazcedilmezlik iddiasına konu edilen evin bedelinden doğmamış olmasının şart olarak düzenlendiğini, borcun söz konusu evin bedelinden doğması halinde bu madde hükmünün uygulanamayacağını, bu durumda meskeniyet iddiası ve haczedilmezlik şikayetinin ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece;"Şikayetin Reddine,..." karar verildiği anlaşılmıştır. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; Takibe konu ilamın taraflar arasındaki mal rejimi tasfiyesinden kaynaklı bir alacağın ilamı olsa da bu durumun taşınmazın bedelinden doğan bir borç olarak nitelendirilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK'nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 11. İcra Dairesinin 2013/4313 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T.İş Bankası A.Ş. tarafından borçlular T1 ile İsmail Tarık Köstenceli hakkında 03/05/2013 tarihinde genel haciz yoluyla 23.987,40 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, taşınmaza 22/03/2019 tarihinde haciz konulduğu, şikayetin 09/04/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, davacının şikayet tarihinde muttali olduğunun kabul edildiği, daha evvel bir tarihte öğrendiğine dair delil bulunmadığından meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır....

İcra Dairesinin 2019/7361 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı banka tarafından davacı borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin borçluya 10.06.2019 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine şikayete konu taşınmazın 25.06.2019 tarihinde haczedildiği, örnek 103 davetiyesinin 15.08.2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun yasal 7 günlük süre içerisinde 19.08.2019 tarihinde meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....

Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle,meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....

İcra Müdürlüğünün 2021/1760 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, icra takibi neticesinde müvekkiline ait taşınmazın haczedildiğini, haczedilen gayrimenkulün müvekkili ve eşinin aile konutu olduğunu, haczedilen taşınmazın müvekkilinin haline münasip ev olduğunu ileri sürerek, müvekkile ait Bursa İli, Nilüfer İlçesi, İhsaniye Mahallesi 2161 ada, 2 parsel de kayıtlı binanın E Blok 15 numaralı daire hakkındaki meskeniyet iddiasının kabulüne, satışın iptaline, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı bankaya yüklenmesine karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının yersiz olduğunu, davanın süresinde açılmadığından öncelikle usulden değilse esastan reddi gerektiğini ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesince; Şikayetçi vekilinin Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik ve satışın iptali şikayetinin reddine, karar verilmiştir....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; haczedilmezlik nedeniyle haczin kaldırılması isteminin münhasıran hacizli malın maliki olan takip borçlusuna ait olduğu, şikayetçi takip dosyasında borçlu olarak taraf olmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu belirtilerek, şikayetçinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi 3. kişi temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayetçi 3. kişi temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, lehine aile konutu şerhi bulunan üçüncü kişinin meskeniyet iddiasına dayalı olarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın süresinde açılmadığını davacının taşınmazına daha önce konulan hacizlere yönelik 14/07/2017 tarihinde 103 davetiyesi tebliğe çıkarıldığını, davacının hacizden haberdar olduğunu, davacının tapuda işlem yapıp yapmadığının araştırılmadığını, taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti işlemleri yapıldığını ve 2 adet kat mülkiyeti tesis edildiğini, buna rağmen borçlunun borcunu ödemediğini, davacının meskeniyet iddiasında bulunamayacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İzmir 28. İcra Müdürlüğü'nün 2012/13516 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davaya konu taşınmazın üzerine son kez 13/02/2021 tarihinde haciz konulduğu, davacı borçluya bu hacze ilişkin herhangi bir bildirimde bulunulmadığı görülmüştür....

    Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir." hükmü gereğince yapılan incelemede; mahkemesince "meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine" karar verildiği, kararda kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, davacının başvurusunun H.M.K'nın 355. maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/85 KARAR NO : 2021/2180 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2018/664 ESAS , 2020/32 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : Aydın 1....

    UYAP Entegrasyonu